İNŞALLAH ANORMAL SONUÇLAR ÇIKMAZ

03 Kasım 2002 yılından bu yana yapılan seçimlerin hiçbirisine Ak Parti bu kadar sıkıntılı bir şekilde girmemişti.

Oysa, seçim meydanlarına baktığınızda coşku pik yapmış durumda. Ak Partinin de, CHP nin de, MHP ve BDP nin de mitingleri oldukça kalabalık. Ellerde Parti flamaları sallandıkça meydanlar adeta mahşer yerine dönüyor.

Bu hali ile herkesin seçimlerden ve sonuçlarından pek memnun olmasını gerektiren ortam varsayılmalı değil mi?

Ama bakıyorsunuz liderler dertli mi dertli. Özellikle Ak Parti yaşananlardan ötürü büyük sıkıntı içerisinde. 12 yıldan beri iktidarda bulunan ve birçok esere imza atan partinin bu seçime güle oynaya gitmesi gerekmez mi?

17 bin kilometre bölünmüş yol, Bolu Tuneli, Marmaray, Hızlı Tren seferleri, Otoyollar, Sağlıkta hemen herkese büyük güvence, doldur boşalt sınıflar yerine 30 ar kişilik derslikler, Üniversiteler, Havaalanları, Barajlar, Hastahaneler, işsizlik oranlarının tek rakamlı hale düşürülmesi, büyük ihracat kalemlerinin her geçen gün çeşitlenmesi, kronik hale gelen yüksek enflasyonun tek rakamlarda seyredecek tedbirlerin alınması, 2002 öncesi % 35 ler seviyesinde seyreden faizlerin yine tek rakama indirilmesi, üçüncü boğaz köprüsü, Kocaeli Körfez geçişi gibi eserlerin kısa süre sonra hayata geçecek şekilde inşaatının sürmesi gibi yüzlerce ve belki binlerce büyük projenin hayatımıza kattıklarından ötürü el bebek gül bebek bir seçim rahatlığını partililerin yaşaması gerekirken, herkeste bir kaygı, herkeste bir kuşku almış başını gidiyor.

Bütün bunların sebebi olarak siyasette normal koşullarda Ak Partinin muarızları olan CHP, MHP ve bir oranda BDP olması gerekirken, halktan bir kesimin Ak Partinin hedefinde olmasından başka siz bir sebep görüyormusunuz? Sayın Başbakan CHP yi MHP yi Ve BDP yi bir yere koymadığını, onların Fethullah Gülen Hocanın ceketinin altında saklandığını, esas hedefin Cemaat olduğunu söylüyor.

Bu durumda Ak Parti kendilerinden oy alacağı bir halk kesimi ile, ki oyları ne kadar onu doğrusu hiç kimse bilmiyor ve kestiremiyor, adeta yaka paça olmuş durumda.

Daha önce de yazdığın yazıların bir bölümünde belirttiği üzere bu seçim Türkiye için bir ilki teşkil ediyor. Çünkü şimdiye kadar yapılan seçimlerde siyasi partiler pek doğal olarak hep biri birlerinin “siyasi kimliği” ile mücadele ettiler. Yani hiçbir parti diğerinin “SEÇMENİ” ile kavgalı bir görüntü asla vermedi. Hatta ellerinden geldiğince diğer partilerin seçmenlerine karşı şirin görünmeye çalıştılar, partilerinin kendilerini yanılttığını, her şeyin en doğrusunun kendi partilerinde olduğunu söylediler ki, bu çok normal bir seçim stratejisi idi.

Ama bu seçim öyle değil, Ak Parti bir tek oyun bile ne kadar önemli olduğu bu seçimde, gerçek kişilerde sayıları belli olmayan, yani kemiyet olarak ne oranda bulundukları anlaşılamayan, ancak Radyoları, Televizyonları, Gazeteleri ile keyfiyet bazında oldukça etken olan Camia ile tam bir kavga ortamında seçime gidiyor.

Siyaseten normal olmayan bu seçim stratejisinden anormal sonuçlar çıkmasından endişe ediyorum.