SEÇMEN NE MESAJ VERDİ?.

Seçimleri geride bırakalı, 40 gün oldu!.. Ama hala, “seçmen ne mesaj verdi” sorusu, gevrek!.. Tabi yanıt noktasında, nice yazılar kaleme aldık!.. Yazar, araştırmacı, kamuoyu analistliğini icra edenlerin de, neler söylediğine, ikmale getirdikleri sonuçlara da, bakıp durduk!.. İlk anda ifade ettiğim gibi mesaj net, açık ve tartışma götürmez gerçekçiliğiyle ortadır!.. Az sonra kriterlere gireceğim!.. Ama önce, tespitlere bakalım!..

***

Emekliler. Dul, yetim, yaşlılık maaşı alan.. “Açlık ve yoksulluk” hanesinde yaşam mücadelesi veren, seçmen!.. AK Partiyi açık ve aleni bir şekilde protesto etti.. Sandığa gitmedi, oy vermedi.. Beri yanda, Kürt seçmenler de.. Seçimdeki tarihi katılım düşüklüğünün ana nedeni bu iki faktör!.. Bir hayat pahalılığı iki Partinin hızla kendi öz kodlarından uzaklaşması düşüncesi!.. Yüzde 78 katılım vaki olmamıştır son 20 yıl içerisinde!.. YSK’nın açıkladığı kesin sonuçlara baktığımızda; 13 milyon seçmen sandığa gitmemiş!..

Katılım düşüklüğü şunu söylüyor.. 6 milyon seçmen, belirgin bir şekilde, tartışma götürmez hakikatın beyanıyla; sandığı ve AK Partiyi boykot etmiştir… Nitekim, ülkenin son 50 yılını göz önüne alırsak blok olarak partilerin oyları belli!.. Ancak milliyetçi olarak kendilerini konumlandıran, gerek Türk ve gerekse Kürt seçmen, ülkenin siyasi seyri noktasında, kendilerini farklı kulvarda, konumlandırabiliyor.. Bu da, dengeleri değiştirdiği gibi, bir çok partiye hezimet yaşatmıştır?!..

***

Bu kesimin de aşırı şekilde partinin siyasi stratejisinden etkilendiğini söylemek lazım.. Tercihini değiştirdi.. Ki son enflasyonist ortam, Demirtaş’ın cezaevi hayatı, bu kesimin tercihini AK Parti’den yana değil, karşı mahalleye geçişle, gösterdiğini söylemek mümkün!.. O milliyetçi kesimin bir kanadı olan İyi Parti kanadı birileri farklı yorumlasa da, taban tıpkı parti içerisindeki istifalar gibi, CHP’ye kaydı!.. Kaldı ki, 14 Mayıs’ta yüzde 10’larda iken, yüzde 3.5’e düştü.. Ankara ve İstanbul yüzdelik kategorisine bile giremedi… Blok kayış!..

***

Aynı şekilde, batı illerinde DEM Parti de.. Ki, DEM Parti’yi çok konuştuk.. Doğu ve Güneydoğu ayrı, batı illeri farklı.. Ancak seçimeni konsolide etme, oy tercihinde, alan değiştirmede, Partinin önemli isimleri geride kaldı.. Söz sahibi ve başarılı olan, Kandil’e müzahir olan, kanat oldu!.. Çünkü, bölge illerinde seçmen partisine oy verdi, ama batı illerinde kent uzlaşısı adı altında CHP ile girdiği ittifakın gereğini yerine getirerek; oy verdi!..

***

Yoksa!.. DEM Parti’nin İstanbul Adayı Meral Danış Beştaş sıfır çeker miydi?”Seçim evresinde her ne kadar; tavşan aday değilim dediyse de!.? Leyla Zana, Sırrı Sakık, CHP’ye karşı refleks geliştirip, reyimiz kendimize deyip durduysa da, olmadı!.. Zaten Beştaş seçim sonrası konuştu.. “İmamoğlu oyları kendisinin aldığını sanmasın. Halkımız Ak Parti’ye kaybettirmek için ona oy verdi”

***

Aday belirleme sürecinde çok tartışmalı haller CHP’de yaşandıysa da, özellikle milliyetçi, muhafazakar seçmenin çok olduğu yerlerde, bu dokuya uygun adayları tercih etmesi, sandıktaki oy oranını patlattı.. Özellikle İstanbul gibi kozmopolit bölgelerde, CHP, İyi Parti ile DEM seçmenini kendi potasında eritmeyi başararak, kazanılan seçmen olarak konsolide etti. Bunun semeresini de almaya başandı..

***

AK Parti gerek seçim bölgelerinde gerekse de aday belirleme evresinde sahayı istenilen noktada, yoklayamadı!.. Gerek kampanya yetersizliği.. Gerekse hizmetleri ve vaatlerin anlatımlarını.. Aday tanıtımını.. Çok yönlü bir şekilde, o siyasi ustalık “mahirliğini” bu seçimde ortaya koyamadı.. Parti Genel Merkezi, İl Teşkilatları, İlçeler, Adaylar, Milletvekilleri kendilerini konsolide edici, birlikte hareket sağlayıcı mekanizmeden kopuktu!. Herkes kendisine özgü kibir abidesi kesildi!..

***

20 yıllık iktidarın getirdiği iticilikle seçmen Ak Parti’ye“ders verme noktasında sözümüzü dinlemezsen, bizi görmezsen, hayat pahalılığı, enflasyonla ezildiğimize çare bulmaz isen bir daha seçimde yoksun mesajını verdi.. Kürt seçmen de, aynı minvalde çözümsüzlüğün faturasını, bu seçimde uyarı mahiyetiyle kesti.. Netice itibariyle DEM ve İyi Parti seçmeni CHP’ye yöneldi. Muhafazakar, dindar kesim SP, Gelecek ve DEVA’yı sıfırlayıp Yeniden Refah’a yöneldi.

***

Sandığın okuttuğu ve seçmenlerin verdiği mesajlarla alakalı daha çok yorum, analiz ve tespitler sıralayabiliriz.. Ki, Diyarbakır dahil olmak üzere, ülkenin 81 İl’i bütünlük içerisinde, kendi kendini sorgulayan, nedenler barındırmaktadır?.. Önümüzde 4.5 yıllık bir seçimsiz dönem var.. Partiler kendi ölçeklerinde şu an “yenileme, değişim ya da buraya kadar” meşguliyetiyle, hemhal!..

***

Ama, işin özü, gözlerin odaklandığı AK Parti ne yapacak?.. İlk gün söyledim, AK Parti DEM’in pozisyonunu ve CHP’nin hal-i vaziyetini iyi okuması gerektiği kadar; kendi iç dünyasındaki kibir hastalığı, radikal milliyetçiliği virüsünden de kurtulması gerekir.? Çünkü, partiyi “et yiyen virüs” misali, derbeder eden bu hastalıktır.. Onun için “Kimse layusel değildir” demenin zamanı gelip geçmiştir… Ve de, Kürtlerle olan, 2015 öncesindeki “sinerjiyi” yeniden yakalaması gerekir.. AK Partiyi süresiz iktidar kılan ana etkenlerden biri de, Kürt seçmenleri ve Güneydoğu insanı olduğu, unutulmamalı!?

***

Bakalım, önümüzdeki günlerde AK Parti bu minvalde iç muhasebe adına “kamplar” organize edecek.. Önce Milletvekilleri.. Sonra Belediye Başkanları.. Bilahare de, İl Teşkilatları.. Çıkacak sonucu, icra edilecek muhasebeyi hep birlikte takip edip, göreceğiz!.. Bakalım; kibir virüsüne karşı ve de vatandaşla parti arasında duvar örmek isteyen iç düşmanlarla mücadele edilecek mi? Ve o meşhur Bize Ömerler lazım isteğini yerine getirmeyip firavunları belirleyenlerden hesap sorulacak mı?.. Bekleyip görelim..

 ***

 DEM PARTİ NE YAPMALI?…

Bu soru sıkça soruluyor!.. Ama ben  ne yapmalıdan daha çok, ne yapmaması gerektiğine, odaklanmak istiyorum!.. Ki, seçmenin sandıktan verdiği mesaj da bu minvalde!.. Partinin belirleyeceği stratejilerde, toplumu gerici söylem ve eylemlerden kaçınmalıdır!.. Seçim sonrasındaki ilk günlerin gerginliği doğrusu seçmende ciddi bir endişe yaratıcı oldu!.. Geçmişten ders alınmamış misali biz bunlara bunun için mi oy verdik diyen, seçmenin sesi, yükseldi.. Duydular mı, duymadılar mı bilmiyorum!.. Ama kayyum atanmasını temin için, zorlayıcı hal ve hareketlerde bulundular..

***

Malum partinin bir kesiminin, gerilim ve çatışmadan beslendiğini bilmeyen yok!. Zaten bu kesim olmamış olsaydı, Demirtaş, Leyla Zana, Sırrı Sakık gibi isimlerin temsil ettiği kanat daha bir bir ses olurdu..  Parti de, oy kaybetmez, Türkiye partisi  olma yönünde yeni adımlara ve ufuklara yelken açabilirdi. Ama olmadı.. Şu an durağan bir hal var.. Önümüzdeki zaman neyi gösterir, hep birlikte göreceğiz!.. Bence, DEM Parti de siyaset kulvarında gelişen bahar havasına, normalleşmeye katılım göstermeli!..  Bakalım ders alan mı, ders veren mi, olunacak onu hep birlikte göreceğiz.. Biz takipteyiz..

***

 

GÜNÜN SÖZÜ..

Sandığın velinimeti olan seçmene arzı olmayanın, akıbeti meçhuldür!…

***

HAYIRLI CUMALAR..