DİTAM'A BİR NOT!..

Halk deyimiyle… İyisiniz.. Hoşsunuz.. Beceriklisiniz..

Güzel işler yapıyorsunuz..

Fikirleri.. Düşünceleri.. Duyguları.. Dilleri.. Renkleri.. Siyasi.. Sosyal.

Ekonomik ve kültürel mevzuları hasbi hale açıyorsun!..

Konferanslar.. Seminerler…Toplantılar organize ediyorsunuz..

Hibeli.. Hibesiz.. Projeli, projesiz, iç ve dış destekli kapital, imkanlar yaratıyorsunuz!!..

Yani; "birileri gibi" kafaları kuma gömmüyorsunuz.. Kısmi de olsa; "sorumluluk" ilkelerinin rotasındasınız!…

Ama velakin; son toplantınız…

Ki konusu hayli güzel.. Yeri ve zamanı açısından da mükemmel, diyebiliyorum!!!..

Toplumsal Barışın inşasında STÖ'lerin Rolü..

Ekinde de; Güney Afrika Deneyimi…

Örnekleme açısından da; kazanım!…

Davetliler, yerli ve yabancı bir çok isim var..

Kısacası; yüksek bir katılım…

***

Lakin, "inanç" değerleri açısındaki ortaya konulan tavır ve sergilenen tutum, "şimdi yakıştı mı" dedirtti?

"Bu ne saygısızlık?!.."

Malumunuz üzre; kadim kent Diyarbakır, İslami değerlerle anılır...

Peygamberler.

Sahabeler..

Evliyalar şehri diyerek, "bilinen ve nam yapan" kadim bir kent!.

33 medeniyeti de bağrında, tutandır…

Ki DİTAM bu minvalde; vaziyete hayli vakıf…

Ramazan-ı Şerif ayının içerisinde bulunuyoruz!

İnancın, ulvi değerlerin kutsal bir zamanın idrak edildiği, yaşandığı, bir zaman!…

Hassasiyetlerin, saygının üst seviyede bulunması gereken; "bu evrede" bu yapılanlar; "yakıştı mı?"..


***

Sormak istiyorum...

Uluorta yerde, kameraların karşısında; "yiyecek ve içeceklerin" tüketilmesi!…

Rahat bir tavır takınılması..

Suların..

Meşrubatların..

Sigaraların tütülmesi..

Atıştırmalarda bulunulması..

Bu hal-i vaziyet; "saygısızlığın dibinin" ikmale getirilmesinin bile ötesinde!!..

Ayıp olmadı mı?

Yakıştı mı?

Bence, hiç ama hiç de yakışmadı?

Ayıbın en dibi hali diyebileceğimiz bir saygısızlık icra edildi?…

Ağır bir söz olacak.. 

Ama; hakikatin ifadesidir..

Toplumun inancına saygı göstermeyenin, toplumun "barışından" söz etmesi ne kadar samimi?!!..

Ya da; öncü" olabileceğini, beklemek!..

Veya, söyleyene inanmak!...

Üstadın beyanıyla; "abesle iştigal" olmaz mı?…

***

 

ADAP, EDEP VE HAYA!!..

Diyeceksiniz ki; kaldı mı?

Bıraktılarmı ki?…

Maalesef!…

Olsa idi!..

Ramazan ayında; "mini etek", vaki olur muydu?..

Hem de, "adalet" çatısı altında…

Hakim, "adap diyor, edep diyor, haya diyor?"..

Ama avukat!...

Sen de "kimsin" diyor ve tepki, koyuyor…

Ne hazindir ki; "müesses nizam da!.."

Siyasal iktidar da..

Ve devletin o çarkı.. Seküler fikriyatın hücumuyla vay sen misin diyerek "linç" edilir miydi?..

Şimdi deyin!…

Bir adap..

Bir edep..

Bir haya erozyonuyla "benliğimizi" kaybettik mi, etmedik mi?

***

EHLİYAT VE LİYAKAT!…

O da ne!.. Yenilir mi, satılır mı?

Canlı mı? Cansız mı?.. Ha bir de hikmeti nedir?…

Malum!?. Azıcık yabancıyız da…

Önceden vaki miydi; "ehliyet ve liyakat..?!"

 

***

MEB'DE DEPREM OLMUŞ!..

Hem de, 7 şiddetinde deniliyor.. Yeni müdür; "köklü" bir operasyon yapmış..

Müdür yardımcıları; "lav..!"

Şube müdürleri lav..

İlçe Müdürleri "toz duman" misali..

Metin Direk Hani'ye..

Mehmet Bulut Kocaköy'e..

Ki devamı, Bismil, Ergani, Silvan değişti…

Operasyon, "Geçici görevlendirme" kurgulu!!!..

İlginç olan; o da şu!..

Bulut'un Milletvekili Ebubekir Bal'ın bacanağı olması..

İl müdür yardımcılığından; ilçe şube müdürlüğüne!..

Siyasi minvalde; "polemik" mevzusu..

Kim kime tokat attı?

***

Öyle ya; işler hep "siyasi nüfuzla" işlem gördüğü için!…

Şimdi soruluyor..

Bu operasyonel girişimde; "kim üstte, kim altta kaldı?..

Neyse; işin hamuru çok su alacak gibi görünüyor..

Depremin; telafisi olacak mı?..

Şekil olarak; biraz zor gibi geliyor bana!!..

Çünkü, yargı yolu da kapalı..

Ama geri tepme hali..Ee burası da, Diyarbakır "troyka ve hacı abiler" var..

Neyse, takipteyiz!…

Taşıma.. İaşe… Bakım onarım..

Yani; ihale mevsimine girildi ya; zemin, zemin!..

***

YORUMSUZ… SİZ DEYİN!...

Mübarek Yaz.. Ak Parti Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı..

Medya'dan sorumlu..

Dün "sosyal medyada" bir paylaşımına vakıf oldum..

İlginç bir paylaşım.. Enva-i "itham" var.. derler ya; "bıçak kemiğe dayandı" misali!...

Aynen alıyorum, buraya…

Diyor ki..

"Milletin çocuğunu, amcasını, dayısını PKK'lıdır, HDP'lidir diye; "bahane olsun" diye, memurluktan, İŞKUR’dan, eleyince ohhh…

Güzel…

Sonra alın, yakın akrabası PKK, HDP'de üst düzeyde olan kişileri en kritik" kurumlarda, müdür ve amir yapın..

Gücünüz sadece "millete" yetiyor değil mi???…

Bu millet, bu memlekete ne kadar zarar verdiğinizi bilse; "sizi bu memlekete sokmaz!!!.."

Şimdilik bu kadar, o da şimdilik…"

***

Paylaşımın muhtevası bu!… Benden yorum yok!…

Söyleyeceğim; "siz deyin" bakalım!…

***

Nitekim!.. Bu paylaşımın altına düşen bir not var.. Not; AK Parti'nin bir önceki, Kadın Kolları Başkanı…

Mukaddes Tanılır Evsen.. İşte onun ifadesi…

"Olanları içimiz acıyarak izlemekteyiz.. GBT'si bozuk çıkanların aklandığını, hesaplarına gelmeyenleri nasıl yaftaladığını iyi biliriz… Hele münafıkların, riyakarların ve de yalakaların, durumu da ayrı bir sorun…."