FAİL BELLİ; SİYASET DİLİ!!!

Ne yazık ki; demiştim!.
Evet..
Seçime "kan bulaştırılacağını"..
Birilerinin; "sinsi" planlar icra ettiğini.
Kaos üretmek.
Yeniden eski günleri yaşatmak.
Geçmişe ait "husumetleri" alevlendirmek; için otam kolladığını söylemiştim,,
***
Ki son olarak..
Silvan'dan;
Bana gelen okur telefonuyla, mevzuuyu dün de kaleme almıştım.
Aman ha aman..
Gerilimden uzak durulsun..
Beri yanda; Diyarbakır'daki STK'lar da aynı çağrıda bulunmuştu.
Malesef; kime dersin?
***
İşte dün; "seçime kan bulaştırıldı?"
İdil'de iki ölü.
Hemen akabinde; "Silvan'daki taşlı-sopalı" kavga.
Vahim bir durum..
Sonu nereye vararır; şimdiden bir şey söylemek zor.
Ama!..
Vakanın hamuru; "çok su" alacak bir zemine doğru sürükleniyor.
***
Doğrusu..
Sağduyu çağrıları..
Ya da sükünet, artık pek anlam içermiyor..
Çünkü..
Taraflar.. 
Siyasi aktörler.. Liderler..
Akil "dediklerimiz" dahil, hepsi..
Acayip ağır başlı,
Acayip temkinli "ağır abi" modunda, konuşuyor..
Akıl veriyor..
***
 
Lakin kimse;
Bu nutuklarından önce; "öfke kusan sözlerini" akla getirmiyor..
Yani kışkırtıcının kendisi olduğunu.
Onun siyasi söylemleriyle; "hizipleşmenin" körüklendiği.
Tansiyonun yükseldiği.
Tarafların birbirine karşı; "kin ve nefret" duygusu beslettiğini, görmüyor.
***
Şu veya bu parti demeyeceğim!.
Hal-i hazırda..
Kavga eden siyasi akımdakiler dahil.
Tüm partiler.. 
Ne yazık ki, "oy devşirmenin" dışında düşündükleri bir şey yok.
Yeter ki oy gelsin.
Kim ölmüş, kim öldürmüş, yaralı kim umurlarında bile değil..
Ülke savaş alanına döndürülmek isteniyor, alakadar eden yok.
***
 
En bariz reziklik de..
Hadiseler vuku bulunca..
Müdahil olan da, olmayan da..
Dün olduğu gibi bugün de, başlıyor nutuk atmaya..
Topluma ahkem keserek..
Aman ha sağduyu elden bırakılmasın..
İtidal davranılsın..
Ortalık gerilmesin..
***
Pek tabi ki;
Bir de kendi meşreplerine uygun "suçlu" ararlar..
Ama..
Hiç de hakikati "ortaya" koymadıkları gibi..
Kendilerinin "provokatif" dilinden de söz etmiyorlar.
***
Demokrasilerde;
Ana ilke şudur; "kullandığın dil" kırıp-döken olmamalı.
İsyan üretici.
Tehdit..
Ve şantaj yaratıcı olmamalıdır.
Haksızlığı giderecek mekanizma için "demokratik" çıkışların olmalı..
***
Evet..
Gerek İdil vakası..
Gerekse, Silvan'da yaşananlar..
Siyasi "zafiyeti" bu minvalde okurken..
Bir de..
Devlet ricalı için de; zafiyetin varlığından söz etmek istiyorum..
Dün de; değinmiştim..
***
Uyanık olunmalı..
Ki, İdil'de olup-biten için şu söyleniyor..
Asker..
Polis..
Yani güvenlik güçleri; "müdahalede" geçikmiş..
Bir oyalama var..
***
Nitekim..
Silvan'daki "karşılıklı" taşlı-sopalı kavga için de aynı söylem var..
Olaylar saatlerce sürmüş.
Ama kimse; "müdahalede" bulunmamış.
Ürkütücü..
***
 
 
Şu hakikatın idrakine varılmalıdır..
Sıkılan her kurşun,
Atılan her taş,
Ölen her insan,
Yaralanan her birey; "bu coğrafyanın" evladı..
Onun için, "sinsi senaryo" "Kardeşi kardeşe" kırdırıyor..
***
Ki bu plan..
Bugün değil, 80 yıldır icra ediliyor.
Kimse..
Yeniden 80'li, 90'li yılların "değirmenine" su taşımasın..
Ve hiç bir siyasi akım..
İdeolojik, oluşum şiddetin gölgesinde "üstünlük" hazına, yönelmesin.
Çünkü her daim, şiddet şiddetin yaratıcısını "yok" etmiştir.
***
Velhasıl..
7 Haziran seçimlerine bu şekille..
"Kan bulaşmıştır?"
Ve bu kanın vebali de; "yukarıdaki" profile aittir.
Duam..
Ve temennim odur ki; "bu vaka son vaka olsun.."
***
Yeni "husumetler" üretilmesin..
Yen bedenler toprağa düşmesin..
Yeter denilsin..
Tekrar kaos ve şiddet ortamına bölge halkı dönmek istemiyor. 
Artık hınçlı,
Kinli tavırlar üretilmesin..
Demokrasinin "olgunluğuyla" hareket edilsin..
Hoşgörü ve barış içerisin de olmak tüm halkların hakkıdır.