ALLAHIM SON OLSUN

Suâl: Bâzı eşhâsın hatâsından gelen bu musîbet, bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?

Elcevap: Umûmî musîbet, ekseriyetin hatâsından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zâlim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizâmen veya iltihâken taraftar olmasıyla, mânen iştirak eder, musîbet-i âmmeye sebebiyet verir. Sözler, s. 158

Âyette vardır: "Öyle musibetten kaçınız ki, geldiği vakit zâlimlere mahsus kalmaz, mâsumlar ve mazlûmlar da içinde yanar." (Enfal Sûresi:Vettequv fitneten la tusiybennelleziyne zalemuv minkum hassaten. Ve’lemuv ennellahe şediydul iqab) 25.) Çünkü, musîbet-i âmmeden mâsumlar harika bir tarzda, yangın içinde selâmette kalsalar, hikmet-i diniye bozulur. Çünkü din bir imtihan, bir tecrübedir. O vakit, Ebu Cehil gibi fenalar, aynen Ebû Bekir-i Sıddık Radıyallahu Anh gibi tasdik ederler. Onun için, musîbet-i âmmede mâsumlar da belâ çekerler. Emirdağ Lâhikası, s. 32

Yağmursuzluk bir musibettir ve ceza-yı amel bir azaptır. Buna karşı, ağlamakla ve hüzün ve kederle, niyaz ve hazinane yalvarmakla ve pek ciddî nedamet ve tevbe ve istiğfar ile karşılamak ve Sünnet-i Seniye dairesinde, bid'alar karışmadan, şeriatin tayin ettiği tarzda dergâh-ı İlâhiyeye iltica etmek ve duâ ve o hâle mahsus ubudiyetle mukabele etmektir.

Hem böyle umumî musîbetler, ekser nasın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri (kısm-ı azamı) tevbe ve nedamet ve istiğfar etmekle def olur. Emirdağ Lâhikası, s. 33

Musîbet-i âmme, ekseriyetin hatasından terettüp eder. Musîbet, cinayetin neticesi, mükâfâtın mukaddimesidir.

Bu ara çok biri birimize düştük. Her birerlerimizin onlarca hasenatı var iken, onlara bakıp, kardeşlerimiz hakkında hüsnü zanda bulunmamız icap ederken, gözlerimiz en küçük kusurlarımıza atmaca gibi baktı.

Hak üstündür, onun üstünde başka bir üstünlük vesilesi kabul edilemez dememiz gerekirken bundan da sakındık. Ve üç gün süreyle ulusal yas ilan etmemize sebep olan bir musibet geldi çattı.

Ülkemiz açısından asrımızın en korkunç bir musibeti ile yüz yüze kaldık. Ve hepimiz şimdi yas içerisindeyiz. 15 yaşında ekmek parası için, kara madene balyoz sallamaya giden yavrularımızın cansız bedenini toprağa vereceğiz.

Sayıları binleri bulan Soma Şehitlerinin anneleri, babaları kardeşleri, çocukları, yavru yavruları söz konusu musibetin pençesindeler.

Dünyanın her tarafında tabii afetler olur. Fakat gerekli tüm tedbirler alındığı için, batı dünyasında buna benzer facialar asla yaşanmaz.

Hele yerin yüzlerce metre altında çalışan maden işçileri için, batılı ülkeler öyle tedbirler alırlar ki, kazalarla ilgili ölüm oranları nerede ise sıfıra müncerdir. Çünkü hem yerin yüzlerce metre altındaki milli serveti çıkarmak için canlı canlı adeta mezara her gün gömüleceksiniz, hem de çalışma koşullarının kötülüğü sebebiyle hayatınızı kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaksınız. Batı dünyası bunu çoktan aşmıştır ve böyle bir şeyi asla kabul etmezler. Mesela Almanya da Ruhr havzasına bir gidin, maden işçilerinin çalışma koşullarının nasıl düzenlediğine şahit olun, sonra dönün ülkemize bakın.

Toprak kayması sonucu bir köy tümden yok olur, yüzlerce insan toprak altından hala çıkarılamaz, Afganistan örneğinde olduğu üzere bizde, maden faciası olur yüzlerce gencimiz kapkara ölüme gider bizde.

Yüzlercesini adeta göz göre göre ölüme yolladığımız yavrularımız arasında, tuzu kuru insanlardan bir teki bile yok. Hepsi fakir fukara, garip gureba insanlardı.

O halde Kur’anı Kerimde sözü edilen ve Bediüzzaman Hazretlerinin de pek güzel ifade etmiş olduğu, fitne sebebiyle bir musibet geldiğinde umuma şamil olur beyanının buradaki yeri nedir diyecek olursanız, acizane kanaatim, onlar bu fani dünyadan Resullullah efendimizin “suda boğulan şehittir, yangında ölen şehittir” hadisi şeriflerinde beyan ettiği üzere ŞEHİT OLARAK ayrıldılar ve kısa ömürlerinin karşılığını inşallah şimdi Cennet nimetlerinden ziyadesi ile istifade ederek, aldılar. Ancak onların bu hale düşmesinin bizde bıraktığı acı, elem ve diğer manevi sorumluluklar nasıl izale edilecek, bu da musibeti umumileştirmiyor mu?

Rabbim sen Erhamurrahiminsin, Ecel gelince ne bir saat ileri ve ne de bir saat geri bırakılmayacağımızı bilenlerdeniz. Allahım sen aramızdan çekip aldığın Somadaki kardeşlerimize, Efendimizin beyanı gibi cenneti nasip et.

Rabbim bir de onların geride bıraktıklarına sabrı cemil ihsan et. Onlara bu dünyada telafisi imkansız acıları sebebiyle, hem burada ve hem de ukbada, Rahman ve Rahim sıfatınla mukabelede bulun. Üzüntülerini gider. Ülkemizi ve tüm insanlığı semai ve arzi bela ve musibetlerden muhafaza

et. Bizi bize ve bizi biri birimize bırakma. İçimizdeki şımarıklar, azgınlar yüzünden bizi helak etme. Allah nasip ederse vefat eden her bir kardeşimiz için, bir Yasini Şerif okuyacağım. Mümkünse sizde okuyun. Amin veselamun alel mürselin. Velhamdulillahi rabbil alemin.