Sur’un yıkıntıları kamyonlarla satılıyor

Bir yandan yasak ve yıkımın sürdüğü, diğer yandan inşaatların yükseldiği tarihi Sur ilçesindeki evlerin yıkıntılarından arta kalan taşlar kamyonlarla satılıyor.

Sur’un yıkıntıları kamyonlarla satılıyor

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile birlikte 104 gün süren çatışmalar sırasında enkaza dönen ilçenin 6 mahallesinde yasak ve yıkım 4’üncü yılını geride bıraktı. 8 bin yıllık geçmişe sahip ilçede, birçok tescilli yapı yıkımdan kurtulamadı.

“Kentsel Sit Alanı” olan ve 2015 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından “Dünya Miras Alanı 1. Tampon Bölgesi” olarak tescillenen Suriçi, ulusal ve uluslararası mevzuata göre özgünlük ve bütünlük açısından korunması gerekli bir alan. Buna rağmen yasaklı 6 mahallenin tarihi dokusundan geriye kalan devasa bir enkazdan sonra dümdüz edilmiş alanlarda inşaatlar yükseliyor.

87’Sİ TESCİLLİ 247 TESCİLE DEĞER EV YIKILDI

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından hazırlanan Sur Raporu’nda da, tarihi ilçenin çatışmalara sahne olan Cevatpaşa, Hasırlı, Dabanoğlu, Savaş, Cemal Yılmaz ve Fatih Paşa mahallerinde yer alan aralarında 87’si tescilli, 247’si tescile değer toplam 4 bin 985 yapının yıkıldığı ortaya konuldu. Toplam 75.3 hektarlık bir alan oluşturan söz konusu bu altı mahallenin yapısal olarak yüzde 72`sinin yıkıldığını belirtilen raporda, bu durum “kültürel soykırım” olarak tanımlandı.

KAMYONU 8 BİN TL’YE SATILIYOR

4 yıldır aralıksız süren ve mülk sahiplerinin dahi yasaklı alana girmesine izin verilmeyen tarihi ilçeden polis kontrolünde kamyonlarla çıkarılan taşlar, eski Mardin yolu güzergahında bulunan Dicle Nehri’nin hemen kıyısına döküldü. Geniş bir alanda üst üste yığılan taşların kamyonu, ulaştığımız satıcıların verdiği rakama göre 8 bin TL. Yıkılan evlerin taşlarından seçme yapıldığında ise fiyat 15 bin TL’ye çıkıyor.

YÜKSEK FİYATLI TAŞLAR

Satışa çıkarılan taşlar arasında ilçenin mimarisinde önemli bir yeri olan ve evlerin mimari kimliğini yansıtan işlemeli taş ve malzemelerde bulunuyor. Geleneksel Diyarbakır Evleri’nin avlularında kullanılan taştan yapılma küçük havuzlar, taş kahve döveci, toprak damlı evlerin çatısı üzerindeki toprağın sıkılaştırılmasında kullanılan loğ taşı, buğdayın öğütülüp bulgura dönüştürüldüğü taş el değirmenleri, avluda bulunan su kuyusunun üzerini kapatan işlemeli taş kapaklar, yine avluda süs olarak kullanılan çarmıh topu ve arkeologlar tarafından Roma döneminden kaldığı tahmin edilen sütun ve sütun başlıkları da ayrıca özel fiyatlarla satılıyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz