Evet sevgili okurlar!
Bilindiði üzre “Türkiye hukuk devletidir” diyoruz.
Hukuk devleti olarak bilinen bir ülkede elbette ki “hukuk ve adaletin üstünlüðü” söz konusu olmalýdýr...
Toplumsal bir hayat dengesi için; “olmazsa olmazdýr” hukukun ve adaletin üstünlüðü...
Hukuk devleti, toplumsal günlük hayat akýþlarýnýn sistematik olarak tanzim edilmesini saðlar, uygun mecrada iþlerlik kazandýrýr...
Hukukun üstünlüðü ve adaletin varlýðý bir ülkeyi bütünüyle kirli badirelerden arýndýrýr, kurtarýr.. Özellikle toplumsal çürümüþlüðü önler, kiþisel rantýn varlýðý söz konusu olmaz, tabiri caizse eski deyimle “Kurtla kuzu bir arada yaþar...”
Ama görünen odur ki, bugün ülkemizde böyle bir þeyin varlýðý söz konusu deðil...
Olsa bile çok nadir..
Hele hele 17 yýldan beri muhterem Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan tarafýndan yönetilen bir Türkiye, yani AK Parti’nin himayesinde olan bir Türkiye’ye raðmen, hukukun üstünlüðü, adaletin varlýðý demek bize göre havanda su dövmek demektir.
Ýnsan hayalinden bile geçiremiyor.
Toplumsal çürümüþlük…
Adam karýsýný, ailesini naylon eriterek vücutlarýna akýtýyor ve o karýsýna sýkýntý yapan, uyuþturucu kullanan sarhoþ, megalomanyak, kendi benliðini yitirmiþ, insanlýk cibiliyetini kaybetmiþ kiþi, gözaltýna alýnýyor, ama sonra polisçe serbest býrakýlýyor.
Ve bu olay, Aðrý ilimizde yaþanýyor…
Ama diyeceksiniz Türkiye’de bu yalnýz mý oluyor?
Günlük hayat akýþlarý içerisinde, bu olay olup bitenlerden devede kulak bile deðil…
Ruhi bunalýmlar, ahlaki çöküntüler, toplumsal çürümüþlükler, ailelerin yok olmalarý, her olay ardý ardýna geliþen çürümüþlüðün silsilesini içermektedir...
Hiç tartýþmasýz ki tüm bu olup-bitenlerin ana kaynaðý da, hukuksuzluðun ve adaletsizliðin var olmasýdýr...
Hukukun üstünlüðü yok demektir.. Adaletin varlýðý tümüyle nerdeyse tasýný taraðýný toplamýþ, Türkiye’yi terk etmiþ gibi!...
Buradan siz deðerli okurlarýmýzýn huzurunda Adalet Bakaný Sayýn Abdülhamit Gül beyefendiye kamuoyu adýna seslenerek diyoruz ki;
“Sayýn Bakan hiç unutmayýn ki siz AK Parti’nin Bakanlar Kurulu içerisinde saygýn bir Bakanlýðýn baþýndasýnýz.
Bugünkü Türkiye’de hukukun üstünlüðünün yitirilmiþliðini, zulmün ve felaketin baþýna adaletin cübbesini giydirip halkýn cebine giren önemli hukuk bürolarý vardýr.
Bu hukuk bürolarý genellikle her ilde ve her ilçede hemen hemen vardýr.
Adalet Bakanlýðý’na baðlý mahkemeler, savcýlýklar hep iþ baþýnda…
Fakat “Görünen köy kýlavuz istemez” misaliyle olaylara bakýldýðýnda bu hukuk bürolarýnýn yüzde kaçý acaba hukukun üstünlüðünün saygýnlýðýný saðlýyor?
Kiþisel rant düþünmeden, savunma erki noktasýnda giydiði cübbe altýnda haksýz yere müvekkillerinin cebine girmeden, gerçek hakkýný alan kaç avukata rastlanabilinir?.
Müvekkilden aldýðý vekalet ücretlerinin kaçta kaçýna fatura kesiyor, makbuz veriyor ve devlete vergisini saðlam biçimde ödeyen avukat var?
Bakanlýk olarak siz hiç bununu tedbirini aldýnýz mý?
Bunun incelemesini yaptýnýz mý?
Hele hele vergi dairelerimizin kaçta kaçý acaba bu tür vurguncu þebekeleri yakýn markaja alarak; inceleme yapmýþtýr?
Bakanlýk olarak merak edip de hiç bunu takibe aldýnýz mý?
Özellikle Doðu ve Güneydoðu Anadolu illerindeki, özellikle Diyarbakýr’ýmýzda Avukatlýk barosu bünyesinde çalýþan bazý avukatlarýn yaptýklarý hukukdýþý eylemler, kiþisel rant temini uðruna, hukukun üstünlüðünü hiçe sayanlarýn haddi hesabý yok.
Büyük bir kesim kayýtdýþý..
Özellikle bazý iþ mahkemelerindeki kazýyeyi muhkeme haline gelmiþ müdellel ispatlý, resmen kanýtlanmýþ, resmi belgelerle kesinleþtirilmiþ delillere raðmen mahkemeleri, yani bazý yargý birimlerini dahi yanýltýyorlar...
O resmi kanýtlanmýþ delilleri yok edip yerine uyduruk, yalancý tanýklarla hak etmedikleri halde hak imiþ gibi savunma yapýyorlar...
Mahkemelerde o giydikleri adalet cübbesi altýnda, Ýþ çevrelerini adeta sorguluyorlar.
Sayýn bakan...
Pervasýzca bu iþi yapan, hukukçu geçinen sadece adalet cübbesinden ibaret olup, hukukun üstünlüðüyle hiç alakasý olmayan, vergi kaçakçýlýðý yapan bu tür hukukçularýn, þebekelerin varlýðýný biliyor musunuz?
Bilmiyorsanýz, Diyarbakýr’ý bir mercek altýna alýn...
Kamuoyu adýna bir medya grubu olarak buradan, sizlere sesleniyoruz...
Bakanlýðýnýzý bu hususlarý araþtýrmaya davet ediyoruz.”
Vesselam..
En derin sevgi ve saygýlarýmla…