“KİM HESAP SORACAK?”

Diyarbakırspor’daki kirli çamaşırlar artık sadece yerel basın tarafından yazılmıyor. Önce Akşam Gazetesi’nin duayen yazarlarından Alaattim Metin,sonradan isminin Fikret Kaldı olduğunu öğrendiğimiz sözüm ona tercümanla yapılan anlaşmayı köşesinde paylaştı,dün de Hürriyet ve Habertürk gazeteleri alt yapıdaki sözleşme olaylarını yazdılar. Sanırım bu işin devamı da gelecek. Bir çok basın kuruluşunun kulüpteki diğer üsülsüzlükleri haber konusu yapacaklarına ilişkin duyumlar var. Ulusal basına teşekkür ediyoruz,bu haberler ve yayınlar Diyarbakırspor’un kurtuluşuna vesile olacak. Fakat bunları okumak bizim için sürpriz değil. Çünkü bildiğimiz olaylar ve daha önce buna yönelik haber ve yorumlar yerel basında bilakis Söz Gazetesi’nde yayınlandı. Olay ulusal basına manşet olunca yankı büyük oldu. Bu haberleri ve yorumları okuyanlar şaşkınlık içerisinde. Diyarbakırspor’a gönül verenler ise sinir krizleri geçirecek kadar öfkeli. Sorumluların cezalandırılmasını,kulübü borç batağına sürükleyenlerden hesap sorulmasını,savcılığın harekete geçmesini ve en önemlisi artık görevde 1 dakika bile kalması zarar olan yönetimin uzaklaştırılmasını istiyorlar.

Altını çizmek istediğim önemli bir ayrıntı var. Dünyanın hiçbir yerinde yabancı futbolcu tercümanına ayda 55 bin TL verilmez. Yine Barcelona,Ajax,M.United gibi alt yapıları dünyaca ünlü olan kulüplerin alt yapı hocalarıyla 500 bin TL’lik sözleşme yapıldığı duyulmamış. Buradaki mesele zaten alt yapı hocalarına 500 bin TL para verilmesi değil. Kaldı ki Süleyman Arpa ve Mustafa Özman,menajer Metin Korkmaz’ı yüzyüze gelse bile tanıdıklarına inanmıyorum. Buradaki tezgah ;alacaklarını normal yollarla ve temlikle alamayacağını bilen yöneticilerin ‘nasıl olsa TFF borç ödemesinde önceliği antrenör ve futbolculara veriyor’ diyerek bunu Fikret Kaldı,Mustafa Özman ve Süleyman Arpa ile gerçek dışı sözleşmeler yapmasıdır.

Basına yansıyan bu olaylar sadece işin görünen tarafıdır. Diyarbakırspor’da o kadar üsülsüzlük var ki yazmakla bitmez. Toptan temizlik lazım. Bunun için valilik harekete geçerek müfettiş görevlendirmeli,bu arada savcılık ve emniyet de harekete geçmelidir. Bunlar yapılsın borcun kongrede söylendiği gibi 23 milyon olup olmadığını göreceğiz!.Biz asla ve asla bu borçların tamamının bu döneme ait olduğunu iddia etmiyoruz. Ama bu dönem kadar karanlık hiçbir dönem yoktur. Yapılacak bir soruşturma ve inceleme sonucu her şey ortaya döküldüğünde Diyarbakırspor’un kurtuluşu olacaktır.

Ulusal basının bile manşetlere taşıdığı,Futbol Federasyonu’nun inandırıcı bulmayarak soruşturma başlattığı borçlandırmalarla ilgili halen Diyarbakır’da yetkililer harekete geçmezse o zaman kim hesap soracak?.