Hayvana şiddet, temel insani duyguların eksikliğinden kaynaklanıyor!

Hayvana uygulanan şiddetle karşı karşıya kalanların, şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabileceklerini dile getiren uzmanlar, bu duygusal tepkilerin, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların kendilerini ve sevdiklerini de etkileyen bir konu olduğunu söylüyor.

Hayvana şiddet, temel insani duyguların eksikliğinden kaynaklanıyor!

Hayvanlara yönelik şiddetin, sadece hayvan haklarıyla ilgili bir mesele olmadığını aynı zamanda insan haklarını da içerdiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, "Bu, insan temelli değerler olan empati, adalet, hakkaniyet, vicdan ve merhamet gibi kavramları da içerir." dedi.

Aydın, son günlerde gündemde olan ve kamuoyunun vicdanını yaralayan hayvana şiddet konusunu değerlendirdi.

Hayvanlara yönelik şiddetin, sadece hayvan haklarıyla ilgili bir mesele olmadığını aynı zamanda insan haklarını da içerdiğini dile getiren Aydın, "Bu, insan temelli değerler olan empati, adalet, hakkaniyet, vicdan ve merhamet gibi kavramları da içerir. Hayvana uygulanan şiddetle karşı karşıya kalanlar, şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabilirler. Bu duygusal tepkiler, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların kendilerini ve sevdiklerini de etkileyen bir konudur. Bu duygularla birlikte, insanlar şüpheci ve kaçınmacı olabilir, sevdiklerine karşı korumacı davranabilir ve öfkeyle tepki verebilirler." dedi.

KİMLER HAYVANA ŞİDDET UYGULAMA EĞİLİMİNDE OLUYOR?

Aydın, hayvana şiddetin genellikle, empati, merhamet ve vicdan gibi temel insan duygularının gelişmemiş veya yok olduğu kişilerde görüldüğünü belirterek, "Bu kişiler genellikle kişilik bozuklukları, özellikle anti sosyal kişilik bozukluğu veya psikopati ile ilişkilendirilirler." şeklinde konuştu.

"EĞİTİMDE VİCDAN VE MERHAMET GİBİ KONULARA DAHA FAZLA ÖNEM VEREBİLİR"

Devletin toplum ve aile düzeyinde hayvana şiddeti önlemek için çeşitli önlemler alabileceğini kaydeden Aydın, şöyle devam etti:

"Devlet, cezaların caydırıcılığını artırabilir ve eğitimde vicdan ve merhamet gibi konulara daha fazla önem verebilir. Toplum, tepkilerini dile getirerek devlet yetkililerini konu hakkında bilgilendirebilir. Aileler ise çocuklarına vicdan, merhamet ve empati gibi değerleri aşılayarak şiddeti önleyebilirler, çünkü şiddet modellenerek öğrenilir. Bu nedenle, kendi davranışlarımızın çocuklara örnek olması ve bu değerlerin onların kalplerine yerleşmesi önemlidir." 

Kaynak: Diyarbakır Söz