NİHAYET! AK PARTİ LİSTESİ TAMAMLANDI?

Hele şükür.. 
Oh be!..
Nihayet!..
AK Parti'deki "liste girdabı" çözüldü..
Evet..
Parti Merkezi "çifte" çizikle, Abdurrahman Kurt'u defterinden çıkardı.
Yani; "çekilme" işlemine evet dedi.
İstanbul ikinci bölge "talebine de" olmaz dedi.
Velhasıl.
Kurt'un AK Parti cenahındaki "siyasi hayatı" kendi tavrıyla noktalanmış oldu.
Ne diyelim mevzu siyasi. 
Tercihi de "siyasi" olunca "karar da siyasi" ikmal etti.
***
Bence Kurt "siyasi" geleceği açısından, yanlış yaptı.
"Yokum" kararını bilmeyece dönüştürmeyecekti.
Batman adayı, M. Emin Ekmen gibi..
Net bir tavır ortaya koymuş olsaydı.
Basının karşısına geçip; "kendini ifade edebilseydi?" kamuoyunda daha bir revaç görürdü.
Ama şimdi; kendini de, siyasi geleceğini de "arıza-i duruma" soktu.
Kendi bilir.
***
Peki, Kurt gitti yerine kim mi geldi?
Ak Parti, 6. sıra Milletvekili adayı olarak "kadında" tercih kılınarak Dürdane Yarar gösterildi…
Tesadüf mü?
Yoksa "hesaplı mı" oldu?
Bilemem?
Ama Sayın Yarar'da, Bingöllü ve Zaza kökenli!
***
Bir de AK Parti Bağlar İlçe Başkanı Hüseyin Yalar'ın eşi.
Teşkilata yabancı değil.
Tanıdık.
Eee.
Kadın aday tercihiyle, böylece "listede" bayan sayısı 3'e çıkmış oldu.
Yani, aday listesi oluşumunda verilen vaat yerine geldi.
Ak Parti için haydi hayırlısı diyelim.
***
Bu arada;
Dünkü yazımdan dolayı çok telefon ve mesaj aldım.
Özellikle AK Parti Aday tanıtımının "bir otel salonuna" sıkıştırılmış olmasına.
Hele ki, oluşan izdiham…
Ve Organizasyondaki dağınıklık…
Ortak tepki; prestij noktasında "YAKIŞMADI!
***
Ne kadar; gerçek bilmem.
Ama söylenenlere göre;
"Güvenlik" gerekçesiyle, "tanıtım" Otel salonunda yapılmış…
Eğer doğru ise!
Ki doğru olsa da; "güvenliği alır "tanıtımını" yapar derim…
Diyarbakır için parti kendini şimdiden siyasi sahadan çekmeye kalkışması kabul edilemez.
Neyse…
Siyasette "korkaklık" olmaz…
***
HAKİKATTEN MATRAK BİR DURUM
Zafiyet mi?
Kumpas mı?
Yoksa farklı bir "gaflet mi" söz konusu?
Her ne ise…
Ama "çözüm sürecine" dair metnin, AK Parti seçim bildirgesinde yer almayışı…
Ve "gerekçe" olarak; 
"Metin baskıya giderken, kayma olmuş…
İki yaprak düşmüş" cevabının verilmesi…
Seçim bildirgesi..
Bu eksikliğin giderilmesiyle yeniden basılacakmış?
***
Hakikaten; "matrak" bir durum…
Siyasette "ustalık" dönemini aşıp…
Nerdeyse; "Ordinaryüs" mertebesine ulaşan bir partiye bu durum; "pek yakışmaz"
Düşünüyorum…
Başka bir siyasi parti bu "gafletin" içinde olsaydı kim bilir "nasıl matrak" geçilirdi?
***
CHP'NİN SEÇİM VAATLERİ?
Herkes;
CHP'nin seçim beyannamesini konuşuyor..
Tabi "öven" çok..
Nedeni de; "Yoksulluğa" müdahaleci bir program benimsemiş..
Hayli "akçeli" vaatleri var..
Dün de ifade ettim..
Yalandan kim ölmüş ki..
Kasa senin değilse..
Kese de sana ait değilse..
Mal-mülk "beytülmal" ise..
Eee.
Herkes "bol keseden" atar-tutar..
***
CHP'nin hal-i durumu da böyle..
Program güzel..
Özgürlükten
Yoksulluğa kadar uzanan sorunların "çözümüne" yönelik formül hakikatten doğru…
Ama velâkin; "neyle yapacak?"
***
İşte ne yazık ki burada "soruya" cevap yok..
Olmadığı için de…
Durum bol keseden ibaret olduğu için; "duaya" amin diyen yok..
Nitekim Maliye Bakanı Şimşek'te, çaktı...
"Kaynak göstersinler CHP'ye oy veririm.."
İddialı sözü de şu olması dikkat çekiciydi; "Nobel ödülünü hak ederler"..
***
 
Demek ki..
CHP siyaseti "öğrenmeye" başladı..
Ama..
Güzel bir halk deyimi var..
Denir ki.
"Lafla pilav pişmez…"
Yani illa ki; "tüpü ve gazı" olmalı..
Pirinçte..
Yağ'da, tavada.. 
Ama yoksa ve beceri ehil değilse; "safsata"
***
Onun için, koalisyonlu hükümetlerin dönemindeki "vaatleri" örnek vermiştim..
Hani bir araba, bir ev denilerek..
"Bizden seçmene iki anahtar sözü" diye…
Nerde!
Ne o partilerin esamisi okunuyor…
Ne de vaatlerin zerre-i miskalinin hayata geçtiği…
Bilakis; 5 Nisan kararlarıyla ülke "batıp gitti?"
Önceeee kaynaaaak diyorum…
Ama dersen ki, "bunları veririm" lakin "iliğinize" kadar vergilerle sizi boğarım.. 
İşte o zaman durum değişir…
Sizce?
***
YAŞ PASTALI KUTLAMA?
Eee..
Boşuna söylenilmiyor ki..
Hal-i hazırda; toplum olarak vahim bir "cahiliye" dönemi yaşadığımızı..
Baksana!
Adam din adamı olmuş..
Müftülük makamına kadar yükselmiş..
Âlim(!)…
***
Kur'an-ı Kerim'i sembolize eden; "yaş pasta" yaptırmış.
Yani Kutlu Doğum haftasına dair...
Peygamberimize olan sevgilerini(!) "doğum günü" pastasıyla göstermişler..
Müftü eline almış bıçağı..
Dualı mı?
Duasız mı? 
Bilmem! 
Kutlama pastasını kesiyor..
Sonra da; "etrafa" ikramıyla dağıtıyor..
Diyeceksiniz ki daha neler!
***
Evet, daha neler..
Zile Müftüsü..
Bu frenk geleneğini uygularken..
Yanındakiler de bir güzel pastayı "parmaklıyorlar" oh be nefis diye..
Eee..
Boşuna kör taassubun içerisinde; "nefsin" kurbanı olmuyor muyuz?
Mevzuu.
Topyekûn bir şuursuzluk içeriyor.
***
Resim!
Cahiliye devrindeki insanların yaptığı putları ve inanışı andırıyor..
Hani helvadan put yaparlardı…
Acıkınca da "yumulup" yerlerdi…
Zile müftüsünün de hal-i vaziyeti "işte o dönemin" cehaleti..
Ne diyelim?
Allah "müstahak’ını" versin…
***
 
BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM..
Bu akşam saat 22.00'de..
Uzay ve Söz Tv..
Gündemin en sıcak mevzularını..
Özellikle "Aday listeleri ve partilerin seçim bildirgelerini" konuşacağız.
Tabi ki, "provokasyonları da"..
Konun uzmanları ve muhatapları konuğum olacak.
Soru ve düşüncelerinizi de bekliyorum..
Şimdiden; hayırlı seyirler..