SENEDEN- POLEMİKLERE DEVAM!
Seneyi devirdik.. Yeni bir yıla girdik.. Peki değişen ne; "dünden devam..!" Tabi, "zamları, enflasyon beklentisi, vergiler, harçlar.." Katlamalı, "devlet alacağı..!" Vatandaşa verilen ne, kaşık.. Alınan; "kepçe..!"
***
Anlayacağınız; değişen takvim yaprağı.. Gerisi; "her sene-i devriyedeki" gibi; halk deyimiyle "gecenin şuursuzluğunun" bıraktığı, "baş ağrısı.?!' Ötesi, aynı…
***
Niye mi?.. Aha da yılın son ayında, "saç-baş yoldan" bir tartışma trafiği içerisinde olduğumuz mevzular.. Bugün itibariyle; "aynı" çarkın dilimi içerisinde, "dünden devam" deyip tartışıyoruz..
***
İşte, Libya tezkeresi.. Yarın Meclis'e geliyor.. Değişen bir fikir var mı, ya da takvim, veyahut "stratejik" bir evrilme.. Yok.. Cumhur ittifakı "tezkereye" tam destek, Millet ittifakı "hayır" cephesinde..
***
Ne gariptir ki!… İktidar da "evet" denilmesi noktasında, Muhalefette "hayır" denilmesi gerektiğine dair fikriyatla; "ahaliyi" tatmin etmiş değil.. Niye "asker gönderelim, niye asker göndermeyelim?"..
***
Neyse!… Muhtemelen, kısm-i olarak bugün muttali olacağız.. Bakalım, Meclis'teki olağanüstü görüşmede; "kim ikna" edici olacak.. Tabi ki, "üstünlük" sağlayacak.. Sandalye sayısında, Cumhur önde, ama Millet diretecek…
***
Erdoğan'ın kararlı vurgusuyla, görünen o ki.. "O tezkere çıkacak?…"
***
Yerli ve Milli diye "övünülen" otomobille alakalı polemik; "o biçim", üç eksende, gelişiyor. Niye "tasarım" İngiltere'den, Niye "beş yiğit", Hükümet yanlısı iş çevresinden, niye üretim merkezi illa ki, Bursa..
***
Doğrusu!… İmalat merkezi olarak, Bursa'ya muhalifim.. Ki iki yıl önce, dillendirmiştik, "üretim merkezi" Diyarbakır seçilsin.. Sanayi ve ekonomi kadar, "siyasi ve politik", Ortadoğu'nun nüfuz ediciliğinde; "barışın" lokomotifi olurdu… Geç kalınmadı, ikinci lokomotif olabilir..
***
Tank Palet Fabrikası… Kanal İstanbul!.. İkisi de, iktidarın "isteseler de istemezlerse de" yapılacak dediği, muhalefetin de, "neye mal olursa olsun, yapılmayacak" dediği; birer vakıa!…
***
Diğer mevzular gibi "iki tarafın da" kamuoyunu, gerçek ve hakikat ölçeğinde; "bilgilendirip, ikna etmişliği yok.." Onun için de, yapılan anketlerde "bir fikir sahibi" değilim diyen yüzde oranı, 40'ların üzerinde…
***
Beri yanda "siyaset" kazanı o da fokurduyor.. Ki, 2020'de "ateşinin" daha bir gür, kaynamanın daha bir "kazan aşması" yüksek olacak…
***
Mesela, CHP… Hala "o meşhur", Ankara ihtilafı, "Külliye" görüşmesi, "asparagas" haber, parti içerisindeki "çete yapılanması" ve parti kurultayında, Kılıçdaroğlu'na "rakip" adayın, kim ya da kimler çıkacağı!… Tartışması, seneye aktı..
Ve her şey; "bir meçhuliyet" hanesi içerisinde!...
***
Yeni Partiler.. Ahmet Davutoğlu partisini kurdu.. Kurucular kurulunu belirledi.. Parti Genel merkezini oluşturdu.. "Gelecek, bizim Geleceğimizdir" deyip, sloganını attı.. Ve; siz bizi bir de 2020'de görün, diye de lafını çaktı..
***
Gelecek'e muhalif AK Parti.. Muhalefet hal-i hazırda "muhalif" değil.. Bilakis İyi Parti, "Güneş Model" transferini de, dillendirdi.. Ama yok!..
***
Beri yanda, Gül "takviyeli", Ali Babacan'ın kuracağı parti.. Konuşuyoruz, şimdi bile konuşuyoruz; "ne zaman kuracak, kimler parti kurucuları arasında" deyip duruyoruz.. Ancak, somut bir şey yok!…Denilen ne; "muhalefetlikleri" Erdoğan'ın "açacağı bir telefon kadardır".. Yani, "reis gel deseler, bırakıp gelirler.."
***
"İttifakların" rotası!.. Görünen o ki; "yeni partilerle" farklı bir modelle, "ittifak" kurguları, yine meşguliyet alacak!.. Kim kimle, "kol kola" girecek, gebelik "kimin kurgusuyla" olacak?.. Neyse, "Partili Cumhurbaşkanlığı" sistemiyle, "koalisyonlardan" kurtuluyoruz diye, sevinirken şimdi "zorunlu koalisyon ve ittifakların" bahçesinde, geziyoruz…
***
Beri yandan, HDP'nin Belediyelerine dair; "kayyum" operasyonları.. İş, denir ya "çok yönlü" bir hesaplaşmanın, "mekanizmasına mı" dönüştü, noktasına geldi.. Kim haklı, kim haksız, olması gereken mi, değil miden çok; "bu işin sonu nereye varacak", sorusuna yanıt bulunmuyor… 2017'de işlendi; 2019'daki "Seçimde" fayda vermedi…
***
2019'da, benzer hal.. Peki bir dahaki seçimde; "değişen" bir şey olur mu?. İşte bu soruya yanıt; biraz askıda!…
***
Ya, AK Parti'deki "kazanın" içerisindeki aş ve dipteki ateşin, ölçüsü!.. Çok tartıştık.. Metal mı, mantalite mi, yoksa "akçeli" yozlaşma mı, denilen "etkenlerin" yarattığı tahribatı giderme açısından; "değişim, dönüşüm ve yenilik" şart, mülahazası!…
***
Bakanlar.. Milletvekilleri.. Teşkilatlar.. Ve beri yanda "bürokrasi…" Bu kulvardaki "boşluk ve kopukluğun" yarattığı handikaplara dair seçilmişlerin "bizim kıymeti harbiyemiz yok mu" çıkışları!… Hükümet "kabinesinde" değişiklikler, olacak mı, beklentisi!..
***
Ne yazık ki, bu alanla alakalı "istenilen" bir evre geçirilmedi.. Bilakis "eski tas eski hamam" misali, çark bildik döndü.. İşte; Kongre süreci başladı.. Ama hala "teşkilatlar" aynı.. Nitekim, "delege seçimleri" bile, değişecekleri beklenilenlerin "komutasında" yapılıyor.. Yani değişen ne?.. Velhasıl; bunlar seneyi devriden, "dünden devam" deyip, tartışma konusu "paketin" içerisinde.. Ki "zaman dilimi da" aynı.. İkiz kardeşler..
***
Dikkat ederseniz!… Nefessiz, soluksuz hepsini "bilumum" tartışıp, durduk.. Peki sonuç!… Solda sıfır.. Çünkü, hep bir ağızdan konuşuyoruz.. Ve kimin ne dediğini "anlamama" vergisiyle, baka kalıyoruz…
***
Şimdi, sene-i devriyenin, "yerel seçimlerinde" ne konuşuyorduk; "seçim yasası, siyasi partiler kanunu.." Alınan bir mesafe var mı?.. Ya, "fanteziye dönüşen" ve her seçim arifesinde, "meze edilen" Anayasa!.. Bu mevzu "ömürlük" bir mevzu!.. Yarım asrı devirdik, ama hala "Ah bir Sivil Anayasa" diyoruz, "darbe Anayasasından ne zaman kurtulacağız" diye, debeleniyoruz.. Yani, "fanteziye" o biçim devam…
***
Suriye.. Suriyeli Mülteciler.. Güvenli bölge… Libya bağlantılı, Doğu Akdeniz'deki varlığımız.. ABD'nin ve AB'nin, "çok yönlü" diş bileme, hali.. Bir de; S-400'ler.. Parasını ödeyip, alamadığımız, F-35'ler.. İncirlik.. Bu arada, Irak'taki ABD'nin CIA planlı, yeni kurguları.. İran.. Suudi Arabistan'ın, "Siyonizm’in ve haçlı fikriyatın" emir-komutasına girmesi.. Yani say da say, bitmez "bir paket" içerisindeki; dış "aksiyonel" film, aynı trende; seyir alıyor.. Tabi ki, "vekalet" savaşları.. Örgütler üzerinde; "devletin" dizaynı!..
***
Unutmadan!.. Spor'da, seneye sarkan var mı?.. Olmaz mı?.. Enva-i şekliyle, "sonuç" odaklı sarkıntı, helak edici!…Futbol mu?.. Ne derseniz, cirit atıcı.. Bahis mi, şike mi, hile mi, "son dakika" kurgulu yenilikler mi?. Kaleiçi yorumcularının ifadesiyle; "her şey var" ama velakin "VAR" sistemi de" var, ne yazık ki, "Taşkaleleri çok…"
***
Peki, Diyarbakır'ı profesyonel ligde temsil eden futbol takımlarımızın hali vaziyeti, seneden kalma değil.. Maalesef, "senelerden kalma" aynı trend.. Neyse, mülahazaya girmiyorum.. Giren giriyor.. Çünkü biz dahil olunca, "gocunan" çok oluyor.. Neymiş; "itibarsızlaştırıyoruz..!" Sanki; "itibar" bırakmışlarmış… Sizce…
***
Hasılı kelam; "seneden" devredilenlerin "özet paketi" bu minvalde.. Siz neyi "pakete dahil" edip, mülahaza etmek isterseniz.. O da sizin bileceğiniz..
***
ŞU TATLI ZEHİRLENMESİ!…
Gözden mi, kaçtı ne?.. Diyarbakır'da aynı Pastaneden üretilen ve şehrin belirli bölgelerindeki "şubelerinde" satışa sunulan; tatlıdan yiyenler, "geçtiğimiz hafta" gıda zehirlenmesiyle, "hastanelik" oldu.. 110'a yakın kişi, "tedavi" altına alındı.. Şükürler olsun ki, "can kaybı" yaşanmadı.. Zehirlenen belli bir "müşahede" altında tutulup, tedavi edildikten sonra, taburcu edildi..
***
Peki, o pastane kim?.. Tüketilen "tatlı" türü nedir?.. Ve içerisindeki "katkı maddeleri?".. Yani, "zehirlenmeyi tetikleyen" etken, nedir sorusuna?. Bu soruya yanıt verilmiş değil.. Cumhuriyet başsavcılığı ve İl Sağlık Müdürlüğü kendi "sorumluluk" nokta-i nazarında, işlemde bulundular..
***
Ne var ki, dikkatimi çeken, Gıda ve Tarım İl Müdürlüğünün bu konudaki "ketumlaşması..! Malum, "sağlık açısından" tehlike arz edici ürünlerin tespiti halinde "ifşa" edilmesi yönünde bir hüküm ve karar, söz konusu… Bir ayrıcalık mı var, hacı abilerin bir "babalık" dahli mi oldu?.. Neyse; soğuk tatlı, çok tatsız!…
***
GÜNÜN NOTU!…
Fikrin varsa beyan et, yoksa "sükut" kal…
