VALİ AKSOY!

 

 

Şanssız Vali…

Şanssızlığa, az sonra geleceğim…

Ama önce, bir açılım yapalım…

Hüseyin Aksoy…

Diyarbakır Valisi… Pardon artık değil…

O artık, Kocaeli Valisi oldu…

Diyarbakır eski Valisi…

Yerine kim geldi?

İlginç…

Halef-selef misali..

Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu…

Güzeloğlu..

Artık Diyarbakır Valisi…

***

Aksoy ve Güzeloğlu…

İkili…

İlginç bir görev; "takibi" var..

Şöyle ki..

Son 11 yıl içerisinde..

Ki sırasıyla…

Samsun, Mersin, Kocaeli ve Diyarbakır Valiliği…

Peş peşe; "görevleri" birbirlerine teslim etmişler..

Yani "birbirlerinin" çalışma moduna vakıftırlar…

Kim ne yapmış, kim ne yapmamış?

Geride bırakılan nedir; biliyor…

Bu açıdan; "kentler için" çifte bir kazanım-tecrübe diyebilirim…

***

Şimdi gelelim "Şanssız Vali" meselesine…

Özellikle; Aksoy için ifade ediyorum!

Şöyle ki…

Bir hafızalarımızı, tazelersek…

Tarih, 15 Eylül 2014…

Valiler kararnamesi...

Aksoy Samsun Valisi…

Bu "görevinden", Diyarbakır'a atandı…

Görevi, dönemin Valisi Mustafa Cahit Kıraç'tan aldı…

***

Aksoy…

Göreve başlar başlamaz…

6-7 Ekim olayları patlak verdi…

Ki, daha Valiliğin yolunu, Konağı…

Mesai arkadaşlarını tanımamışken…

Kurum idarecileriyle; "bir araya" gelmemişken!

HDP Lideri Demirtaş…

Halkı sokağa çağırdı…

"Kobani Düştü düşecek" provokasyonuyla " sokak isyanı başladı…

Kurban Bayramı'nın "idrak" edildiği günde…

50'nin üzerinde insan hayatını kaybetti…

Yasin Börü ve Arkadaşları…

Kurban eti dağıtırken, "vahşice" katledildiler..

Sokağa çıkma yasağı ilan edildi...

***

Aksoy için…

Vuku bulan terör hadiseleri; "hayatı" tecrübe içeriyordu..

Gerek koordinasyon..

Gerekse de toplumsal duyarlılık açısından!

Sağduyu..

Aklı selim..

Ama tavizsiz bir "müdahaleyle" olaylar, kontrol altına alındı…

Ki, FETÖ gibi bir canavarın "sonradan" arka bahçe olduğu gerçeği ortaya çıkmasına rağmen…

Enva-i provokasyonlar icra edildi…

***

Hiç kuşkusuz ki…

Aksoy…

20 yıllık valilik görevi süresi içerisinde…

Diyarbakır dışında..

Görev yaptığı diğer illerde; "terör ve şiddet" olaylarıyla pek karşılaşmadı..

Mersin.. Muğla ve Samsun..

Ki bu iller; "turizm" ağırlıklı, bölgeler…

Yani "idareciliği" pek zor ve meşakkat isteyen, iller değil…

***

Siyasilerimiz ifadesiyle…

AB'nin "yolu" Diyarbakır'dan geçer..

Diyarbakır hapşırsa, Ankara zatürree olur…

Ankara Başkent…

Ama Diyarbakır, "Türkiye'nin "kalbi…

Elbette ki…

Siyasal…

Sosyal…

Kültürel…

Mevcudiyet arzıyla atfedilen "misyon", yüksek…

***

Ki Diyarbakır…

Siyasette olduğu gibi…

Özellikle bürokrasi açısından da "bir sıçrama" tahtasıdır…

Başarılı olan…

Aktif görev yürüten…

Özellikle iktidarla entegresini doğru kurabilen için!

Bir sonraki adım; "bir üst" makamdır…

Başarısız olan…

Halkta karşılık bulamayan…

İticiliğe sahip olanlar ise tabiri caizse "tu kaka" olur…

***

Yani Diyarbakır…

Görev anlamında; "bıçak sırtı"!

Hele ki…

Hayatın kılcal damarlarına kadar nüfuz etmiş olan "siyaset."

İdeoloji…

Kürt meselesine endeksli, "haklar…"

Tarihteki "inkâr ve asimilasyon…"

12 Eylül…

28 Şubat bağlantılı, "devletin ceberut" yüzü!

Derin oluşumlar…

JİTEM…

Ve Terör örgütlerinin, "yer bulabildiği" atmosferin yarattığı travma!

***

İşsizliğin…

Yoksulluğun…

Geri bırakılmışlığın…

Eğitimdeki dengesizlik…

İstihdam alanındaki verimsizlik…

Velhasıl.

A'dan Z'ye "sorunlar" yumağının hâkimiyet kazandığı bir kent…

***

Tabi beri yanda…

Var olan zenginliklerine olunan; ırak düşünce…

Yani varlık içerisinde yokluk yaşaması…

Tarihiyle…

Kültürüyle…

Bağrında yeşerdiği ve yaşattığı medeniyetlerle…

Her taşı…

Her sokağı…

Her mahallesi…

Her semti, ilçesi "buram buram" tarih kokan kadir bir Şehir…

Açık hava müzesi, Diyarbakır'ın "zenginliğinin" görülmemesi…

***

Ve en önemlisi de…

Merkezi hükümet…

Merkezi iktidarın, yerel teşkilatları…

Beri yanda Yerel yönetimler…

Kutuplaşan kentin; "idaresinde" yarattığı handikap!

Velhasıl kelam…

Diyarbakır'a "pali olmak" kolay..

Amma velâkin "vali olmak, idareci olmak, yönetici olmak, yerel makamda bulunmak" zor…

Hem de çok zor…

***

Böylesi bir kentte Vali olmak!

Ehil…

Liyakatli…

Ve milli duyguların sahibi şahsiyet için!

"İşte hizmet yapabileceğim yer" olarak görülür…

Yoksa…

"Sayılı günler gelip geçer deyip", üç maymuna yönelik…

Neyse!

Böylesi zihniyetleri de çok gördük…

Ki akıbetleri de "aut" oldu…

***

2015 yılı…

Hiç tartışmasız..

Türkiye kadar, Diyarbakır için de; "çok şiddetli" geçti..

Çatışmalar..

Sokağa çıkma yasakları..

Göç…

Ve tabi ki, toplumsal tepkileri içeren "mitingler"…

***

Özellikle…

Çözüm sürecine..

Silahların bırakılmasına..

Dağda değil, ovada siyaset yapılmasına dair..

Yüksek trafik akışı yaşanırken..

Birden; hendek ve barikat terörü ikmale getirildi..

Sur'un "işgal" edilme girişimi…

Faili meçhul cinayetler…

DAEŞ eylemleri…

Bombalı saldırılar…

Toplu katliamlar…

***

Camilerin yakılması...

Tarihi yapıların hedef seçilerek, bombalanması…

Sur'daki tahribata isyan eden…

Dört ayaklı minarenin ayaklarının dibinde Baro Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesi…

Aynı olayda; iki polisin şehit edilmesi…

İlçedeki tahliyeler…

Ve yerle bir edilen; Sur'un bir bölümü…

***

Ki, 2016 yılı…

2015'ten daha çetin ve olaylı geçti…

Özellikle bombalı saldırılar…

Türkiye kadar…

Diyarbakır daha travmatik hadiseler yaşadı…

Çınar Emniyetine…

Mardinkapı girişinde…

Batıkent semtinde…

Ve Dürümlüdeki bombalı saldırılarda; kaybedilen onlarca hayat!

***

Ve…

Yerel Yönetimlere yönelik operasyonlar…

Gözaltı…

Görevden alma…

Seçimler…

7 Haziran…

Ve 1 Kasım seçimlerinin, yarattığı gerilim…

Referandum…

15 Temmuz darbe girişimi…

Ve FETÖ operasyonları…

***

Aksoy için…

Tüm bunlar dile kolay…

Düşünün…

Vatana ihanetten,

Siyasal iktidarı devirmekten,

Darbeye teşebbüsten,

FETÖ terör örgütünün militanlarının aktifliğiyle; "bir dizi" insan gözaltına alınıyor…

Ki bunların ekseriyeti "himayesindekiler"…

***

7. Kolordu Komutanı…

Hava üs komutanlığı…

Bölge Jandarma…

İl Alay Komutanı…

Rektör…

Rektör Yardımcıları…

Vali yardımcıları, bir değil, 4…

Kaymakamlar…

Velhasıl yüzlerle ifade edilebilinecek "ihanetçilerin" içerisinde olmak…

Ve onlarla mücadele edebilmek...

Bunlara ilaveten…

Kolluk kuvvetleri…

Özellikle, Emniyet Müdürleri…

Değişen değişene, görevden alınan alınana…

***

İşte tüm bu girift…

Aksiyonu yüksek..

Polemik ve tartışmaları uluslararası düzeyde olan!

Hadiseler zinciri içerisinde Diyarbakır'a "vali" olup, kenti idare edebilmek…

En önemlisi…

Yağ'dan kıl çeker gibi…

Enva-i çirkeflik içerisinde; pürüzsüz olabilmek, kalabilmek!

Herkesin harcı değil…

3 yılı aşkın bir süre; görevde bulunabilmek!

Doğrusu; her kişinin işi değil.

***

Feraset sahibi

İleri düşünen…

En önem arz edici olan da…

Kentin dinamiklerine karşı; "kolektif" olabilmek..

STK'lar…

Siadlar…

Kanaat önderleri…

Gazeteciler…

Aydın kesimle sürekli "istişarede" bulunmak…

O da ayrı bir meziyet…

Diyarbakır ekonomisine, yeni yatırımlara öncülük etmek!

Projeler ortaya koymak…

***

Sonuç itibariyle!

Birileri farklı mülahaza etse de…

Özü itibariyle, gerçek şudur ki…

Görev ve yetki açısından…

Aksoy adına, Diyarbakır'daki süreç "şanssızlık!"

Diyarbakır için…

Yaşananlar elbette ki "büyük bir şansızlık!"…

Ama bu şansızlığın bertarafında; "Aksoy" gibi birinin Vali olarak bulunması; "şans" diyebilirim…

Çünkü o olmasaydı…

Çok daha farklı bir portreyle yüz yüze gelebilirdik…

***

Yine şunu belirmek isterim ki…

Aksoy…

Tüm bunların yaşanmadığı bir evrede…

Şiddet, terör ve ihanetliklerin vuku bulmadığı bir zaman dilimi içerisinde görev yapmış olsaydı…

İnanın ki…

Diyarbakır, "birçok alanda" kabuğunu kıran bir kent olurdu…

Yani çifte bir şansızlık…

***

Evet…

Aksoy muhtemelendir ki…

Bayram sonrası, kentte veda edecek…

Yeni görev yerine; "gitmek" adına…

Şimdiden; "uğurlar olsun" diyoruz…

Başarılar diliyoruz…

Ve oluşturulan gönül köprüsünün; "daim" olmasını istiyoruz…

***

GÜZELOĞLU…

Yeni Valimize gelince!

Edindiğim bilgiler…

Yaptığım araştırmalara göre!

Ki yazının girişinde de ifade etmiştim…

Halef-selef noktasında...

Hasan Basri Güzeloğlu yabancı değil…

Bölgenin birçok ilçesinde; "kaymakamlık" görevinde bulunmuş biri…

Siverek.. Baskil.. Göroymak!

***

Ki 2003'ten bu yana!

Kesintisiz, "Vali" olarak görev yapan biri…

Bir dönem…

Yönetim Kurulu Başkan yardımcılığı görevini yaptığım…

GAP Gazeteciler Cemiyeti tarafından…

"Yılın en başarılı valisi" olarak, ödüllendirmiştik…

Törende de; birlikte istişare yapmıştık…

***

Güzeloğlu'nun…

Özellikle;

Sanayinin,

Ekonominin,

Gelişmenin merkezi olarak görülen Kocaeli'nde görev yapmış olması…

Sıcağı sıcağına, oradan Diyarbakır'a gelmesi…

Kentin, sosyo-ekonomik gelişmesi açısından; "tecrübe" sağlar…

Organize Sanayi bölgesi!

***

Denilene göre…

Güler yüzlü…

Sevecen…

Babacan bir hali var…

Halkla istişareye önem veren…

Ama bürokratların da; "korkulu" rüyası…

Tez be tez; "katakulliye" gelecek, laf ebeliğine kanacak biri değil…

Mesaiye önem verir…

Neyse!

Bayram sonrası, Diyarbakır'da…

Kendisine de…

Şimdiden "hoş geldiniz" diyor, başarılar" diliyoruz…