"VALİ MAÇTA BELEDİYE BAŞKANLARI NEREDE?"
Diyarbakırspor’un Denizli deplasmanında elde ettiği galibiyet kentte büyük sevinç yaratmıştı .Ne de olsa 8.5 ay aradan sonra gelen galibiyetti ! . Bu yüzden Erciyesspor maçında taraftar rekoru kırıldı. İlk defa 5 bin taraftar tribünlere geldi. Ne var ki Çetin Sümer yine ortada yoktu. 6 ay ceza aldığı için şeref tribününe giremediğini biliyoruz ancak bu durum normal tribünlere girmesine engel değil. Sümer taraftarın tepkisinden çekindiği için maçlara gelmiyor ve kim ne derse desin TFF kendisine iyilik etmiştir !. Denizli deplasmanında takımı yalnız bırakan kahraman yürekli yöneticilerin Erciyesspor maçına gelip şeref tribününde cirit atacaklarını tahmin ediyorduk, bizi yanıltmadılar. En önemli konuk Vali Mustafa Toprak’tı. 2 milyonluk kentte Vali Toprak’tan başka kent yöneticisi yok mu?. Devletin atadığı maça geliyorsa halkın seçtikleri nerde?. Halk kendi takımına sahip çıkıp tribünlere geliyorsa halkın kentin sorunlarına sahip çıkmaları için seçtiği isimlerin ne halkla beraber olması gerekmez mi?.
Maçın değerlendirmesini yapmak isetmiyorum. Bu kadar yalnız ve sahipsiz bırakılmış sporcu topluluğunu ve bu kadar olumsuzluk içinde elinden geleni yapmaya çalışan teknik heyeti nasıl eleştireyim?. Sporcuların feryadı ve Vali Mustafa Toprak’ın açıklamaları maçın önüne geçti. Basın toplantısına toplu halde gelen futbolcular ağır bir mesaj verdi ama anlayana. ‘Bizler buralı değiliz ama terk etmiyoruz. Bu kentin sahibi olduğunu düşünenler nerede ?" mesajını verdiler. Engin Öztonga, takımın yaşadıklarını anlatırken, bazı futbolcular ağladı. Doğrusu benim de tüylerim diken diken oldu. ‘Aç kaldığımız günleri bir kenara bırakıyoruz, bizi en çok üzen sahipsizliktir’ sözleri bu kent için ayıbın ötesinde onur kırıcıdır. Bir futbolcu düşünün, arkadaşları adına konuşarak takıma sahip çıkılması için yalvarıyor. Bu kentte halkın oylarıyla yönetici olanlar, TBMM’ye gidenler, nüfüz, koltuk ve para sahibi olanlar bu kentin onuru sizi ilgilendirmiyor mu?. Halen Diyarbakırspor yöneticiliği koltuğunu işgal edenler,kömür alacak ve kulüpte yemek çıkaracak kadar para cebinizde yoksa hangi sıfatla yöneticilik yapıyorsunuz?. Ortalıkta yönetici diye gezinen 1-2 zevat var. Bunlar da Denizli’ye gitmediler. Emin olun takım Denizli’de yenilseydi bu maça da gelmezlerdi. İki hafta önce "istifa edeceğiz " dediler, 8.5 ay sonra gelen galibiyetle yeniden türediler !.
Gelelim Vali Mustafa Toprak’a. Şimdiye kadar ilgisiz olduğunu sanıyorduk ama maçtan sonra adeta patladı. ‘Ben buradayım yönetim nerede?. Kentin bileşenleri nerede?. Eleştirenler nerede?’ diye sitem etti. Vali beyin sitemlerini haklı bulduğumu ifade etmek istiyorum. İlgisiz sandığımız Vali sezon başında kulübe kaynak aktarmış. 3 milyon dolayındaki kaynakla lisans sorunu çözülmüş . Vali Toprak’ın açıklamalarında başta Çetin Sümer ve yönetimi olmak üzere bir çok kesime mesajlar var. Bu mesajları alması gerekenlerin başında belediyeler geliyor. Vali açıkça güçbirliği çağrısında bulundu, ‘kim ne yapacaksa gelsin beraber yapalım’ dedi. Vali sonuçta devleti temsil ediyor. Bugün var, yarın yok. Buna rağmen 3 milyon TL az bir rakam değil. Bugüne kadar hep Valilik eleştirildi, peki halkın seçtiği milletvekilleri ve belediye başkanları neden bir şey yapmıyor?. Yüzde 68 gibi rekor bir oyla seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, iki yıldır maçlara gelmiyor. Aynı siyasi misyon 3 dönemdir Diyarbakır’da belediye seçimlerini kazanmasına rağmen Diyarbakırspor’la ilgili çözüm üretmiyor. Diyarbakırspor’un kurtuluşu için belediyelerin bu işe dahil olmaları lazım. Türkiye’nin her yerinde işleyiş böyledir. Vali Toprak, "hodri meydan" dedi. O zaman sayın Baydemir, STK yöneticileri ,iş adamları ve eski yöneticiler bu işe el atın ve Diyarbakırspor’u el birliği ile bu rezaletten kurtarın. Bu kentin Valisi kulübün yönetiliş tarzından rahatsızsa siz neden ses vermiyorsunuz?. Diyarbakırspor’un yok olması, kentin onur ve itibarının ayaklar altına alınması sizi mutlu mu ediyor?. Böyle değil diyorsanız buyurun çözüm üretin.
Bir sözüm de amigolara. Maçtan sonra basın mensupları Valiye Diyarbakırspor’un geleceğiyle ilgili sorular sorarken, sizi yönlendiren yöneticilerin talimatıyla ‘Sayın Valim kulüpte kömür yok ‘ vs. sorular soruyorsunuz. Diyarbakırspor’un tek sorunu kömür ise verelim birkaç ton iş bitsin. Birkaç hafta öncesine kadar yönetimi eleştiriyordunuz, şimdi ne oldu da tek sorun kömür ve yemek oldu?. Bu yüzden Diyarbakırspor düzeltilecekse taraftar grupları, dernekler ve amigoların da gözden geçirilmesi lazım diye düşünüyorum.
Maçın değerlendirmesini yapmak isetmiyorum. Bu kadar yalnız ve sahipsiz bırakılmış sporcu topluluğunu ve bu kadar olumsuzluk içinde elinden geleni yapmaya çalışan teknik heyeti nasıl eleştireyim?. Sporcuların feryadı ve Vali Mustafa Toprak’ın açıklamaları maçın önüne geçti. Basın toplantısına toplu halde gelen futbolcular ağır bir mesaj verdi ama anlayana. ‘Bizler buralı değiliz ama terk etmiyoruz. Bu kentin sahibi olduğunu düşünenler nerede ?" mesajını verdiler. Engin Öztonga, takımın yaşadıklarını anlatırken, bazı futbolcular ağladı. Doğrusu benim de tüylerim diken diken oldu. ‘Aç kaldığımız günleri bir kenara bırakıyoruz, bizi en çok üzen sahipsizliktir’ sözleri bu kent için ayıbın ötesinde onur kırıcıdır. Bir futbolcu düşünün, arkadaşları adına konuşarak takıma sahip çıkılması için yalvarıyor. Bu kentte halkın oylarıyla yönetici olanlar, TBMM’ye gidenler, nüfüz, koltuk ve para sahibi olanlar bu kentin onuru sizi ilgilendirmiyor mu?. Halen Diyarbakırspor yöneticiliği koltuğunu işgal edenler,kömür alacak ve kulüpte yemek çıkaracak kadar para cebinizde yoksa hangi sıfatla yöneticilik yapıyorsunuz?. Ortalıkta yönetici diye gezinen 1-2 zevat var. Bunlar da Denizli’ye gitmediler. Emin olun takım Denizli’de yenilseydi bu maça da gelmezlerdi. İki hafta önce "istifa edeceğiz " dediler, 8.5 ay sonra gelen galibiyetle yeniden türediler !.
Gelelim Vali Mustafa Toprak’a. Şimdiye kadar ilgisiz olduğunu sanıyorduk ama maçtan sonra adeta patladı. ‘Ben buradayım yönetim nerede?. Kentin bileşenleri nerede?. Eleştirenler nerede?’ diye sitem etti. Vali beyin sitemlerini haklı bulduğumu ifade etmek istiyorum. İlgisiz sandığımız Vali sezon başında kulübe kaynak aktarmış. 3 milyon dolayındaki kaynakla lisans sorunu çözülmüş . Vali Toprak’ın açıklamalarında başta Çetin Sümer ve yönetimi olmak üzere bir çok kesime mesajlar var. Bu mesajları alması gerekenlerin başında belediyeler geliyor. Vali açıkça güçbirliği çağrısında bulundu, ‘kim ne yapacaksa gelsin beraber yapalım’ dedi. Vali sonuçta devleti temsil ediyor. Bugün var, yarın yok. Buna rağmen 3 milyon TL az bir rakam değil. Bugüne kadar hep Valilik eleştirildi, peki halkın seçtiği milletvekilleri ve belediye başkanları neden bir şey yapmıyor?. Yüzde 68 gibi rekor bir oyla seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, iki yıldır maçlara gelmiyor. Aynı siyasi misyon 3 dönemdir Diyarbakır’da belediye seçimlerini kazanmasına rağmen Diyarbakırspor’la ilgili çözüm üretmiyor. Diyarbakırspor’un kurtuluşu için belediyelerin bu işe dahil olmaları lazım. Türkiye’nin her yerinde işleyiş böyledir. Vali Toprak, "hodri meydan" dedi. O zaman sayın Baydemir, STK yöneticileri ,iş adamları ve eski yöneticiler bu işe el atın ve Diyarbakırspor’u el birliği ile bu rezaletten kurtarın. Bu kentin Valisi kulübün yönetiliş tarzından rahatsızsa siz neden ses vermiyorsunuz?. Diyarbakırspor’un yok olması, kentin onur ve itibarının ayaklar altına alınması sizi mutlu mu ediyor?. Böyle değil diyorsanız buyurun çözüm üretin.
Bir sözüm de amigolara. Maçtan sonra basın mensupları Valiye Diyarbakırspor’un geleceğiyle ilgili sorular sorarken, sizi yönlendiren yöneticilerin talimatıyla ‘Sayın Valim kulüpte kömür yok ‘ vs. sorular soruyorsunuz. Diyarbakırspor’un tek sorunu kömür ise verelim birkaç ton iş bitsin. Birkaç hafta öncesine kadar yönetimi eleştiriyordunuz, şimdi ne oldu da tek sorun kömür ve yemek oldu?. Bu yüzden Diyarbakırspor düzeltilecekse taraftar grupları, dernekler ve amigoların da gözden geçirilmesi lazım diye düşünüyorum.
Yazarın Önceki Yazıları
