13 SORU HALA ASKIDA?

 

26 Nisan 2016'da; yazmıştım..

"MEB'de neler yaşanmamış ki?"

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ndeki "işleyiş.."

Ve sorumlu;

İl Vali Yardımcısı Remzi Kattaş'a dair, bir dizi keyfiyet içeren iddiaları…

Sıralamıştık..

İlgili ve yetkili makamlarca cevap verin diye..

Peş peşe 13 soru…

Doğrusu..

Henüz almış olduğumuz bir yanıt, gelen bir cevap yok..

***

Bilemiyorum..

Soruları yanıtlamak adına bir hazırlık içerisindeler mi?

Yoksa biz mi "cevap" verilmesi noktasında acele ediyoruz?

Veyahut bizi "kale mi" almıyorlar…

Niyetleri ne ise…

Bizden hatırlatalım kendilerine, "cevap hakkınız" hala saklı diye…

Pek tabi ki, "ketum" kalacaklarsa…

Mevzuu "onların" bileceği işe döner…

Ki bizde bu minvalde, yeni bir fasıl açalım.

Çünkü, bizim kadar…

Diyarbakır Milli Eğitim Camiası da…

Aynı noktada ahali de "pür dikkat" merak içerisindedir...

13 soruya…

Verilecek cevaplar nasıl bir mahiyet içerecekti diye?

***

Bu arada, yeni İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan…

Basına servis edilen haber ve fotoğraflar…

Camiasından gelen bilgi akışı noktasında…

Bir hayli, "MEB'e hareketlilik" getirmiş…

Yani yeni bir heyecan, yeni bir anlayışla; "enkaz kaldırma" gayretinde…

Henüz işin başı…

Alacağı mesafe, aşacağı engeller, düzeltmesi gereken çok mevzu var…

Önceki gün, okul müdürleriyle yaptığı toplantıdaki "uyarıları" önemliydi…

***

Ne diyor Aslan?

Sık sık rapor alan öğretmenler…

Velilerden…

Sıkça, fahiş oranda para toplayan Okul Aile Birlikleri…

Keyfiyet içerisinde olan Okul idarecileri…

Affetmeyeceklerimizdir..

Çünkü eğitim ücretsizdir…

Suiistimallere de verecek primimiz yok…

***

Aslan'a buradan bir önerilerim olacak..

Bir kaçını aktarayım…

Eğitim yılının son haftalarındayız..

Önümüzde uzun bir "yaz tatili" var..

Bu zaman dilimini "idari ve yeni yapılanma" adına, fırsat kabul edilebilinir..

Ki, 2016-2017 öğretim yılını;

"Diyarbakır'ı Eğitim'de çıtayı yükselten yıl" olarak ilan edelim…

****

Mesela, kapsamlı bir "Eğitim Çalıştayı..

Diyarbakır için..

Eğitim ve Öğretim'deki başarısızlığın;

Nedenleri,

Niçinleri,

Nasılları,

Nereleri,

Kimler noktasında, yani bir haberin "mevcudiyetiyle" masaya yatırılıp, irdelenmesi gerekmez mi?

***

Diyarbakır'ın "buna acil" ihtiyacı var.

Çünkü ki yılların yarattığı tahribatla, "hal-i vaziyeti" gösteren, kötü tablo var..

Eğitim kulvarında "ne kadar başarısızlık" içerisinde olunduğuna dair..

Bir taraftan; altyapı noktasında Avrupai standarttayız denilecek..

Övünülecek.

Yüzde 98'e ulaştık diye, naralar atılacak..

Ama gel gör ki, "eğitim sınavlarına" dair en basit bir sınavda iş başarı oranına gelince; "tepe-taklak"

81 il arasında, 70'lerde bulunmak…

Kabulü mümkün mü?

Değil…

***

İşte bu çarpık durumdan dolayı…

Yaz tatili dönemini kolektif bir çalışmayla fırsata çevirebilirsiniz..

Tabi bir de, okul onarım-bakım işleri var..

Sıra, masa…

Yani ihtiyaçlar açısından da; "bu dönem" iyi kullanılması gerekir..

Geçmişteki hatalara düşmemek için…

Maalesef geçmişte, "uykuya" dalınırdı…

Ders zili çalındığında ilgili ve yetkili makamlar uyanırdı…

Derdiler ki; "yahu okullarımız harap, onarmamız gerekir" diye…

***

Bir telaş..

Bir koşuşturma olurdu ki; "akla- ziyan"

Ödenek mi.. İhale mi, pazarlık mı?

Birilerine peşkeş mi, enva-i fırıldaklık arzıyla iş gelir ders anına girerdi..

Öğrenciler okulda iken, sınıfta ders görürken; "boya, badana bakım işi" yapılırdı..

Bazı okullarda onarım, birinci dönem bitene kadar devam ederdi..

İşte bu dönem "kaza, bela, zafiyet ve rezaletler" yaşanmasın..

İşler zamanında ve yerinde yapılmalı..

Aksi takdirde; "şaşı" bir halde kalınır..

Pek tabi ki, "emekler de, çocukların eğitimi de, velilerin fedakarlığı da" heba olur…

***

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ…

Yine.. Evet yine..

Sağlıksız işleyen "Sağlıkla" ilgili bir sorum var..

Biliyorum..

Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Murat Kanğın..

Ve diğer yetkili makamlar…

Her meselede olduğu gibi…

Bu soruya da, "üç maymun" stratejiyle yaklaşacaklar…

Olsun…

Biz sizden gelen, "uyarıları" dikkate alarak, soralım…

***

Beyler… Beyefendiler…

Şu Üçkuyulardaki;

50 Üniteli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nin inşaatı..

Bitti mi?

Faaliyete girme, tarihi.. Donanımı.. İşleyiş, zamanı..

Tüm bunlar "ne zaman" sonlanacak?

Kaç müteahhit "el değiştirdi?"

Kim orda, "nasıl akçeli" indiregandi yaptığını; "sağır sultan" biliyor..

***

Meramım, bu değil.

Meramım.

Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nin "akıbeti"..

Burası ne zaman?

Diyarbakır ahilisinin, "hizmetine" sokulacak..

Kent ahalisi, Dağkapı yerleşkesindeki "eski yapıdan" kurtulacak?..

Bu kadar gecikmenin nedeni ne?

***

Henüz inşaat mı, bitmemiş…

Yoksa iç donanımı için, ödenek mi bekleniyor?

Doktor, hemşire, personel sıkıntısından mı?

Yoksa…

Bir okurumun ifadesiyle…

Koca bina yapıldı…

Döşemesi, iç meşruhatı, hepsi dizaynlı yerleştirdi…

Bakanlık personel tahsis etti…

Ama bir şey unutuldu…

Hastane'ye ulaşılabilinecek yol yapımı "unutuldu?"

Doğru mu?

***

 

Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi…

Aylardır…

"Yol" olmadığı, yapılmadığı için mi, "hizmete" sokulmuyor…

Eğer doğru ise…

Yuh olsun… Ki binlerce kez yuh olsun…

Tabi salt idareciler için değil…

Seçilmişler için de,

Atanmışlar için de,

Bu kentin sözde değerlerine sahip çıkan herkes için de…

***

Velhasıl… Biri cevap versin.

Milyonlarca lira harcanan…

Nerdeyse "yapım ömrünü" sonlandıracak noktaya gelen…

Ağız ve Diş Hastanesi…

Neden zafiyetler zinciri içerisinde; "çürümeye" bırakıldı…

Neden, hizmete sokulması için, gayret sarf edilmiyor?

Neden… Neden… Neden?

***

 

İLK İMZAYI ATAN DAVUTOĞLU…

AK Parti de…

ve Muhalefetin "cevap" aradığı aklındaki soru…

Neden…

Başbakan Davutoğlu…

Kendi "yetkisinde" olan…

Bir "sözüyle", teşkilat ama yetkisini; MKYK'ya neden devretti.

Ya da, "neden geri" alındı?

Bir dizi "muğlâk" cevap veren var.

Radikal bir tutum mu?

Parti içi "demokratik" gelişme mi?

Yoksa..

Evet, yoksa "bir muhtıra" mahiyeti var mı?

Bardağı taşıran; "Adıyaman il teşkilatı" değişikliği denilse de..

Özü itibariyle Başbakan Davutoğlu'nun dediği önemli..

Ne diyor..

Karara "ilk imzayı atan benim.."

Yani, "sorun yok…"

Aslında, yetki MKYK'da olması..

Bir ölçüde; Parti içi "demokrasiyi" güçlendirmez mi?

Ne diyoruz..

Partiler "lider sultasından" kurtulmadıkça, demokrasi işlem görmez diye..

***

Neyse..

Davutoğlu memnun…

Beştepe memnun.

MKYK memnun…

Yani herkes memnun ise; "memnuniyetsizlik" yaratmak "fitneye" delalet değil mi?

 

 

***

SOKAKIN NABZI NASIL ATIYOR?

MAK Danışmanlık, 55 il ve 163 ilçede 5 bin 500 kişiyle gündemin nabzını tuttu.

MAK’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat koordinasyonunda gerçekleştirilen araştırmadan çıkan sonuçlar özetle şöyle:

Yarın seçim olsa” sorusuna AK Parti’ye destek oranı yüzde 55.1’i buldu.

CHP’nin oyları yüzde 23.1’e gerilerken, “kurultay” tartışmalarının yargı kararlarıyla sürdüğü MHP’ye destek yüzde 11.5 oldu.

Terör HDP’yi eritmeye devam etti: Yüzde 8.4.

***

'Türk tipi Başkanlık' bir referandumla önünüze geldiğinde onaylar mısınız” sorusuna verilen cevaplar..

 “Evet” diyenlerin oranı yüzde 57,

“Hayır” diyenler yüzde 33

Anket yorumunda, “Vatandaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Türkiye Cumhuriyeti Birinci Başkanı olarak görmek istiyor” denildi.

Dokunulmazlıklarda ise net tavır vardı: Evet: %89.

Yeni Anayasa’da laiklik kavramının yer alıp almaması tartışmalarına yönelik soruda, yüzde 44’lük kesim, “Laiklik yer almalı” dedi. Yüzde 33’ü “Hayır” derken, yüzde 33’ü kararsızlığını dile getirdi.