Kadınların adalet nöbeti

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Hafize İpek kadın mücadelesinin Türkiye’de en güçlü dinamik olduğunu söyleyerek, “Bizler özgür olmadan asla toplumun özgürleşmesi düşünülemez. Çünkü özgürlüğe en çok kadınların ihtiyacı vardır” diye konuştu.

Kadınların adalet nöbeti

DİYARBAKIR- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında “Kadına Özgürlük İçin Adalet Nöbeti” tutuldu. Kurulan serbest kürsüde kadınlar her dilden kendilerini ifade etme şansı buldu.

HDK ve KESK tarafından organizasyonuyla Dağkapı Meydanı’nda kadınlar “Kadına Özgürlük İçin Adalet” nöbetinde bir araya geldi. Paris’te öldürülen üç Kürt kadın aktivistin fotoğrafının yer aldığı etkinlikte kadın mücadelesi tarihine damgasını vurmuş kadınların fotoğrafları ve hayat hikayeleri ile şiddet mağduru kadınların fotoğrafları sergilendi.

HDK, KESK, ESP,Emep ve Barış annelerinin katıldığı etkinlikte serbest kürsü kuruldu. Kürsüde SKM adına Sevda Yiğit 8 Mart'ın tarihçesini anlattığı konuşmasında, kadın mücadelesinin tarihin her evresinde devam ettiğini ancak o günden bu yana kadına yönelik şiddetin ve kadın katliamların hız kesmeden devam ettiğini kaydetti.

AYRI DİLLERDEN KONUŞTULAR

HDK adına Şadiye Sürer Baran, Zelal Bilgin, Barış Anneleri adına Sultan Kayın, DTK Kadın Meclisi adına Songül Morsümbül, Kayapınar Belediyesi Başkan Yardımcısı Aynur Yılmaz Kürtçe, Türkçe, Zazaca ve Ermenice görüşlerini aktardı.

BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt yaptığı konuşmada tüm dünya kadınlarının 8 Mart'ını kutladı. 8 Mart’ı yılın 12 ayı kutlamak istediklerini söyleyen Zümrüt, “Kadınlar bu günlere kolay gelmedi. 8 Mart kadınların tarihi günüdür” dedi. Zümrüt, Paris’te 3 Kürt kadının öldürülmesine ilişkin ise, "Sakineler şahsında kadın tarihinin katledilmesi amaçlanmıştır” ifadesini kullandı. Mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Zümrüt, 8 Mart’ta Dersim’de yapılacak mitinge katılım çağrısında bulundu.

 

“KADININ ÖZGÜRLEŞMESİ TOPLUMUN ÖZGÜRLEŞMESİDİR”

Büyükşehir Belediye Başkanı Hafize İpek de 8 Mart etkinliklerini Paris’te yaşamını yitiren üç kadına adadıklarını belirterek, bu olayın gerçek faillerinin bulunup adalet önüne çıkarılıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 5 bin yıllık bir egemen sürecin varlığından söz eden İpek, “Neolitik dönemden sonraki süreçte kadının sömürülmesiyle başlayan sistem günümüze kadar gelmiştir” dedi. Bu sistemi ancak kadın eksenli bir kurtuluş ideolojisi taşıyan Kürt orjinli kadın hareketinin yerle bir edeceğini söyleyen İpek, şöyle konuştu: “Bizler tümümüz özgür olmadan asla toplumun özgürleşmesi düşünülemez. Çünkü özgürlüğe en çok kadınlar ihtiyaç duymaktadır, eril sistemle en çok kadınlar karşı karşıya kalmaktadır. Kadının özgürleşmesi demek toplumun özgürleşmesi demektir.”

“KADIN MÜCADELESİ EN GÜÇLÜ DİNAMİKTİR”

Kadın mücadelesinin bugün Türkiye’de demokratikleşme için en güçlü dinamik olduğunu ifade eden İpek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla mücadeleyi gerçekleştirmek için örgütlenmek gerekir. Tek başımıza hiçbir şey yapamayız. Örgütlenerek, seslerimizi birleştirerek, renklerimizi güçlendirerek, farklı kültürlerle, farklı renklerle bir arada olarak mücadelemizi sonuca erdirebiliriz.”

“ Kadınlar eşitlik, özgürlük, sevgi ve adaletten yanadır” diyen ipek, “Bunun için de Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin bu coğrafyada yaşayan tüm halkların kendilerini ifade etmesi ve demokratik bir ortamda yaşaması kadın eksenli bir bakış ideolojisidir. Dolayısıyla biz kadınlar bugüne kadar hep bunun mücadelesini verdik. Bunun yanında cins bilincini yüceltmeyi cins temelli bütünleşmeyi de esas alıyoruz. Kadın olduğumuzdan utanmıyor, gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz