Görüş Bildir

GÜNEY'İN PENCERESİ

Basir Güneyi
Basir Güneyi

KİRLİ PROPAGANDA, DIŞARIDAKİ İMAJIMIZ VE ÇÖZÜM

Türkiye’nin, haklı olduğu halde kaybettiği en can alıcı noktaların başında dış dünyada aleyhinde oluşturulan olumsuz algı gelmektedir. Nitekim son yıllarda Türkiye’yi hedefe koyan güçler, bunu aynı zamanda “Gezi Olayları”, “Kobani vahşeti” ile başlayan ve “15 Temmuz FETÖ kanlı darbesi” ve sonrası yaşananlarla devam eden bir algı operasyonu üzerinde gerçekleştirmek istiyorlar.   Bu,  Türkiye’nin dış dünyadaki imajını son 15 yılda olmadığı kadar sarsıyor.

Durum sanıldığından daha ciddi…

Neden mi? Çünkü bir ülkeyi ister fiziki anlamda işgal etmek, isterse de kültürel veya politik alanda mağlup etmenin en önemli stratejilerinden biri de önce ülke hakkında olumsuz bir algı oluşturmaktır. Buna “psikolojik harp” de denilmektedir. Batı bunu iyi biliyor ve uyguluyor da. Bu savaş türü, batılı güçler tarafından medya araçlarının gelişmesine, yaygınlaşmasına ve dijitalleşmesine paralel olarak daha da sık ve kolay kullanılmaya başlanıldı.

Sadece son yüzyılda yaşanan işgaller, savaşlar bunun en acı şahitleridir.

Bunun en son örneği Katar’dır. Bu ülkeye yönelik başlatılan “kansız Savaş’ın da görünür gerekçesi,  Katar’ın teröre destek verdiği bahanesi ile oluşturulan algı değil mi? Böylece itibar suikastına uğrayan Katar’a yapılacak her türlü müdahale de meşrulaştırılmış olacaktır.

Benzer bir itibar suikastı şimdi, “özgürlüklerin kısıtlanması” ve “adaletsizlik” kavramları üzerinden Türkiye’ye yönelik yapılıyor.   Türkiye’nin terörle mücadelesi de her dönemde Batı tarafından ‘sanki muhalefete karşı yapılan genel bir baskı’ gibi gösterildi ve son derece olumsuz bir algı oluşturuldu. Türkiye’yi hem ekonomik, hem de siyasi alanda bu algı üzerinde vurmaya çalışıyorlar. Bundan ülke olarak çok zarar gördük ve görmeye de devam ediyoruz.

Örnek mi istersiniz? PKK terörünün Batı kamuoyu tarafından maddi ve manevi destek görmesinin en önemli nedeni, 1980 Askeri Darbesi sonrası Avrupa’ya kaçan terör sempatizanlarının oralarda Türkiye aleyhine oluşturduğu algıdır.  Öyle ki, Saddam Hüseyin’in Halepçe’de katlettiği binlerce kürdün fotoğrafları bile o günlerde Alman Metropollerinde “Türk askerinin eseri(!)” gibi sergilendi. Hatırlayalım, o dönem Almanya, Türkiye Kürtleri katlediyor diye Panzer satışını dahi durdurmuştu. Ve ardından bir yığın ambargo…

O sempatizanlar hala orada ve hala Türkiye aleyhine lobi faaliyetlerini sürdürüyorlar. Onlar, ‘masum oldukları halde(!) sırf etnik kökenlerinden dolayı kovuşturmaya tabi tutulan kişiler olarak biliniyor ve destek görüyorlar…

Şimdi aynı şeyi FETÖ militanları yapıyor….

Türk Ordusu ve Hükümeti 15 Temmuz FETÖ darbesini, milletin sağduyusu ve sn. Erdoğan’ın güçlü liderliği sayesinde bertaraf etti. Ama darbe sonrası yapılan terörle mücadeleye bağlı olarak bu iki kurum dışarıdan daha büyük darbeler almaya devam etti. Yurt içinde, Suriye’de ve Irak’ta fiilen sıcak savaşın içinde olan Türk Ordusu,  darbe girişimi ile bölünmüş, parçalanmış, zayıflamış gibi gösterilerek gücü kırılmaya çalışıldı. Böyle bir algı oluştu(ruldu).

Daha da önemlisi darbe sonrası terörle mücadelede yaşanan aksamalar yanında bu mücadeleye kirli emellerini alet etmek isteyen güçler de Ordu ve Hükümetin yurt dışındaki imajına zarar vermeye başladılar. Sn. Cumhurbaşkanı ve Hükümet üyelerinin FETÖ ile kararlı mücadelesini fırsata dönüştürenler, mağduriyetlere neden oldular. Adalet mekanizmasına olan güvenin sarsılmasına yardım ettiler. Bu mağduriyetler FETÖ tarafından abartılarak dışarıya yansıtıldı, anlatıldı. Bu da bir şekilde Türkiye’nin yurt dışı imajına zarar verdi ve vermeye devam ediyor.

Batı, şimdi her platformda karşımıza bunları çıkarıyor… Hatta “Türkiye’ye giderseniz tutuklanırsınız” diyerek vatandaşlarının gelmesini bile engelliyor. Bakınız artık Batılı turist nerdeyse yok gibi…

Bunun için, OHAL Komisyonunun bir an önce çalışmalara başlaması ve bu mağduriyetleri gidermesi, FETÖ ve PKK-DHKP’nin kirli propagandasını kesecek ve aynı zamanda Batı’nın elinden de bu bahanesini alacak en etkili yoldur…

Unutmayalım!  Tarihte hep masa da kaybettik… Hep Psikolojik savaşlarla yıkıldık… Şimdi buna fırsat vermeyelim!

 


Bu Makale 769 kere okunmuştur.

Yorumlar