BU DİYALOG, SİYASETE İLAÇ GİBİ GELDİ?…

Der demez, vay be diyor insan!.. Türkiye’deki siyaset kulvarı ne kadar da, dehşetli bir ayrışmanın, içerisinde ki; en doğal bir görüşme bile tarihi bir an olarak, not düşer hale geldik!.. Tıpkı iki gün önce, gerçekleşen Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel buluşması!..

***

Liderler AK Parti Genel Merkezinde bir araya geldiler.. Karşılama yapıldı.. El sıkışıp, tokalaştılar.. Oturdular, konuştular. Çay kahve ikramı… 1.5 saati aşkın, basına kapalı, müzakere ettiler!.. Masadaki notlar, gündemdeki mevzular, tarafların hassasiyetini içeren, hadiseler!..

***

Ve Türkiye’nin önündeki seçimsiz 4.5 yıllık zaman dilimine dair, yol haritalarını içeren en önemli hamle olan Anayasa Değişikliği.. Bir bütünlük içerisinde, çekilen resimler, oturulan koltuk, Özer’in yanında yer alan Tan’ın varlığı!..

***

İki tarafın da görüşmeye dair  söylemlerinin içeriği, seçilen kelimeler, hoşgörü, siyasi yumuşama, zemin diyaloğundaki memnuniyet tetikledi.. Tüm bunların vaki olduğu, tablo doğrusu, buluşmanın tüm sırlarını bir ölçüde geride bıraktı da diyebiliriz?!..

***

Herşey bir bütünlük içerisinde, şunu net bir şekilde ifade ediyor!.? Türkiye’nin böylesi bir siyasi yumuşamaya, diyaloğa, birliğe, dirliğe ve geleceğe dair güvenli stratejilerdeki işbirliğine ihtiyacı vardır.. Özlenen ve özümsenen; bir görüşme!..

***

İki gündür bu görüşmeye dair, yazılan çizilenlere bakıyorum!.. İki tarafın da kalemlerinde bir olgunluk hissi var.? Önemli bir aşama da bu kulvarda gelişiyor.. Her ne kadar, her kesimin var olan “beko-avanları” bu diyaloğa karşı, zehirleyici fikirleri boş koltuk üzerine, döküyorlarsa da.. Pek itici olamadılar..

***

Netice itibariyle!.. Siyasetin zehir akıtan çatall” dilinden ıraklaşma adına, atılan bu adımın, iade adımı olması gerektiğini ifade ediyorum.. Nitekim Erdoğan’dan bu yönde, mesaj var.. CHP Genel Merkezine iade ziyareti yapacak..

***

Ne diyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Cuma namazı çıkışında, basına!.. Dediği şu; “İlk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye'de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız." 

***

Beri yanda, CHP lideri Özgür Özel’in, görüşmeye dair, beyanı!.? Diyor ki; “Krizleri yeniden konuşmak değil, ortadan kaldırmak için!.. Kendisi dinledi, heyetinde bulunan arkadaşlar not aldılar. Biz de Erdoğan'ın değerlendirmelerini dinledik. Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum."

***

8 yıl aradan sonra, CHP ve AK Parti arasında “liderler” yönündeki bu görüşmeye zemin hazırlayan, iki lideri de, tebrik etmek lazım!.. Bir de hem, 1 Mayıs’ta ortaya konulan olgunluk, hem de önceki günkü görüşme!… Ne diyorduk hep, siyasetin dili değişmelidir?.. Kutuplaştıran dilden, uzaklaşılmalı.

***

İki liderin buluşması, sosyal ve siyasal yaşamın her kulvarı için halk deyimiyle ilaç gibi geldi!.. Ahalinin beklentisi yanıt buldu.. Siyasi kısır çekişmelerin, ülkeye ve millete bir hayır sağlamadığı gerçeğiyle, özellikle Anayasa Değişikliğiyle alakalı, Meclis’teki tur da, işin tadını güzelleştirdi diyebiliriz?!..  Özetlersek, siyasi kindarlığın zamanı değil?

***

 

ENFLASYON DÜŞER Mİ?..

Peşinen ifade edeyim!.. Vallahi vaki olmuş değil; evdeki hesabın çarşıya uyduğu!.. Enflasyon’un da, mevcut hayat pahalılığı karşısında, öyle tepe takla düşeceği ne mümkün? Kaldı ki aylık enflasyonun 3.18 olması, yıllık bazın da 70’lerde olması!. Tabi, TÜİK’in güvenirliği de kalmış değil..

***

 Ama diyeceksiniz ki, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu noktada, iddialı ve de mahir görünüyor!!.. Dediklerine bakılırsa, Nisan Ayına dair, enflasyon oranı, kendilerine göre beklentileri doğrultusunda, olmuş!..  Ekonomideki politika doğru bir mecrada ilerliyormuş!..

***

Ne diyor, Şimşek.. Dediği şu; “Programımız sayesinde ekonomideki dengelenme ve azalan cari açık, yeniden tesis edilen bütçe disiplini, uluslararası kaynak girişindeki güçlü artış ve yurtiçi portföy tercihlerinin TL'ye yönelmesi, enflasyonla mücadeleyi destekliyor.”

***

Yıllık enflasyon mayıs ayında tepe noktasına ulaştıktan sonra öngörülerimiz doğrultusunda keskin bir şekilde düşmeye başlayacak. Böylece enflasyonla mücadelede geçiş dönemi sonlanacak ve dezenflasyon sürecine gireceğiz. Dezenflasyonla birlikte beklentilerde iyileşme daha da belirginleşecek ve bu da enflasyondaki düşüşü destekleyecek.”

***

Ne diyelim, ha gayret demekten başka!.. Biraz da, emekliye yoğunlaşıp, çarşı pazara da denetim ve kontrolde tavizsizlik, vaki kılsa!.. Kamudaki tasarrufu da, vatandaşa kemer sıkma olarak, dayatmasa!.. Bel ki o zaman, ahalinin mutfağındaki yangın alevi kısmi bir sönme moduna girer!.. Hiç kuşkusuz ki, etiket soygunu da, son bulur!.. Aksi taktirde; TÜİK’e güvensizlik yeni bir ivme kazanır?..

***

HAYAT BİR NAKIŞTIR?..

Kız çocuğu, annesi nakış işlerken dizlerinin dibinde oturup onu seyretmeye başlar.. Annesine doğru bakıp sorar..

“Anneciğim, ne yapıyorsun?”

Annesi, tatlı ve şefkatli bir ses tonuyla cevap verir..

“Nakış işliyorum yavrum. Bu kasnaktaki kumaşın üstüne güzel desenler işlemeye çalışıyorum.”

Kız çocuğu, der ki;

“Ama yaptığın şey, hiç güzel görünmüyor, karmakarışık…”

***

Gerçekten de kızın oturduğu yerden bakınca öyle görünüyor!.. Annesinin elinde tuttuğu kasnağın altındaki ipler karmakarışık.. İpler birbirine girmiş.. Kasnağın üstünde görülen san’atlı işlemeler, altındakiler birbirine uymuyor…

***

Anne anlar!.. Ve gülümseyerek, söylenir..

“Hadi sen git, biraz oyna.. Nakışımı bitirdiğimde seni dizime oturturum, o zaman o nakışa benim yakınımdan bakar ve ne olduğunu anlarsın.”

***

Kız çocuğu oynarken, annesinin parlak renkli ipliklerin yanında, o kapkara iplikleri neden kullandığını merak etmekten kendisini bir türlü alamadı. Biraz sonra annesinin sesi duyuldu:

“Gel kızım, yanıma otur da, birlikte bakalım bu nakışa.”

Annesi gibi kasnağa üst taraftan bakan çocuk, şaşkınlıktan ve hayranlıktan ne diyeceğini bilemedi. Kasnağın üstünde harikulâde bir çiçek resminin nakşedildiğini gördü.

***

Peki ama bu büyük farklılığın sebebi neydi? Alttan bakınca karmakarışık, üstten bakınca harika nakışlar. Nasıl böyle olabiliyordu? Annesi onun bu merakını şu sözlerle giderdi..

***

“Yavrum, alttan bakıldığında nakış karışık ve anlaşılmaz görünüyordu. Çünkü sen nakışın üst tarafına daha önceden çizili bir plan olduğunu göremiyordun. Bu benim yaptığım bir dizayndı. O çiçeği işlemek için, benim bu çizimi ve planı takip etmem gerekiyordu. Şimdi benim tarafımdan baktığında ise, ne yaptığımı daha iyi görebiliyorsun.”

***

Küçük kız yıllar geçip büyüdüğünde, başına gelen her iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin olaylar karşısında, hep bu yaşadığı olayı hatırlar.. Hayatının bir nakış gibi, İlâhî bir kudret eli tarafından dantel dantel işlendiğinin farkına varır..

***

Kendisine karışık, anlamsız, kötü gibi görünen olayların, aslında İlâhî bir planın nakışları olduğunu inanır… Bütünün ve kompozisyonun hârikulade bir resim teşkil edeceğini hissederek hâlinden pek de şikâyetçi olmamaya başlar!?. İşte hayat bu!..

***

GÜNÜN SÖZÜ?.

İradenin hakimiyetini teslim al, vicdanına da kendini teslim et!..