NEWROZ’UN OKUTTUKLARI?

Newroz!.. Anlam ve önem arzında, ırklar ve milletler için farklılıklar içerse de!.. Ruhunda, “baharı müjdeleyen” olsa da, özünde, “barışı, kardeşliği, özgürlüğü, eşitliği ve hürriyeti” haykırıyor yakılan ateşin alevleri!.. Günümüz atmosferinde evrensel kimliğe kavuşmuştur artık Newroz!..

***

Çünkü Newroz Bayramı, toplumların bir araya gelmesini ve geçmişte yaşanan zorlukların üstesinden gelmeyi hatırlatır.. Ve o hatırlama, yeni ufuklara, umutlara, özgürlüklere, bereketli, zenginliği içeren yaşama yelken açtırır.. Yeter ki, barışa olan umutlar bahar gibi yeşerip büyüsün!..

***

Yaşadığımız coğrafya açısından, ne yazık ki hür ve bağımsız bir duygu içerisinde olamıyoruz!?. Ya da olmamıza imkan verilmiyor.. Veyahut biz kendimiz, özümüz olabilme adına, samimi, ihlaslı ve de gerçekçi olamıyoruz!.. Yoksa, Newroz’a korku, endişe, kaygı ve şiddet libası giydirir halde olur muyduk?..

***

Bir önceki günkü yazımda bu minvalde siyasetin ve zamanın dönekliğine dikkat çekmiş; nerden nereye diyerek, satır arası, ifade kullanmıştım!.. Bugün, önceki gün Nevruz Park alanında organize edilen Newroz kutlamalarından yansıyanlara baktığımda; kırılganlığı, küskünlüğü, tepkiyi ve sıradanlığı gördüm!?.

***

Meydanda halk kitlesi var!.. Ama o halkı, umutlandıran, coşturan, olağanüstü beklentiye sürükleyen, umut yeşerten, özlemleri giderebilecek, hatta müjdeler sıralayabilecek bir siyasi hava olmadığı gibi.. Kürsüye çıkanların ekseriyetinin kurguladıkları cümleler bile alandaki kitleye; pek anlamlı gelmediğini söyleyenlerdenim..

***

Final olması açısından Diyarbakır’daki newroz, soğuk ve yağışlı havaya rağmen halk kitlesi tarafından, sahiplenildi.. İşin hassasiyeti de, sahadaki polisin ve diğer güvenlik görevlilerinin de, tarzı!.. Siyasilerin söylem, eylem ve tavırlarından daha çok, bir bütünleşme saygı çerçevesinde sahada hakimdi!?.

***

Özellikle, arama noktalarında gerilim artırıcı, itici, tepki üretici, yığılma gibi haller oluşmadı!.. 8 bine yakın polisin görev yaptığı alandaki, uygulamalar kibar ve kolaylaştırıcı, saygı, sevecen ve güler yüzlü çerçevesi yüksekti!.. Özellikle, basına ve protokole ayrılan, bölümlerdeki rahat ortam dikkat çekiciydi..

***

Nedenine gelince!.. Yerli ve yabancı basın kuruluşlarının ilgi düzeyi düşüktü!.. Diyarbakır dışından, ülke dışından, gelen bir iki yayıncı kuruluştan başka kimse yoktu. Ki, protokol için ayrılan bölümde de, gözle görülür bir boşluk ve ilgisizlik vardı!.. Önceki dönemleri kıyasladığınızda, yer bulunmazdı, bu kez sandalyelerde oturacak kimse yoktu?!..

***

Mevcut tablo der demez acep nedendir dedirtmiyor değildi?. Sahadaki kitlenin sayısal oranı, çok konuşuldu, ki hala da konuşuluyor.. Nitekim günün sonunda, şöyle ifade edebilirim ki, tüm siyasi partilerin yerel ve merkezi bir çok ismin, benden sorduğu tek şey rakam oldu.. Alanda kaç kişi vardı?.. Yanıtım rakam veremem, ama kalabalık oldu!..

***

Gelirsek her Newroz’da pür dikkat kesilen mesajların muhtevası!.. Verilecek, vaat edilecek müjdeli mesajlar, neler olabileceğine dair.. Doğrusu, protokol, basının ilgi düzeyindeki düşüklüğü, beri yanda Leyla Zana’nın dışında katılanların kitleyle ıraklı halleri aslında soruya kendi mecrasında yanıt vermiyor değildi?.. “Newroz’u kutladık” desinler!..

***

Zaten, hal-i hazırdaki mevcut siyaset, DEM Parti’deki iç dağınıklık ve Irak ile Suriye’deki yeni stratejik planlar!.? Ve yerel seçimlerdeki; bilinmez denkleme dönüşen, parti düzeyindeki ittifaklar.. Hepsinin toplamında okutulan; beklenti ve umut yeşertici mesajların dillendirilemeyeceği gerçeği oldu..

***

Bir tek duygu dozajını yükselten Leyla Zana idi.. 8 yıl sonra yeniden siyaset arenasında boy göstermesi.. Zana, Kürt siyasi hareketinin önemli isimlerinden.. Ağır bedeller ödeyendir.. 60 yaşını aşmış biri olma noktasında, bir şeyler söyleyebilir, bir şeyleri göğüsleyerek, haykırabilir diye beklenmedi değil?..

***

Çekilen fotoğraflarda, Zana’nın Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın elini tutarak, alana girdiğini gördüm!. Neye işaret, çok şey yorumlanabilir?. Zana’nın ilk cümlesine gelince!… Yıllar sonrası bir kitleye hitap etmek.. Kendisini de heyecanlandırdığı gibi, kitleyi de!.. “Evet.. yine geldim..”

***

Zana’nın konuşmasında, “Öcalan'ın 1993'te çözüm sürecinin başlaması için attığı adımı” hatırlatması, kendi ölçeğinde önemliydi!.. Seçimlerden sonra bu sürecin yeniden başlatılması için çalışmalar yürüteceklerinden de söz etti. Yeni bir barış süreci için de kitleden destek istedi..

***

Zana öyle görünüyor ki, 31 Mart seçimlerinde DEM’in yüzü olmak için, seçim meydanlarında, görüntü verecek.? Ki dün Hazro ilçesindeki mitingde yer aldı. Seçmene seslendi.. Çünkü, DEM’in yönetimindeki isimlerin, pek de kitleleri coşturduğunu, peşinden yürüttüğünü, söylem ve eylemlerde yeterli kaldığını söylemek mümkün değil..

***

Nitekim, yapılan konuşmada gördük!.. Tuncer Bakırhan'ın ifadelerinin; çözüm ihtiva edici olmadığını.? Her ne kadar,  6 talep sıraladıysa da; masanın etrafında buluşma adına hissiyat yıkımında bulundu.. Mesajlar noktasında, Selahattin Demirtaş’tan mesaj yoktu, ki eşi de alanda değildi?.. Beri yanda, sadece Gülten Kışanak’ın gönderilen mesajı vardı..

***

Tabi, pür dikkat kesilen bir nokta da, Murat Karayılan’ın “Newroz’da müjdelerinin” olduğu yönündeki, beyanına dair herhangi bir emarenin olmayışı.? Ki, Selahattin Demirtaş’tan da bir mesaj yoktu..! Her şey; geçmişle harmanlı aldı..

***

Hasılı!.. Newroz’u, genel itibariyle siyasilerin de mesajlarını, harmanlarsak!.. Her ne kadar, Ortadoğu’da yeni stratejik planlar kurgulanıyorsa da!.. Kuzey Irak’taki Kürtler iç çekişmenin girdabına doğru sürükleniyorsa da!…

***

Türkiye’ açısından; seçim sonrası yeni bir yelken açılması muğlak!. Dondurucuya konulan çözüm sürecini yeniden, hayatın akışına sokmak, zor!!.. Geçmişten de dersler çıkarılarak, hükümete ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çözüme meyil edici olunabilir mi; meçhul?!..

***

Ancak meydanlarda kullanılan dil ile, diyaloğu geliştirecek dil arasında, bir değişkenlik zaruri!.. Çünkü çok yönlü hal-i hazırdaki tüm siyasi cephelerde; iki dilli siyasi dil, ağır basıyor!.. Diyalogla çözüm önerisi bu meyanda çok kritik!..

***

Peki sahnede sanatçı noktasında kimler vardı..  Emel Matlouthi, Mikail Aslan, Arhat, Faraj Ali Pour ve Xezel Mistefa.. Seslendirdikleri parçalarla büyük beğeni topladı diyebilir.. Özellikle Tunuslu sanatçı Emel Mathlouthi'nin “Filistin halkına ilişkin” şarkısı, denir ya mest etti alandakileri!?.

***

Velhasıl, Diyarbakır bir Newroz’u daha, geride bıraktı.. Baharın doğayı özgürleştirdiği gibi, diyoruz ki “kardeşliği, birliği ve dirliğimizi de özgürleştirerek” barışın bayrağını dalgalandırsın!… Newroz’un kutlu olsun.. Newroz’a we piroz be!…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Öyle konuş ki, yarın kucaklaşabilmeye yüzün olsun!..