EKMELEDDİN İHSANOĞLUNA HAYAT BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ

İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve eski ABD Savunma Bakanı William Cohen'e, ABD'deki Doğu Batı Enstitüsü adlı düşünce kuruluşu tarafından "Hayat Boyu Başarı Ödülü" verilmiş.

Washington'da düzenlenen törende İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ödülünü bir dönem Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanlığı yapan James Jones'un elinden almış. Ödül gecesinde konuşma yapan EWI Başkanı John Edwin Mroz, "Hoşgörüsüzlüğün ve silahlı çatışmaların çok yaygın olduğu günümüzde, Genel Sekreter İhsanoğlu hoşgörünün ve ihtilafların barışçıl şekilde çözülmesinin yorulmaz savunucusu oldu" demiş. Genel Sekreter İhsanoğlu da, kurulduğu 1980'den beri Doğu ile Batı arasında köprü oluşturmaya çabalayan EWI'ın ödülünü almaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kuruluşa teşekkür etmiş. Konuşmasında dünyanın daha yaşanabilir kılınması için ılımlılık ve çağa ayak uydurma ilkelerinin önemine değinen İhsanoğlu, fanatikliğin, aşırılığın, terörizmin ve bağnazlığın her türlüsünü kınadıklarını belirtmiş. İhsanoğlu, uluslararası arenada daha etkin rol oynamak için İslam dünyasının kuruluşlarının reforme edilmesine ve güçlendirilmesine ihtiyaç duyulduğunu kaydetmiş. İhsanoğlu, "İslam dünyası dönüşüm geçirdi. Aslında tüm dünya büyük bir dönüşümden geçiyor. Bu sürecin başlangıcından itibaren dönüşümde İİT'nin önemli, gözle görülebilir ve yapıcı rol oynaması için çabaladım" ifadesini kullanmış. ABD İLE DOSTLUK İhsanoğlu, İslam dünyasının bugün karşılaştığı zorluklara kafa yorulması gerektiğine işaret ederek, az gelişmişlik, yoksulluk, radikalizmin ve aşırılığın birçok toplumda hala hakim olduğunu vurgulamış. "Eğer bu zorlukların üstesinden gelemezsek tüm dünya ihtilaf ve çalkantıyla karşı karşıya kalır. Uluslararası toplum siyasi istikrar ve sosyal uyumun değerini, toplumların iyi yönetim ve demokrasi yoluyla nasıl dönüştürüleceğini anlamak zorunda. İslam dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü yerel kaynaklı ve sahadaki gerçeklere bağlı olmalıdır. Dışarıdan dayatmayla veya havadan indirmeyle olamaz." İhsanoğlu, gelecek vizyonunda İslam dünyasındaki kadınların, gençlerin ve sivil toplumun güçlendirilmesinin de yer aldığını belirterek, ülkeler ve halklar arasındaki ilişkilerin geliştirildiği bir dünyadan ümitli olduğunu kaydetti. "Birbirimizi daha iyi anlama, barış içinde bir arada yaşama ve karşılıklı saygı için müşterek çabalarımızı yenileme zamanıdır" diyen İhsanoğlu, İslam dünyası ile ABD arasındaki dostluğun her zamankinden daha önemli olduğuna vurgu yapmış. İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, "İnsanlarımız arasındaki anlayış ve işbirliğini geliştirmek için daha da çok çalışmaya ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda, bireyler ya da gruplar olsun, fitnecilerin karşılıklı algılarımızı lekelemesine müsaade etmemeliyiz" uyarısında bulunmuş.

İnsanın bu dünyada para, pul, yer, mevki edinmesi için Amerika’nın “İhsanı” Şahanesine mazhar olması lazım. Tabii bu “İhsana” malik olmak için de ABD li yöneticilere kaşın üstünde gözün var dememesi şart.

Peki insanlar ABD nin bir dünya devi olmasından, her şeyin en güzelinin bu ülkenin elinde olmasından, insanlarının mutlu müreffeh yaşamasından duydukları kıskançlık sebebiyle mi ABD ye laf çakar dururlar. İş gerçekten böyle midir?

Başkalarını bilmiyorum, ama ben kendi açımdan olayı değerlendireyim. Bendeniz bırakın ABD ve onun her açıdan zenginliğini, kendi ülkemin insanlarının hakkettikleri nimetlere mazhariyetleri sebebiyle, onlara karşı zerre kadar, yeminle söylüyorum, zerre kadar bir kıskançlık duymam. Adamın evi var, barkı var, arabası, yatı katı var, dünya zenginliklerinin envai çeşidini har vurup harman savuracak kadar nimetlere gark olmuştur, inanın benim hiç, ama hiç umurumda değildir.

Ben sadece insanların ilmine, irfanına, güzel ahlakına, sadakatine, vefasına, eh hasılı insanlardan bir insan olmalarına öykünürüm. Onun dışında zenginmiş, malı mülkü varmış, evladu iyali çokmuş, yediği önünde yemediği arkasında dolaşırmış benim umurumda değildir.

O halde bendenizin ABD nin bir dünya devi olarak yaptığı haksızlıklar, zulümler, akıllara durgunluk verecek katliamlar, işgaller, sömürüler, dünyanın en zayıf insanlarının en tabii hakları olan yer altı ve yer üstü zenginliklerini alıp kendi ülkelerine götürmelerinedir karşı duruşum.

ABD nin bundan dört dönem önce başkanlığını yapan Bill Clinton’un, hak adına, insanlık adına Bosna da oynadığı rolü hiç unutmamız mümkün müdür? Doğruya doğru, eğriye eğri.

Ama aynı ABD nin George W Bush zamanında Irak ve Afganistan’ın işgalinde yapmış olduklarını da unutmuyoruz.

Şimdi Allah aşkına sorarız, Bosna’daki ABD ile Irak ve Afganistan’daki ABD bir mi? bizler insanlık adına, hak ve adalet adına ABD nin Bosnada yaptıklarını alkışladık, Irak ve Afganistan da yaptıklarını ise telin ettik.

Şimdi aynı ABD nin Mısır darbesine karşı çıkmamasını, eleştirmemesini, demokrasinin ortadan kaldırılmasına hoşgörü ile yaklaşmasını, binlerce insanın katledilişini görmezden gelmesini pek tabii telin ediyoruz.

ABD liler bize dönüp de orada öyle, burada böyle yaptık, kimi ne ilgilendirir diyebilirler. Doğru kimi ne ilgilendirir. İşte biz de o zaman “ABD ye ABD diyemeyiz, ABD, ABD olmayınca” deme hakkını elde ederiz. Çünkü büyüklüğün şe’ni adaletten yana olmak, zulme karşı koymak, zalimi kovalamaktır.

Sözü anladığınız gibi Mısır’daki son gelişmelere getirmek istiyorum.

Mısır’daki darbe üzerine ABD biz buna darbe deme konusunda aceleci değiliz. Bizim Mısır ile çok yakın ilişkilerimiz var, hak ve menfaatlerimize bakıyoruz demiş, ardından İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “ben Mursi yönetimini bir çok defa uyardım, yapılan yanlışlıklara işaret ettim demiş, hepimizi gerçekten şaşırtan açıklamalara imza atmıştı.

Bendeniz Ekmeleddin İhsanoğlunun bu açıklaması üzerine 18 Temmuz.2013 tarihli Diyarbakır Söz Gazetesindeki yazımda aynen şunları söylemişim.

“Mesela bir İslam Konferansı teşkilatı var ki, evlere şenlik bir kuruluş. Varlığı ile yokluğu arasında bir fark yok. Ve ne gariptir ki, şimdi ismi İslam İşbirliği Teşkilatı olan bu birliğin başında bulunan Türk Ekmeleddin İhsanoğlu, Mısır’da Demokrasiye vurulan darbe ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, ben Mursi’yi ve yönetimini çok uyarmış ve yaptıkları bazı yanlışlara işaret etmiştim deme gafletinde bulunmuştur. Ya arkadaş Mursi bu 10 aylık iktidarı süresinde, nasıl affedilmez hatalar yaptı ki, kendi eli ile atadığı asker ona karşı darbe yaptı. Darbe yapanları değil de Mursi’yi eleştirmek nasıl bir gaflet. Anladım tabii, yakın zamanda Ekmeleddin beyin görevi sona eriyor. Eee darbeye Suudi Arabistan gibi, Katar gibi ülkeler destek veriyor. Adamlar da zengin mi zengin. Ekmeleddin beye yeni bir iş verirler herhalde. Bunu unutmayın ve bir tarafa yazın ki, İslam İşbirliği Teşkilatının başında bulunan ve ilk defa seçimle iş başına gelen Ekmeleddin bey Mısır darbesine bel veren açıklamaları ile, zaman içerisinde nasıl bir büyük yanlışa imza atmış, hatırlayalım.”

Görüyorsunuz değil mi haktan, adaletten yana değil, ABD den yana olursanız kısa süre içerisinde her türlü “İHSANI ŞAHANEYE” muhatap olursunuz ve ABD liler Mısır’da göz göre göre gerçekleştirilen katliamlara karşı çıkmayıp, mazlumları eleştiren açıklamaları üzerine, Katar’a Matara gerek kalmadan, Ekmeleddin İhsanoğlunu hayat boyu başarı ödülü ile mükafatlandırdılar.

Ekmeleddin Bey inşallah boynunda bu ödül olduğu halde Rabbin huzuruna çıkar.

BAYRAM: Biliyorum yarın bayram. Bir şeyler söylemem lazım değil mi? Aslında bu bayramlar dönüp dolaşan takvimlerin bayramı. Yani günler gelip geçiyor, takvim işliyor, hadi bugün bayram diyorlar ve biz bayram yapıyoruz. Alemi İslam içten ve dıştan zulümlerle karşı karşıya, katliamlar sürüyor, ESMA ÖLÜYOR, Müslümanlar perenk perenk olmuş vaziyette,

biri birlerine dahi saygıları, sevgileri, vefaları yok bayram yapıyorlar. Bu hal gelip geçen günlerin bayramı değil de neyin bayramı? Herkes Allah’a karşı olması gereken durumunun ortaya çıkması için, şöyle bir elini yüzünü yıkasa, bayramları böylesine iki yüzlü olarak mı karşılar.

Neyse kızmayın, kızmayın, elimiz yüzümüz çar çamur içerisinde, elbiselerimiz riya tozu ile bulanmış da olsa, Bayram Bayramdır. Mübarek olsun, büyüklerimin ellerinden, yaşça benden küçüklerin gözlerinden öperim.

Mevla bizi afvede,                                                                              

Gör ne güzel bayram olur

Cürmü hatalar gide

Bayram o bayram olur.

Merhamet ede Rahim

Dermanı ver Hâkim.

Lütfede Lütfi Kadim

Bayram o bayram olur.

Bu yazı 12.10.2013 Tarihli Diyarbakır Söz Gazetesinde yayınlanmıştı. Ortaya çıkan durum gereği, noktasına virgülüne dokunmadan yeniden yayınladım.