‘DİYAR’DA İHANET BİTMİYOR’

Diyarbakırspor ,tarihinin en kötü günlerini yaşarken gün geçmiyor ki bir rezalet yaşanmasın .Yaşanan rezaletlerin hangisini yazalım?. Önce en büyük Diyarbakırsporlu olarak geçinen  külübün avukatından başlayalım. Diyarbakırspor’un yıllardır avukatlığını yapan zat-ı muhterem kulüp avukatı olduğunu sanırım yeni hatırladı.Kongre sürecinden sonra  ne mi yaptı?. Bir bakalım zat-ı muhtereme. Son yıllarda  kulüpte  yaşanan entrikalara sesiz kalan,yapılan onca yanlışa ve  savurganlığa,soyguna ses çıkarmayan  zatı muhterem kogreden sonra asliye sulh mahkemesine dilekçe vererek kulübün  imza yetkisinin  kulüp müdürü Muhittin Ateş’e verilmesini sağladı. Demek ki hesabına gelince prosedürü biliyormuş.
Sonra delegelik konusu gündeme geldi .Üye güncellenmesi için delegelerden son 5 yıldaki aidatları ödenmeleri istendi. Peki sormazlar mı,bunca zamandır nerdeydiniz?. Neden o zamanki yönetimleri uyarmadınız?. Kulübün avukatı bilmiyorum diyemez, çünkü bu işin içindeydi.Hangi kongre yasal olarak yapıldı?.Delege olmayanların bile salona alınarak el kaldır-indir sistemiyle kulübün borç batağına sürüklendiği kongrelerde neden buna engel olmadınız?. Devlet bile yasa çıkarıp borçları affediyor. Siz ise son 5 yılın ücretlerinin ödenmesini istiyorsunuz. Sakın Diyarbakırspor’un yararına bir karar aldığınızı iddia etmeyin. Mesleğinize saygınız olsaydı, kendi işinizi yapsaydınız Diyarbakırspor bu halde mi olurdu?.
Bir de antrenörlük olayı var. Diyarbakırspor haftalardır maçlara teknik direktörsüz çıktı. Nevzat hocanın diploması Bank Asya 1.Lig kriterleri için yeterli değil. Bu yüzden TFF’den gelecek olası para cezalarına karşı Kemal Zeydan göreve getirildi. Kemal hocayı biliyoruz. Diyarbakırspor’un parasız ve zor dönemlerinde futbol oynadı. Son yıllarda A takım ve alt yapıda antrenörlük yaptı. Geçen yıl yardımcı antrenördü bu takımda. Sezon başında  alacağı için kulübü federasyona şikayet etti. Geçmişte bunu yapanlar ihanetle suçlanmıştı. Bu açıdan gelmesini doğru bulmuyorum.
Ve yılın antrenörü yine görevde. Kim mi?.İsterseniz neler yaptığını anlatalım, adını siz bulursunuz. Hani sezonun ilk yarısında TFF tarafından ortaya çıkarılan bir sözleşme skandalı vardı ya. Ulusal basının gündemine taşınan ve 600 bin TL’lik alt yapı hocası (!) olarak tarihe geçen antrenör. Bu olaydan sonra TFF kendisine 1 yıl men cezası verdi ama o görev yapmaya devam etti. Gelen tepkilerden sonra 3-5 hafta kayboldu. Şimdi tekrar sahnede. Kendisine bir miktar pay verilmek süretiyle bir yöneticinin alacaklarını sözleşme yoluyla üzerine aldığını bilmeyen yok. En azından iddialar ayyuka çıkmış durumda. O da neden 600 bin TL’lik sözleşme yaptığını açıklayamıyor. Çünkü açıklarsa kendisiyle beraber yönetici ağabeylerinin de (!) canı yanacak. Belki bunu yapsa kendisini temize çıkaracak. Diyarbakırlı antrenörler için kara leke olan bu durumu temizlemek yerine belli ki kendisine diyet borcu ödemek zorunda olan ve her şeyi onun konuşmaması üzerine yapanlar onu tekrar göreve getirdi.
Evet, Diyarbakırspor bitmiş ama çıkar gruplarının hesapları bitmiyor. Ölünün bile üzerinde hesap yapıyorlar. Diyarbakır eskiden peygamberler, evliyalar ve sahabeler şehri olarak bilinirdi, şimdi ise ihanetçiler her tarafı sarmış. Sahi, olur olmaz her konuda yorum yapan spor taban birlikleri bugün ele aldığımız konularda neden sessiz?.Bunların cevabını onlara, takdirini de siz değerli okurlara bırakalım.