“YÜZ MİLYONLAR HAVAYA UÇMUŞ?”…

Söz Gazetesinin dünkü manşet haberi dikkatinizi çekmiştir.. Detaylı şekilde buraya almak istemiyorum… İsteyen, gazetenin web sayfasından ulaşarak, okuyabiliyor.. Kısa ve özetle mevzu şu.. 1991 yılında İleri ailesi tarafından inşa edilen Suni bir gölet üzerinden balıkçılık adına teşvikler alınmış…

1991 ila 1995 yılları arasında, toplamda 19 proje üzerinden teşvik alınmış.. Balık projesi üzerinden alınan bu teşvikler, tamamen il dışında farklı alanlarda kullanılmış.. Bu haliyle yıllar içerisinde teşvikler yatırıma değil, vurguna, yolsuzluğa ve usulsüzlüğe gitmiş…

***

Biliyorum diyeceksiniz ki günaydın devlet, ilgili ve yetkili birimler, yargı yeni mi, uyandı bu katakulli işe.. 20 yıl sonra mı akılları başlarına geldi?. Yok.. Akılları başına gelmemiş, yeni de fark etmiş değiller..  Eğer ki, iş ortakları olan Kaymak ailesinin fertlerinden biri “suç duyurusunda bulunmasa idi yine de, devlet-i aliye uyanmazdı, çark bildiği gibi dönmeye devam ederdi?..

***

Bir şey çıkar mı, onu bilmem?.. Birileri ileri derecede, üst tepeden müdahale eder mi bilmem? Zaman gösterecek.? İş artık yargıda.. Tahkikatlar, soruşturmalar, ifadeler neticesinde nihayete erecek, mesele.. Ama yıllar önce, bu ve benzer çok mevzuyu burada dile getirdiğim gibi, Söz Gazetesi çok sayıda manşet haber yapmıştı?.. Teşvikler, hibeler peşkeş ediliyor diye.. Hatta aracı siyasiler dahi komisyon alıyor diye de not düşmüştüm..

***

O yılları hatırlayan bilir.. Diyarbakır tesislerin vurgunlu-enkaz merkezine dönmüştü.. Ki hala kalıntıları mevcut.. Paralar alındı, teşvik içerikli projelerin iskeletleri, çürümeye bırakıldı.. Nitekim, bugün Diyarbakır’ın şehirlerarası yol güzergahı, Bismil, Silvan, Ergani ve Çınar’da yatırım adına, istihdam ve üretim adına nice projenin enkazı haykırıyor ben buradayım diye…

***

İşte, OSB’nin ilk etabındaki yapılar.? En tazesi, bir kaç yıl önce inşa edilen, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi.. Kimler, hangi firmalar, kağıt üzerinde hazırladıkları nice projelerden kaynaklı buralardan milyonlar değil, milyarlarca lirayı hiçbir üretim yapmadan cebe indirdi. Teşviklerin, hibelerin nasıl da hortumlandığını bilmeyen mi var?.. Kimlerin, yurtdışına bu paraları kaçırdığı da!..

***

Denir ya, küçük bir neşter çok irin akıtır bu kulvar için!.. Merhum Küçük Sanayi Sitesi Başkanı Niyazi abinin ifade ettiği gibi.. “Diyarbakır’da alınan teşvikler, verilen hibeler, hazırlanan projeler samimiyetle üretime ve yatırıma dönüştürülseydi, Diyarbakır’da ne terör yaşanırdı, ne de işsizlik, bu kent Dubaiyi geçerdi.. Ama gelen vurdu, giden vurdu?”…

***

Demem o ki!.. Suni Göletten yükselen pis kokular yeni değil.? Ki ilk de değil, tek de değil.. Nice benzerleri var.. Topyekün bu alan için tarihsel bir sorgulama gerektiğini hep ifade etmişimdir?.. Bakalım bir domino taşı misali etki edebilir mi?.. Ya da ilgililer; “bir gülle bahar olmaz” diyebilirler?..

***

HANİ PARA, HANİ BAVULLAR?..

Bir ara sosyal medyada, tıklama rekoru kıran bir video vardı.. Hepimizi kilitlemişti.. “Hani kablo, hani pano, hani trafo” diye başlayan, 70’lik dedenin, “Kaçak Elektrik ekibine” olan sitemini içeren video.. İşte o mevzu.. Son dönemlerde, fenomenlerin de dilinde.. Seçil Erzan mevzuusu da aynen böyle bir şey..

***

Baksanıza, mevzuda her şey var.. Aşk mı, kadın mı, tehdit mi, para mı, takip mi?. Belge mi, tutanak mı, banka mı, gişe mi? Milyonlarca dolar paranın, yurtdışına kaçırılması mı?.. Daha da ötesi, ulusal ve uluslararası futbol camiası içerisinde, ün yapmış isimlerin varlığı mı?.. Teknik direktöründen, futbolcusuna kadar..

***

Kimi derseniz, neyi söylerseniz var?.. Ama velakin bu varlar bir lağım kanalından beter rezillik, sahtekarlık, yolsuzluk, usulsüzlük içeriyor.. Tarihe Seçil vurgunu diye yazılması yerine, literatüre bence “Seçil Sarmalı-sazanı” diye kaydedilmesi gerekir.. Fi tarihinde, Galata köprüsünün satışı gibi.. Mesele lağım çukuru..

***

Her yönüyle, sazan sarmalı foseptiğinin içinde dedik ya her şey var.. Ne gariptir ki, adına fon kurulan, kızım diye Seçil’in reklamını yapan.. Futbolcuları bu fona teşvik eden, işin reklam yüzü olan, ilk etapta 300 bin dolar aktaran Fatih Terim denilen zat-ı muhterem yok..

***

İddianamede bile adı zikredilmiyor.. Ne müşteki ne de sanık, ve ne de ifade sahibi noktasında, adı bile yok, geçmiyor?.. İfadesine bile başvurulmamış, alınmış değil.. Niye acaba?. Yoksa çok hatır-ı sayılır biri olması mı yoksa, hatırı sayılı kişilerin devreye girmesinden mi?.. Malum, el çok uzun…

***

Gelirsek Denizbank’a.. Ki Seçil sarmalının döndüğü mekandır Denizbank.. Ama velakin, ismi de, cismi de, işlemleri de, zikredilmiyor iddianamede… Bir de önceki gün açıklama yapmışlar.. Bizim mevzuda bir dahlimiz yok diye?. Ne bir özeleştiri ne de, bir hayıflanma var?..

***

Vay da vay!… Peki ya o milyon dolarlar hangi kasada?.. Denizbank’ta değilse nerde… O da, meçhul..  Bavul bavul taşınıp Seçil’e sigara kağıdına yazılı” şekilde teslim edilen on milyonlarca lira, dolardan söz eden kimse yok?..  Paralardan ses seda yok.. Acaba o da mı, sazan sarmalı.. Neyse peşine düşülecek olan, Seçil’in üst düzey bankacısı!.. O da sırlar aleminde..

***

Uçu İsveç’te çıkacağı söyleniyor.. Ben ilk gün dedim ki, bu işin merkezi Londra.. Mevcut hal tezgahın sadece buz dağının görünen yüzü.. Asıl arkası değişirse, nice siyasiler, nice tepe bürokratlar, nice kelli-felli benim ben diyenler; deşifre olacak.. İşte o zaman belki Seçil sarmalı bir temiz eller doğurabilir.. Diyarbakır’daki Seni göletin ifşasına gereken neşter isteği gibi!

***

REHİNELER MAHKUM MU?..

Yapmayın ya yapmayın!.. Bakıyorum bizim yaygın medyanın kalemşörleri ve manşet sahiplerinin, ifadesine!.. “Rehine değişimine” dair kullandıkları ifade.. İsrail’e ait zindanlarda tutulan Filistinli çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, genci rehine değil, mahkum olarak, lanse ediyorlar… El insaf ya!..  Mahkum ile rehine arasındaki farkı bile bilmeyecek kadar, nasıl gafil olunabiliyor.. Bunları anlamak zor!?..

***

Neyse!?. Rehinenin de tarifini, mahkumun da tarifini versek bile; zihniyet değişmezdir?.. Çünkü, Siyonist İsrail’e soykırıma varan girişimine ses ettiği yok.. Ama Gazze’yi savunan, Hamas’a terör örgütü diyor.. Rehine takasındaki insani ve gayri insanı görüntüleri, beyanları dahi görmekten imtina edici oldular.. Tek satır söyledikleri yok..

***

İsrail’in teslim ettiği Filistinli rehinelere “nasıl insanlık dışı muamele yaptığı” görüntülerin yayınlandığı gibi, bırakılanların ağızlarından çıkan sözcükler ifade ederken.. Hamas’ın serbest bıraktığı rehinelerin “nasıl insancıl muamele gördüklerine dair görüntü ve yaptıkları”açıklamaları dahi es geçtiler..

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Eğer ki insanlar bir başkası için bir şey yapma gayretinde olsa idi, ihtiyaç içinde kimse kalmazdı?…