Türk Havacılık tarihinde bir ilk

Uluslar arası alanda Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın temel eğitim uçağı HÜRKUŞ Tip Sertifikası verilmesi nedeniyle Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Kazan Tesisleri'nde tören düzenlendi.

Türk Havacılık tarihinde bir ilk
Uluslar arası alanda Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın temel eğitim uçağı HÜRKUŞ Tip Sertifikası verilmesi nedeniyle Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Kazan Tesisleri'nde tören düzenlendi. Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, önemli bir gururun yaşandığını belirterek, Türkiye'nin bu maceraya geç başlayan ülkelerden olmadığını belirtirken, "1920'li yılların başında dünya havacılığının yeni geliştiği o dönemde imkansız denen pek çok başarıya sınırlı imkanlarla imza atıldı" dedi. Ulaştırma, denizcilikv e Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ise konuşmasında, "Özellikle havacılık sektöründe son 14 yıldır yaşadıklarımız belli. Hava yolu halkın yolu olsun herkes uçsun dedik başarı elde ettik, bu başarıyı devam ettirmemiz lazım" dedi.

Törene Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Bilgin, Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk ve çok sayıda bürokrat ile Hürkuş projesinde görev alan mühendisler katıldı. 5 bin 500 parçadan oluşan ve tüm mühendislik hesapları Türk mühendisleri tarafından yapılan 3.5 ton ağırlığındaki yerli Hürkuş Eğitim Uçağı, Türk havacılığında bir ilk olarak tarihe geçti. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TUSAŞ) Kazan Tesisleri'ndeki törende yaptığı konuşmada, bugün önemli bir gururun yaşandığını söyledi. Türkiye'nin bu maceraya geç başlayan ülkelerden olmadığını dile getiren Işık, 1920'li yılların başında dünya havacılığının yeni geliştiği o dönemde imkansız denen pek çok başarıya sınırlı imkanlarla imza atıldığını ifade etti, şunları söyledi:

“Peki ne oldu da birlikte başladığımız ülkeler, çok çok büyük mesafeler alırken, bizler bugün bir eğitim uçağının sertifika töreninde bu cümleleri kullanıyoruz. Türkiye'nin bugün milli muharip uçağını yapmış, dünya havacılık sanayinde yeni keşiflere imza atan, yeni patentleri çokça alan ülke konumunda olması gerekiyor. Bugün Savunma Sanayi sektöründe ihtiyacımız olmayan şey para. Çünkü paramız var. Hürkuş, bizim için bir iftihar vesilesi, ama bundan sonra bizim için iftihar vesilesi milli muharebe uçağımızı üretmek olacak. Dünyanın en gelişmiş savaş uçağını yaptığımız zaman bu gururu yaşayacağız. İnşallah çok uzun zaman geçmeden biz de milli muharebe uçağımızın geçişini izleyeceğiz".

Savunma Sanayide kaynak problemeri olmadığını belirten Bakan Işık, "Kaynağımızı harcama problemimiz var. Allah'a şükür özgüvenimiz tam. TUSAŞ'la, Aselsan'la, TUBİTAK'ta biz en iyisini yaparız. İhtiyacımız olan sistematik çalışma. Birbirimizle gözü kapalı takımların paslaştığı oyuncular haline gelmek. Bunun için önümüzdeki süreçte savunma sanayisinde iki adımı çok önemseyeceğiz. Bir; özel sektörün çok fazla sayıda savunma sanayi sektöründe bulunmasını sağlayacağız. Kobilerimizin savunma sanayisinde daha fazla rol almasını sağlayacağız. Onların da karşı karşıya kaldıkları en önemli sorun olan test ve sertifikasyon işinde onlara doğrudan destek vereceğiz. Biz kamu olarak temel ARGE'yi ihmal etmeyeceğiz. Sistem mühendisliğine, proje entegrasyonuna daha fazla yoğunlaşacağız. Özel sektörün yapabileceği tüm üretimi özel sektöre kaydıracağız. Artık yıllara sari projeleri istemiyoruz. Projeleri en hızlı şekilde tamamlamak için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Projelerin gecikmesine neden olan sorunları konuştuk, bundan sonra zaman kaybına tahammülümüz yok. Bundan sonra armudun sapıydı, üzümün çöpüydü gibi gerekçelerle projelere aylar, yıllar attıran gerekçelere tahammülümüz yok. İkincisi de; Tam bir takım oyunu oynayacağız. Artık kurumsal taassuba da tahammülümüz yok. Hiçbir kurum diğerinin işini yavaşlatmayacak. Çünkü hepimizin sorumlu olduğu bir millet, devlet var"dedi.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ise konuşmasında, özellikle ülkemizde üretilen ve sertifikalandırılan ilk Türk sivil imalatı olan eğitim uçağı Hürkuş için düzenlenen bu müstesna törenin çok anlam ifade etiğini söyledi. Bakan Işık, "Özellikle havacılık sektöründe son 14 yıldır yaşadıklarımız belli. 'Hava yolu halkın yolu olsun, herkes uçsun dedik' başarı elde ettik, bu başarıyı devam ettirmemiz lazım. Dünyada otuzuncu sıradan onuncu sıraya gelmiş ki, 191 ülke arasında taşımacılık sektörü içinde bu kadar yol kat etmişken, burada durmamak lazım. Atatürk havalimanı Avrupa'da ilk 4 arasında. İstanbul üçüncü büyük havaalanı bittiğinde dünyada ilk olacak. Bunlarla yetinmemiz gerekiyor. Tarihimize bakarak artık sivil uçağımızı kendimiz ürettiğimiz ve kendimiz sertifikalandırdığımız bir aşamaya geldiğimiz gün, geç gelinmiş bir gün. Ne mutlu ki bu salonda bu inancın ortaya konması siyasi otorite olarak desteklenmesi kağıt üzerinde başlayan projenin ete kemiğe bürünmesini hep birlikte yaşıyoruz ve buna inanan insanlar var. Ortada bir düşünce yokken bunu yapmalıyız. Bu salondaki ekip çiziminden başlayarak hayata geçirilmesi uçuş testlerini yapılmasını sağlamıştır. Vecihi Hürkuş'un yaptığı uçağın kamyon sırtında Çek Cumhuriyeti'ne götürüldüğünü salondakilerin bir kısmı bilir bir kısmı bilmez. Sertifikalandırmadığımız için Çek Cumhuriyeti'ne gitmiş, orada sertifikalandırılmış. Tip sertifika onayının veriliyor olması bir kabiliyet. Tabi bu sertifikayı verebilecek kabiliyete gelmek, dünyanın sivil otoritelerinin kabul etmesi çok önemli. Gerek Atak helikopterinde, gerek İHA'larda ekip kendini ispatlamış. Gerek sivil uçağımızı gerek askeri uçağımızı yapmak için bu ekibe güveniyoruz" dedi.

Bir şey daha yaptıklarını belirten Bakan Arslan, "Türkiye, Avrupa ile Asya arasında köprü konumundadır. Bu köprünün hakkını vermiyor iseniz önemi yok. Bu coğrafya üzerinde köprü olmayı reel hayatta da köprü haline getirmeliyiz. Ulaştırma ile ilgili her yıl harcanan para 75 milyar dolar. Bizim bu köprü konumumuzu pekiştirmemiz, bu pastadan pay almamız lazım. Bu pastadan pay almak için artık sivil uçağımızı da köprülerimizi, bölünmüş yolları da, hızlı trenin kendisini de yapar hala geliyoruz. Dünyadaki büyük pastayı paylaşmaya alışanlara; 'durun burada artık pastanın paydaşlarından biri de biziz' dedikçe, Türkiye'ye karşı herkes ayağa kalkıyor. Rekabet ortamıdır, olabilir. Büyüyen, yükselen Türkiye'nin önünü kesmek adına terör örgütlerini başımıza bela ettik. En büyüğü, en ahlaksızcası, en haincesi 15 Temmuz'da FETÖ terör örgütü içimize sızmış hainleriyle birlikte darbe girişiminde bulundu. Allah'A şükür, bu kadar hain varken kahraman Kazan'da millet vardı" dedi.


Kaynak: DHA