DÜN KADİRDİ

Allah Resulü bir gün sahabe arasına çıktığında iki kişinin kavga ettiğini gördü. Bu kişiler efendimizi görünce sakinleştiler ve herkes kendi tarafına çekildi. Ulu Peygamber ben bugün size Kadir gecesinin hangi gün olduğunu açıklayacaktım, ancak aranıza girdiğimde kavga eden kardeşlerinizi görüne, bu bana unutturuldu. Artık siz Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın. Özellikle de tek haneli olan gecelerinde buyurdu.

                       

Bizler ümmet arasında çokça kabul gören Hz.Aişe Validemizden rivayet edilen Hadisi Şerif uyarınca, Kadir gecesini Ramazan ayının 27. Gecesi olduğunu kabul ediyor ve buna göre geceyi kendi açımızdan değerlendirmeye çalışıyoruz. Fakat yine merfu olarak kabul edilen diğer hadisi şeriflere göre de bugünün gecesi de Kadir olabilir. Ona göre değerlendirme yapmakta yarar var.

Gecenin anlamına uygun olarak değerlendirme yapma, muhase içerisine girme amacıyla arkadaşlarla bir araya gelmiştik. Gece hakkında özellikle Üstad Bediüzzamanın Mektubat, Şualar, Lemalar isimli eserlerinden Kadir gecesinin anlamına ilişkin değerlendirmelerini derledim, topladım ve bunları arkadaşlara aktarmaya çalıştım.

Sahabi efendilerimiz Resulullaha gelerek “Ey Allah’ın Resulü bizden önceki kavimlerin bir kısmının bin seneye kadar yaşadıkları anlatılıyor. Bizim ömrümüz ise onlara göre çok kısa, elbette ki çok yaşayan Rabbine daha çok dua eder,niyazda bulunur. Bizim ömrümüz kısa olduğundan onlar kadar kulluk görevlerimizi yapamıyoruz” deyince,

İnna Enzelnahu Fi leyletilkadri, vema Edrake ma leyletül kadri. Leyletül kadri heyrun bin el fişehri. Tenezzelül melaiketu ve r ruvhu bi izni Rabbihim min kulli emrin selam, hiye hatta metlail fecri-Şüphesiz ki biz Kuranı Kerimi Kadir gecesinde indirdik.

Kadir gecesinin ne anlama geldiğini biliyor musun? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gecede melekler ve RUH rabbinin izni ile iner de iner. O gece tan yeri ağarıncaya kadar (sizin için) esenlik vardır” Ayetlerinin nazil olduğu rivayet edilir.

Yani Kadir gecesinin kıymetini izah eden ayetlerin bu niyaz üzerine nazil olduğu, ayetlerin nüzul sebebinin bu olduğu ifade edilir. Her şeyin doğrusunu Allah bilir.

Biliyorum ki insanlarımızın büyük çoğunluğu bu gecenin anlamına uygun olarak ellerinden gelen gayreti gösterdiler ve Rablerine karşı kulluk görevlerini yerine getirdiler. Günahı kebair olarak kabul edilen günahları işleyenler hariç, bu geceyi Allah’tan af ve mağfiret dileyerek geçirenlerin geçmiş günahlarının affedileceği Efendimiz tarafından ifade edilmiş bulunuyor.

Yani biz orucunu tutan, namazını kılan ve buna uygun olarak Kur’anı Kerimde önemine vurgu yapılan tek gece olan Kadir gecesini ihya eden Müslümanların tertemiz bir sayfa açtıklarını bilmeleri ve bundan sonraki ömürlerini ona göre geçirmeleri murat edilir.

Ben tertemiz bir sayfa açtım ama, önümüzde yine Kadir geceleri var, bu arada nefsimin isteklerine göre davranayım, önümüzdeki kadirde yeniden bunları telafi ederim düşüncesinde olan insanlar, hiç unutmasınlar ki, geçmiş günahlarını da yeni günahlarının üzerine eklemiş olurlar. Zira hiçbirimizin elinde önümüzdeki Kadir gecesine kavuşma beratı yok. Kim öle kim kala Allah bilir.

O halde bu gece ele geçirmiş olduğumuz beratın bir yenisinin bir daha alma ihtimali olmadığını düşünerek, onu temiz tutmaya, lekelenmesine fırsat vermemeye çalışmak şiarımız olmamalı mı?

Ben mesleğim itibariyle suç işleyip de cezaevine giren ve burada uzun yıllar kalan insanların bir şekilde tahliye olduklarında, aman geçmiş hayat mı, bir daha o tür işlere bulaşmak mı, Allah yazdı ise bozsun dediklerine ve çok doğru, dürüst bir hayat yaşamaya başladıklarına, büsbütün kendi köşelerine çekilme anlamına gelmese de, öyle çokça onun bunun hayatına müdahil olmadıklarına, yani Kur’anı Kerimin “TUVBUV TÖVBETEN NASUYHA- Nasih tövbe ile tövbe edin” ayetine uygun davrandıklarına şahit olmuşumdur. Şimdi bizler de inşallah bu kadir gecesini amacına uygun değerlendirmiş ve beratımızı elimize almışızdır. Hani bu geceyi de Kadir gecesi bilerek Rabbimize karşı dua ve tazarruda bulunmayı unutmamak koşulu ile.

O halde şöyle düşünelim hemen her gün.

Rabbime bir daha günah işlememe, bir daha kötülük yapmama, onun bunun namus ve haysiyetine tasaddi de bulunmama, yalan söylememe, burada dahasını saymaya gerek yok, el hasılı her türlü günahtan, pislikten uzaklaşmaya söz verdim ve tertemiz bir berat aldım. Artık hemen her günümü bu beratımın nuraniliği/Aydınlığı/ içerisinde geçirmeye çalışacağım ve o nurun zulmete dönmesine asla fırsat vermeyeceğim kararlılığı içerisinde olmak en doğrusu.

Kendimce sözümün büyüğünü sonraya sakladım. İslam dininin takvim anlayışında aylar ve günler belli bir sabiteye bağlanmış değil. Bilindiği üzere Müslümanlar Hicri/Kameri/ kullanırlar dini ibadetlerini yerine getirir iken.Buna göre her yıl bizde on gün önce gelir. O açıdan Ramazan ayı yılın bütün aylarında dolaşır durur.

Ve bizler yapmış olduğumuz hesaplamalarımızda muhtemelen hataya düşebiliriz, yani kendimizce idrak ettiğimizi zannettiğimiz Kadir gecesini yakalayamamış olabiliriz.

Ancak bizler bu geceyi Kadir gecesi olarak kabul ettik ve beratımızı aldık/mı?/ evet öyle oldu. O halde o tertemiz beratın bir daha lekelenmemesi için gösterilecek gayret ile geçen yılın Kadir gecesini yakalayamamış olsak bile, önümüzdeki yılın kadir gecesini mutlaka buluruz ve hayatımız bundan böyle hep Kadirli olur. Zaten hayatımız eğer devam edecek ise, bu tür bir yaşantıyı kendisine rehber edinen bir kimsenin daha ne Kadirler elde edeceğini sizler hesap edin.

Geçmiş Kadrinizi, muhtemel yaşanacak bu geceki Kadir gecenizi, gelecek Bayramınızı tebrik ediyorum. Rabbim tüm ümmetin ağız tadı içerisinde yeni Ramazanlar, Kadir geceleri ve Bayramlar yaşamasını hepimize nasip etsin. Alvarlı Efenin bayram şiiri çok hoşuma gider. Cuma ve Bayram niyetine aşağıya aldım.

BAYRAM

Mevlâ bizi afvede Gör ne güzel ıyd olur Cürm ü hatalar gide Bayram o bayram olur Merhamet ede Rahîm Dermanı ver Hakîm Lutfede luf-i Kadîm Bayram o bayram olur Feyz-i mehabbet-i Hak Nur-i hidayet siyak Cennet-i â’lâ durak Bayram o bayram olur Hakk’ı seven merd-i şîr Kalbi olur müstenîr Allah ola destigîr Bayram o bayram olur

Merhametin kânıdır Afv ü kerem şânıdır Hep ânın ihsânıdır Bayram o bayram olur El tuta kitâbını Dil tuta hitâbını Can tuta şitâbını Bayram o bayram olur Mevlâ’yı candan seven Rıza-yı Hakk’a even Lüft-i Hüdâ’ya güven Bayram o bayram olur Hakk’ı seven dîl ü cân Aşkı eden heyecân Feth ola bâb-ı cinân Bayram o bayram olur Bahr-i keremden Hüdâ Gark eden nûr-i Hüdâ Afv ola bây u gedâ Bayram o bayram olur Ganîler ede kerem Ref’ ola derd-i verem Sahî ola muhterem Bayram o bayram olur Nûr-i hidayet dola Dilde hidayet bula Nâsırın Allah ola Bayram o bayram olur Tevhîd ede zevk ile Hakk’ı seve şevk ile Tasdîk inerse dile Bayram o bayram olur Dilde ki Rahmân olur Dertlere dermân olur zâde fermân olur Bayram o bayram olur Lutfî’ye lutf u kerem Dâhil-i bâb-ı harem Dâima Allah direm Bayram o bayram olur