Hayali ihaleye 60 milyon lira!

Çiftçi ve vatandaş, uygulanan yanlış tarım politikasının bedelini ithalatla ve artan gıda fiyatları ile öderken, Tarım Bakanlığı kaynakları ise “proje” adı altında resmen yağmalanıyor.

Hayali ihaleye 60 milyon lira!

2013 yılında eski Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in bakanlığı döneminde gündeme getirilen ve kamuoyuna büyük salon toplantıları ile açıklanan gıdada taklit ve tağşişi önleyeceği iddia edilen Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi’nde yaşanan büyük yolsuzluk, mahkeme kararlarına ve bilirkişi raporlarına yansıdı.

ADRESE TESLİM İHALEDE SAHTE İMZA SKANDALI!

Milli Haber Gazetesinin dünkü manşetinde yer alan habere göre, Tarım ve Orman Bakanlığı, yıllardır hayata geçirilmeyen ve çürümeye terk edilen Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi’nden dolayı Hakan Bilal Kutlualp’e tam 57,6 milyon lira ödeme yapmak zorunda kalırken, Kutlualp’in de alacak davasını kazanması için bütün kurgunun dönemin üst düzey yöneticileri tarafından yapılması manidar bulunuyor. Hakan Bilal Kutlualp’e verilen adrese teslim ihalenin bile büyük bir kurgudan ibaret olduğu, ihale komisyonu üyelerinin ihaleden habersiz komisyon kararına imza attırıldığı, tasfiye kararını Mehdi Eker’in imzası ile alınmaması ve değer tespit komisyonu üyelerinin makineden anlamayan ortaokul ve lise düzeyinde düz memurlardan oluşturulması, ÜDTS’de yaşanan büyük yolsuzluğu gözler önüne seriyor.

SORUŞTURMA İZNİ İSTEDİ, BAKANLIK İZİN VERMEDİ!

ÜDTS’de bilirkişi raporlarıyla ortaya çıkan sahte imza skandalı başta olmak üzere mevzuatlara aykırı yapılan ihale ve ihalede rekabet şartlarının sağlanmamasından dolayı ihale komisyonu üyeleri hakkında soruşturma izni istenmesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı, 8 kişi hakkında soruşturma izni vermedi. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma izni verilmemesi üzerine dosyayı kapattı. Başsavcılık, Faruk Çelik’in bakanlığı döneminde soruşturma izni isterken, Fakıbaba döneminde ise başsavcılığa karşı cevap verildi. Bakanlığın, ihale komisyonu üyeleri ile ilgili olarak soruşturma izni vermemesi ÜDTS’deki büyük yolsuzluğun üzerinin örtülmesi olarak değerlendiriliyor.

İCRA DAİRESİ, TARIM BAKANLIĞINA ÖDEME EMRİNİ GÖNDERDİ

Hakan Bilal Kutlualp, 2015 yılında Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesine açtığı alacak davasına görevsizlik kararı verilmesi üzerine Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 30 milyon liralık alacak davasını kazandı. Kutlualp, Ankara 14. İcra Dairesine başvurarak Tarım Bakanlığı aleyhine icra takibi işlemlerini başlattı. Ankara 14. İcra Dairesi 25 Mart 2022’de bakanlığa başvurarak toplam 57 milyon 649 bin liranın Hakan Bilal Kutlualp’e ödenmesini istedi.

TARIM BAKANLIĞI, İSTANAFA YAPTIĞI BAŞVURUYU DA KAYBETTİ

Tarım Bakanlığı, Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin Kutlualp lehine verdiği kararı istinafa götürdü. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi, bakanlığın istinaf başvurusunu reddetti. Bunun üzerine alacak davası Yargıtay’a temyize giderek, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından onandı.

 YOLSUZLUĞU ORTAYA KOYAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI

Mehdi Eker döneminde gündeme getirilen ancak daha sonra çürümeye terk edilen Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi projesi ile ilgili bilirkişi raporlarına Milli Gazete ulaştı. Sahte, taklit ve tağşiş edilmiş ürünlerin üretimini ve satışını engellemek için 2013 yılında gündeme gelen ve o dönem ‘adrese teslim’ ihale iddiaları ile kamuoyunda büyük tartışma konusu olan Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi’nden (ÜDTS) dolayı Hakan Bilal Kutlualp’in Tarım Bakanlığına 30 milyon lira alacak davası açtığı ve davanın da Nisan ayında sonuçlandığı ortaya çıktı.

PEKİ NELER OLMUŞTU?

2013 yılında Mehdi Eker’in tarım bakanlığı döneminde, sahte, taklit ve tağşiş edilmiş ürünlerin üretimini ve satışını engellemek için geliştirilen ÜDTS, adrese teslim bir ihale ile Hakan Bilal Kutluap’in şirketi olan Veriso Data Sistemleri San. ve Tic. Ltd. şirketine verilmişti. 10 yıllığına Kutlualp’e verilen ve ÜDTS ile alkollü içecekler, takviye edici gıdalar, bal, enerji içecekleri, çay, bitkisel sıvı yağlar ve bebek mamaları bu sistemle takip edilecekti. Ancak daha sonra açılan bir dava ile alkollü içkiler sistemden çıkarıldı. Alkollü içkilerin sistem çıkarılmasıyla adrese teslim ihalede bütün hesaplar altüst oldu. Hakan Bilal Kutlualp, ÜDTS’nin yüzde 80’ini alkollü içkilerin oluşturduğu gerekçesiyle bu işten vazgeçerken, Tarım Bakanlığı da ihaleyi iptal etmek yerine tasfiye kararı alarak, ÜDTS’nin bakanlık eliyle yürütülmesine karar verir. Şaibeli bir şekilde alınan tasfiye kararı ve değer tespit komisyonu kararı ile Hakan Bilal Kutlualp’e 29,8 milyon lira ödenmesine karar verilir. Bakanlığı aldığı tasfiye kararı ile bir anlamda Kutlualp haklı duruma getirilerek 29,8 milyon liralık alacak davasında eli kuvvetlendirilmiş oldu. Mehdi Eker, sözde yeni bakan buna karar versin diye 29,8 milyon lira tasfiye kararı ile alınan ödeme kararının altına imza atmaz. (Aslında sorumluluk almak istemez. Çünkü Hakan Bilal Kutlualp mahkemeye gitmesi durumunda tasfiye kararından dolayı her hâlükarda bu parayı alacağı garantilenmiştir.) Mehdi Eker’den sonra tarım bakanı olan Faruk Çelik de ÜDTS’nin bakanlık bünyesine geçirilerek Hakan Bilal Kutlualp’e 29,8 milyon lira ödenmesiyle ilgili karara imza atmadı. Kutlualp de 24 Aralık 2015’te bakanlığın aleyhine alacak davası açtı.

KUTLUALP HAKLI DURUMA GETİRİLDİ

Alkollü içeceklerin ÜDTS’den çıkarılmasıyla birlikte Hakan Bilal Kutlualp, bu işten vazgeçtiği halde kamu yararı var gerekçesiyle sistemin bakanlık bünyesine geçirilmek istenmesi ve alınan tasfiye kararı ile Kutlulap’e 29,8 milyon lira ödenmesinin bakanlık tarafından taahhüt altına alınması ÜDTS’de yaşanan büyük kamu zararını gözler önüne seriyor.

SAHTE İMZA TESPİT EDİLDİ!

Millî Gazete’nin ulaştığı mahkeme kararı ve bilirkişi raporunda, aslında bakanlığın göz göre göre nasıl zor durumda bırakıldığı ve hayali bir ihale ile Hakan Bilal Kutlualp’e özel bir kıyak geçilerek büyük bir yolsuzluğa imza atıldığını belgeliyor. Bilirkişi raporlarında dehşet verici tespitler yapılırken, adrese teslim bir ihale ile, Hakan Bilal Kutlualp’e verilen ÜDTS için oluşturulan ihale komisyonunda sahte imza tespit edildiği, komisyon üyesinin ihaleden haberi olmadığı halde ihaleyi yapmış gibi komisyon kararının altına imza attığı belirlendi.

SAHTE İMZA SKANDALI

ÜDTS’nin adrese teslim ihalesinde ortaya çıkan sahte imza skandalı bile başlı başına bir skandalı gündeme getirirken, bakanlığın Kutlualp’in açtığı alacak davasına karşılık ihalenin iptali için karşı bir dava açması gerekiyordu. Ancak Mehdi Eker’den sonra göreve gelen Faruk Çelik, Ahmet Eşref Fakıbaba, Bekir Pakdemirli ve Vahit Kirişci’nin karşı bir dava açmaması Hakan Bilal Kutlualp’in elini daha da kuvvetlendirdi.

DEVR-İ SABIK OLUŞTURMAMAK

Mahkemeler tarafından atanan bilirkişi heyeti raporlarında ÜDTS’nin, ihale aşaması ve tasfiye aşamasında büyük şaibeli kararlar tespit edilmesine rağmen Mehdi Eker’den sonra göreve gelen bakanların hiçbirisinin ihalenin iptali ile ilgili dava açmaması manidar bulunuyor. ÜDTS’nin iptali ile ilgili bir dava açılması durumunda tespit edilen sahte imzadan dolayı bakanlığın davayı kazanmakla kalmayıp kamuyu bilerek ve kasten zarara uğratmaktan dolayı Hakan Bilal Kutlualp başta olmak üzere dönemin yöneticileri ile ilgili yasal işlem başlatılacaktı.

TASFİYE KARARINDA MEHDİ EKER’İN İMZASI YOK!

Hakan Bilal Kutlualp’in açtığı alacak davasını kazanmasında etkili olan tasfiye kararının dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker’in imzası ile alınmaması da manidar bulunuyor. Tasfiye kararı, Kutlualp’e ödenecek 60 milyon lira kamu zararında önemli bir unsur olmasına rağmen Mehdi Eker’in sanki bugünleri düşünmüşçesine imzasının olmaması, Kutlualp’in eline kuvvetlendiren tasfiye kararını da tartışmalı hale getirdi.

Diğer yandan Mehdi Eker döneminde oluşturulan tasfiye kararı ile Hakan Bilal Kutlualp’e 29,8 milyon lira ödenmesine karar veren Değer Tespit Komisyonunun da işin ehli olmayan, mevcut sistem ve makinelerden anlamayan ortaokul ve lise düzeyindeki düz memurlardan oluşturulduğu ortaya çıktı. Bilirkişi heyeti yaptığı incelemelerde, işten anlamayan değer tespit komisyonu üyelerinin hiçbir araştırma yapmadan, Hakan Bilal Kutlualp’in verdiği faturalar üzerinden bir değer tespiti yaptığını tespit etti.

ERDAL CELAL SUMAYTAOĞLU TARAFINDAN KURGULANMIŞTI!

ÜDTS ile ilgili bütün işlemler dönemin Bakanlık Rehberlik ve Teftiş Başkanı 1’inci Hukuk Müşaviri Erdal Celal Sumaytaoğlu tarafından kurgulanmıştı. Özellikle alkollü içeceklerin mahkeme kararı ile iptal edileceği bilindiği halde ÜDTS’ye Erdal Celal Sumaytaoğlu tarafından dahil edildiği kaydedilirken, sözde büyük hukukçu olarak bilinen Sumaytaoğlu’nun bu ısrarı da gelinen noktada manidar bulunuyor. Alkollü içeceklerin mahkeme kararı ile ÜDTS’den çıkarılması ve onun akabinde bakanlığın aldığı tasfiye kararı ile Hakan Bilal Kutlualp’e 29,8 milyon lira ödeme ile karşı karşıya bırakılması ve 29,8 milyon lira ödenmesini belirleyen Değer Tespit Komisyonu üyelerinin işten anlamayan düz memurlardan oluşturulması, ÜDTS’de yaşanan büyük yolsuzluğu gözler önüne seriyor.

ERDAL CELAL SUMAYTAOĞLU SOY İSMİNİ DEĞİŞTİRDİ!

Mehdi Eker döneminde yarış atı skandalları ve ÜDTS’de yaşanan yolsuzluk iddiaları ile ismi sıkça gündeme gelen Erdal Celal Sumaytaoğlu’nun daha sonra soy ismini değiştirmesi dikkat çekmişti. Erdal Celal Sumaytaoğlu, soy ismini Aysoy olarak değiştirirken, şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi İSTAÇ’ın Yönetim Kurulu başkan vekilliğini yapıyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz