GÜZEL İŞLER OLUYOR?..(1)

Aynen de öyle… Diyarbakır'da artık "güzel işler, güzel şeyler" oluyor.. Ki olup bitenleri görmemek mümkün değil.. Tabi "görmek" isteyen için.. İstemeyen, zaten "ya gözlerini kapatıp, dünyayı kendisine karanlık kılandır, ya da vicdanı kararmıştır..!"

***

Büyükşehir'e "kayyum" atamasının üzerinden, nerdeyse 4 ay geçti!.. Kayyum Vali Hasan Basri Güzeloğlu.. Öncelikle ifade edeyim, "kayyum" müessesesine hep "muhalif" olmuşumdur.. Ama zorunluluk hasılı, noktasında da gerekliliğine, evet demişimdir…

***

Tabi, gönül ister ki, halkın iradesiyle "seçilmişler" bu görevi yürütsün.. Ehil, liyakat, samimiyet, güven "dairesinde" hizmet üretmeyi dava görsün.. İdeolojik ve siyasi, yani başka merhalelerde, yol almamış olsun.. Ki yıllardır, Diyarbakır bu noktada, hep "tahribat" yaşamıştır..

***

Hani bir söz var; "kabahati biraz da kendimizde ararsak?.." Başkasının eline "koz ve gerekçe" vermezsek.. Ama, kime dersin.. İşte bu noktada, sürekli arıza-i bir fikir, çıkmaz sokağı inşa eden mülahazaların cenderesinde, olmuşuzdur!.. Dün, buradan ifade ettim; "kentin gündemi siyasi değil, üretim, çalışma ve hizmet" olsun...

***

Çünkü, yerel yönetimlerin "varlık ve misyonları" siyasetten, ideolojiden, politik mevzuların ötesinde "hizmet üretme" kent yaşayanının meseleleriyle, günlük hayatla "meşguliyet" gerekliliğidir.. Bu düşüncenin ikmaliyle, kayyum'un 120 gününe bakarak diyorum ki, Diyarbakır'da "güzel işler, güzel şeyler" oluyor?..

***

Vali.. Yani Kayyum Hasan Basri Güzeloğlu için.. Ki önceki yazılarımda da, aktarmıştım.. Kent ahalisinden her daim; "pozitif" bir sinerji almıştır.. Beşeri diyaloğu yüksek.. İstişareli.. Sokakta, caddede, işyerinde, esnaf, muhtarlarla, yani "vatandaşla" birebir, temas içerisinde..

***

Nitekim, bu sosyo-beşeri diyaloğu ve samimiyeti karşısında vatandaştan gelen, beyanlar var.. Ki en radikali dahi şunu söylüyor… "Ne diyelim.. Allah var… Adam çalışıyor.. Bizi soruyor.. Gece-gündüz demiyor; koşturuyor.. Yani adama söyleyecek, negatif bir sözümüz yok…"

***

Öyle ya, geçmiştekiler.. Gerek seçilmiş gerek atanmış; yönetimler.. Şehirde pek, kalmazlardı.. Ankara, İstanbul, İzmir.. Bir adım ötesi, Avrupa ülkeleri.. Dünya gezintisi.. Gez gez..! Biliyorum diyecekseniz ki, 365 günün, 250 gününü ülke dışında, gerisini, Diyarbakır dışında geçirenleri gördük..

***

Güzeloğlu için.. Ki bendeki verilere bakıyorum, şu 120 gün içerisinde Diyarbakır'dan "uzak kalış süresi" bir iki günle sınırlı.. Ailesiyle, çocuklarıyla, günlük hayatıyla, şehrin emiri noktasında, kentle yaşıyor.. Dava ve inanç; "halka hizmet, hakka hizmet" olunca!..

***

Gelirsek, güzel işlere, güzel şeylerin neler olduğuna!.. Aldığım bir kaç not var..

***

ESNAF DAİRE BAŞKANLIĞI….

Sanırım yerel yönetimlerde bir ilk.. Büyükşehir Belediyesi Bünyesinde, "Esnaf Daire Başkanlığı" kuruldu.. ne demek bu; şehir esnafının tüm "iş, işlem" hizmet, çalışma, sorunlarının çözümüne dair; "bire bir" muhatap..

***

MUHTAR SAATİ…

Her Çarşamba günü; Belediye bünyesinde muhtarlar saati var.. Saat 14.00-17.00 arası.. Vali Hasan Basri Güzeloğlu başkanlık ediyor.. Tabi Mülki amir olması noktasında, Belediye'deki "üst yöneticiler" kadar, Kurum Amirleri de hazır bulunuyor..

***

Muhtarlar kendi yaşadıkları mahallelerle ilgili sorunları; "birebir" muhatabına aktarma imkanı buluyor.. Ve çözüm üretimi de, "anında" yetki ve emir, işlemle bitiriliyor.. Takdir edici, çünkü "muhtar" aynı zamanda "sosyal dayanışmanın da" öncüsü!..

***

Yoksulu.. Fakiri.. İşsizi.. Sorunlusu, sorunsuzu… Birebir "mahalleliyle" diyalog içerisinde olduğu için, en doğru "bilgi aktarımı da" kendisinden geldiği için; "muhtar saati", hizmetler açısından, en takdir edici olan!…

***

TAZİYE EKİBİ…

Sosyal bütünlük açısından.. Özellikle, bölgemizin örfünde, adetinde, gelenek ve göreneklerinde, inanç hakikatinde insanların beşeriyet üstünlüğü, "acısında ve tatlı" zamanında, birlikte olabilmek!..

***

İşte bu noktada, Güzeloğlu bir ekip oluşturmuş.. Taziye ekibi.. Düğün ekibi.. Gidilir, ziyaret edilir, "imkanlar ölçüsünde" destek olunur.. Çay, şeker, takı!… Güzeloğlu bizzat kendisi de, taziye sahibini telefonla arayıp, soruyor!…

***

5 BİN HANEYE GIDA…

Sosyal Belediyecilik felsefesinin, gereği.. Yoksul, gariban, fakir, biçare.. Gelir olmayan.. Yardıma muhtaç, 5 bin haneye "gıda" yardımı gönderiliyor.. Kuru gıda… Toplam 43 bin civarında kişinin "ihtiyacı" karşılanıyor… Ve bu yardımlar; 17 ilçeyi kapsıyor..

***

Güzeloğlu.. Bu yardımların dağıtımında, "hayli" hassas.. Hani bir söz var; "bir elin verdiğini diğer el görmesin..! İşte bu inançla, Güzeloğlu 5 bin haneye yönelik yardımı.. Geçmişteki birileri gibi; "ifşa" etmiyor.. Resimlerle, görüntülerle, "evde paket" kucakta, dağıtma gibi; "onur yaralayıcı" çirkinliğe "aman ha aman" diyerek, dikkat çekiyor..

***

Ve şu sözü.. "Kimin malını kime veriyoruz.. Halkın malını, halka veriyoruz..!"

***

SICAK ÇORBA!…

Bu gelenek sürüyor… Sabahın erken saatlerinde.. Şehrin belirli bölgelerinde.. Özellikle, sağlık kurumlarının bulunduğu alanda.. Vatandaşlara "sıcak çorba" dağıtılıyor.. Eğil ilçesinde de çorba ikramı var… Yani, çorba çeşmesi ortalama günde 5 bin kişiye "bir tas çorba" veriyor..

***

MALİ DİSİPLİNE…

İşte, Belediyeler açısından "devrim" olarak görülmesi gereken "mali disiplin..!" Yani, yolsuzlukların, usulsüzlüklerin suistimallerin, hırsızlıkların, üçkâğıtçı anlayışın önüne geçme adına, "şeffaf" bir "mali disiplin" sağlanmış diyebilirim..

***

İhaleler şeffaf yapılıyor.. Kameralar karşısında.. İlan usulü.. Nadirdir, "pazarlık ya da gel al, git.."  dile kolay, bu süre içerisinde 42 milyon lira geçmişin borçları ödenmiş.. 26 milyon lira da, "ihalelerden" tasarruf sağlamış..

***

İhalelerdeki kırım yüzdeliği, geçmişe oranla hayli yüksek!.. İsrafa "taviz" yok.. Tasarruf "en cimri" hal!… Kuruşun hesabı.. Şatafata, sıfır tolerans.. Şu araç kiralama işine de neşter atılmış.. Araç sayısı yarıya düşmüş.. Halkın sırtından "saltanat sürmek yok" yani!..

***

Belediyeye ait, gayrimenkullerin envanteri çıkarılmış.. Dediğine göre; "yıllarca işgal altında olan bir çok gayri menkulden kira dahi alınmamış.. Hatta, envanterde gözükmeyen bile var.." Ama şimdi, hepsi kayıt altında… Kira geliri, düne kadar 430 bin lira iken, bugün 2 milyon 810 bin lira..

***

SPORTİF FAALİYETLER…

Yüksek derecede.. Futbol, atletizm, karate, boks, voleybol, basketbol.. Ve amatörle, birebir sağlanan temas.. Diyarbakır tarihinde bir ilk; "amatör kulüplere" malzeme, yardımının ötesinde "nakdi" yani parasal destek verildi… Uluslararası sportif faaliyetler.. Diyarbakır'ın gururu, "Mermey'in, Ayşe'nin" uluslararası başarısı..

***

GÜNÜN SÖZÜ?..

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

(Devamı yarın)