Yılmaz: 28 Şubat projesi devam ediyor

28 Şubat postmodern darbesinin üzerinden geçen 24 yıl içerisinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, uygulamaların 15 Temmuz'dan sonra tekrar canlandığını söyledi.

Yılmaz: 28 Şubat projesi devam ediyor

28 Şubat postmodern darbesinin üzerinden geçen 24 yıl içerisinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, uygulamaların 15 Temmuz'dan sonra tekrar canlandığını söyledi. Son dönemlerde yetiştirilen sözde Müslüman gençliğin hayat biçimi ve İslami yaşantısının 28 Şubat'ın planlarından biri olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları söyledi:

"28 Şubat sürecinde en büyük mücadele başörtüsüne yönelikti. Şu anda belki başörtü yasağı yok fakat başörtüsü yozlaştırılarak bir giyim aksesuarı haline getirildi. Bunun yanı sıra Müslüman gençlikte yozlaştırıldı. Bugün iktidarın yetiştirdiği muhafazakâr, İslam'a düşman olmayan ama seküler hayatı benimseyen bir gençlik var. O dönemde böyle bir gençlik olsaydı 28 Şubatçılar darbe yapma gereksinimi duymazdı. Şu an dindarların oy verdiği bir parti iktidarda ama onun yetiştirdiği gençlik dindar bir nesilden ziyade laik, seküler ve İslami hassasiyeti olmayan bir gençlik. Bu 28 Şubatçıların o dönem yapmayı istediği ama başaramadığı planlarından biriydi bu. Bu plan şimdi sinsi bir şekilde gençliği ve İslami değerleri yozlaştırarak uygulanıyor."

Yılmaz, "İktidar, maalesef 28 Şubat'ın tahribatlarını giderecek ve bir daha o sürecin yaşanmamasına yönelik ciddi manada yasal önlemler almış değil. Mesela inanca dayalı kılık-kıyafet anayasal güvence altına alınması gerekirken sadece yönetmelikteki 'başı açık olur' ibaresini metinden çıkararak geçici bir çözüm buldular. Bu bakanlığın tasarrufunda olan bir durumdur. ilgili herhangi bir bakanlık istediği takdirde bu yasağı tekrardan geri getirebilir. Bizde diyoruz ki inanca dayalı yaşam tarzı ve kılık-kıyafet anayasal güvence altına alınsın ki sonradan kanunlarla dahi değiştirilemesin. Maalesef iktidar bu konuda cesur bir adım atamadı."

Kaynak: Diyarbakır Söz