İcazet coşkusu!

Yenievler Mahallesindeki Şemami Haşimiye Medresesi Erkek Yatılı Kuran Kursu’nda öğrenim gören 33 öğrenci törenle alimler ordusuna katılarak, icazet aldı.

İcazet coşkusu!

Diyarbakır’ın Sur İlçesine bağlı Yenievler Mahallesindeki Şemami Haşimiye Medresesi Erkek Yatılı Kuran Kursu’nda öğrenim gören 33 öğrenci için icazet merasimi düzenlendi.

İcazet Merasimine Merkez Sur İlçesi Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Asım Solak, tayini Afyona çıkan Diyarbakır İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu, Sur İlçe Müftüsü İlhan Günay, bölgenin kanaat önderleri, seyda ve alimlerin yansıra çok sayıda vatandaş katıldı. Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayan törende medresede görevli Seydalar birer konuşma yaptı.

“İLİMDEN MAHRUM OLURSAK ÇÖKÜŞÜMÜZ KAÇINILMAZDIR”

Medresenin Başmüderrisi Seyda Bahauddin Genç, ilim öğretilen yerlerin toplumların gelişimi ve ilerlemesi üzerdeki etkilerinin önemine değinerek şöyle dedi; “Bu gibi ilmi icazetler, bu gibi merasimler, hem bölgemizin, ülkemizin ve İslam alemi için büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. İlmin fazileti hakkında cenabı Allah (cc) ilk ayetinin oku olmasıyla ne kadar büyük bir ehemmiyet verdiğini bir göstergesi. Bölgemizin, toplumumuzun ve ülkemizin Müslüman olması hasebiyle Kur’an ışığında ilme sarılmaları, ilmin faziletinin ön plana çıkarılması ve ilmin tüm toplum kesimlerine ulaştırılması için büyük bir çaba gösterilmesi ve bununda ancak medreselerimiz ve ilahiyat fakültelerimiz ya da imam hatip liselerimiz, Kur’an kurslarımız, olmak üzere en önemlisi medreselerimizin bu vazifeyi yerine getirmesi ve bu ilmin bütün toplumun fertlerine ulaştırılması açısından önemlidir. Gelecek nesillerimizin de ilim ve irfan gölgesinde yetiştirilmesi gerektiğine biz inanıyoruz.”

İLMİN NESİLLERE AKTARILMASI GEREKİR

Genç, ilimin gelecek nesillere nakledilmemesi halinde toplumların çöküş yaşayacağını ifade ederek, “Resulullah’ın (SAV) bir hadisi şerifi vardır. Cenabı Allah’ın (CC) , göğsünüzde ilmi söküp almıyor, almayacak. Ancak âlimlerin vefatıyla birlikte yeri doldurulmadıkça, ve bu şekilde ilim yok olup gidecektir. Biz istiyoruz ki o ilim bizde değil de daha sonraki nesillerde kayboluyorsa kaybolsun. Hasbelkader de olsa günümüzde ilmi vazifeyi, ilmi hizmeti, bizler yapmak için canla başla mücadele etmemiz, gayret göstermemiz gerektiğine inanıyoruz. Onunu için ilmin toplumumuzda kesilmememsi gerektiğine ve toplumların gelecekleri de, günümüzdeki toplumların ayakta durabilmesi, gelecekte de söz sahibi olabilmesi, ilerleyebilmesi, ilimle olur ancak. İlimin olmadığı ve eksildiği yerde, toplumların çökebileceği, yok olacağını, tarih sahnesinde esamelerinin okunamayacağı malumumuzdur. Onun için ilmi ehemmiyet çerçevesinde hepimizin, özellikle bölgemizdeki insanlarımızın, tüm ülkemizdeki vatandaşlarımızın bu konuya ehemmiyet göstermesi, ilme sahip çıkması, âlime sahip çıkması ve en önemlisi liyakatli çocuklarını ilim tahsiline göndermelerini tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde maddi yönden her şeyi kazanabiliri ama ilimden mahrum olursak çöküşümüz kaçınılmazdır. Bir anekdotla konuşmama son veriyorum. 1915 harbinde Rusya cephesindeki Norşin medresesindeki meşhur şeyh Muhammed Diyauddin hazretleri muhipleriyle cihada giderken, geride kendi talebe ve müderrislerine şu tavsiyede bulunmuş. Biz cihada gidiyoruz, siz ilimle meşgul olunuz. Eğer ilim içimizden yok olup giderse, Rusların gelip içimize girmesine gerek yok. o zaman biz Ruslaşırız. O söz o güde güncelliğini koruduğu gibi bugünde güncelliğini koruyor. Yarınlara ışık tutacak bir sözdür bu. Hepimizin ilme kendi bünyemizde, kendi çapımızda, kendi çaba ve gayretlerimizle sahip çıkmamız gerekir. Ki, yarınlarımız hep aydınlık olsun.”

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN YAPMASI GEREKENLER

İlim ve ilmin fazileti hakkında konuşan Seyda Molla Mahmut, Allah yolunda ilim öğrenmemin İslam dini açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Müslüman toplumların görevi ilme ve âlimlere değer vermek ve âlimlerin sayısının arması için gayret göstermektir. İlimsiz olarak din konusunda konuşmaktan sakınmak gerekir. İli olmayan kişilerin toplumların başına geçip, onları yönlendirmesi sapıklığa yol açmaktadır. Kıyas ve içtihat dinimizin iki önemli unsurudur. İlmi olmayanlara bırakılmaması gerekir. Ancak ne acıdır ki Kur’an dışında her şeyi inkar ve reddeden ilimsiz müçtehitler türemiştir. Kimisi kaderi inkar ederken kimisi tasavvufa karşı çıkıyor. Kimisi mezhepleri reddediyor. Kimisi Kur’an-ı reddederek peygambersiz bir dini icat etmeye çalışıyorlar. Oysaki Allah Kur’an-ı Kerim’de Resulullah’ın size emrettiklerini alın, sizi nehy ettiklerinden sakının diye buyuruyor” dedi.

MEDRESEDEKİ ANILARINI ANLATTI

Seyda Molla Abdülkerim ise, uzum yıllardır bölgede ilmi faaliyet gösteren Şemami Medresesinde dersler okutulduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Şemami köyünde uzun yıllardan bu yana medrese bulunmaktadır. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin Şemami köyü ve medresesi bilinir. Buda bizim için bir şereftir. Bu köyde bulunanlar ya alimdir, ya öğrencidir ya da ilme saygı gösteren kişilerdir. Çocuklarımızı Allah-u Teâlâ’nın yolu olan ilim yoluna göndermemiz lazım. Bu yol büyük bir yoldur. Bu yolun yolcusu en şerefli insandır. Meleklerin Hz. Âdem’e secde etmesinin tek bir nedeni vardı. İlminden dolayı melekler Hz. Âdem’e secde ettiler. İlim böyle üstün bir şeydir. Bizler bu ilmi geçmişlerimizden miras olarak aldık. Medreselerdeki eğitime savaşlar ve harf devrimleri bile engel olmamıştır. Kıtlık zamanlarında bile ilim okutulmaya devem edilmiş. Bizim kalbimizdeki ilmin sevgisi biterse o zaman demek ki ilim bitmiş olacak. Rabbimden niyazım bu köyü ve bu medreseyi daim etsin ve ilim yolunda onları kaim etsin. Bugünlerde hepimizin orak bir acısı vardır. Gazze’deki kardeşlerimizin acısı bizim acımızdır. Onlar için dua ediyoruz. Yarabbi bu duamızı kabul et. Senin Azim isminle senden istiyoruz; inşallah en yakın bir sürede Yahudilerin mağlup olduğunu bize göster. Ehli Filistin’in galip olduğunu. Nasıl ki Eshab-ı Fil’i yok ettin, yarabbi Yahudileri de helak et. Amin ya Rabbul Alemin”

Hocaların konuşmalarında İsrail’in Gazze’deki katliamları kınandı ve Müslümanlar için dua edildi. Konuşmaların ardından icazetname okundu ve medreseden icazet almaya hak kazanan 33 öğrenciye belgeleri takdim edildi. Tören bitiminde misafirlere yemek ikram edildi

Kaynak: Diyarbakır Söz