DUYGULAR NASIRLAŞINCA!..

Eee, modern yaşama ve kapitalist tüketime boşuna söylenmiş bir söz değildir.. İnsanı cibilliyetinden uzaklaştıran, kültür diye!.. İnsani, vicdani, rahmani tüm medeni duyguları köreltir nasırlaştırır?.. İnsanı hem kendine, hem çevresine, hem de yaptığı, ettiği, tükettiği her ne varsa, katı bir şekilde, ıraklaştırır.. Yabani olur..

***

Bir bilinmezlik ve bağnazlık labirenti içerisinde, ne yaptığını, nereye gittiğini, neyin peşinde olduğunu, kestiremez hale gelir.. Hayat bile, anlamsızlaşır kendisi için.. Çevresel faktörler vaziyetin en büyük tetikçisi, körükleyicisi?.. Bir de özenti KDV’si eklenince ne acıyı bilir, ne eğlenceyi bilir.. Ki ikisi de, eziyet edici hale gelir..

***

Huzur, mutluluk, sevgi ve muhabbet denilen genel tanımıyla neşe diye ifade ettiğimiz duygu hali bile, insanın girdabına yakalandığı duygusuzluk atmosferinde, zilletliğe düşüyor.. Ki, neşenin adını bile, modern, seküler, kapitalist dünya değiştirdi.. Neşenin yerini eğlenceli kutlama aldı.. Şu gün, bugün, o gün, tanışma, yılbaşı, kutla da kutla!..

***

Özüyle, ruhuyla ileri kapitalist tüketime köle ettiren bir sarhoşluk.. Eee zihni de, duyguyu da, pek tabi ki cebi de, gerilim yaratıcı bir şekilde, söğüşlüyor da!.. Bir gecede tüketilenin, bir yıl boyunca hesabının ödenmesi, meselesi!.. Ne diyoruz kutlamalara ilişkin.. “Ye, iç, eğlen, çılgınlar gibi hopla, zıpla eğlen.. Kafanı dağıt, moral kazan.?”

***

Peki vaki mi tüm bunların içerisinde bir neşe!… Hayır.. Var olan, günün sabahında pişmanlık, hayıflanma, biz ne yaptık, ah başım, midemle biten cümleler!.. Demek ki, asıl kaybedilen eğlencedeki neşedir ve insani duygudur.. Neşe, yüzünüzün gülmesidir, karşınızdakinin de sizinle, mutlu olmasıdır!.. Hüznü de, birlikte yaşayabilmedir; duygunun üstün vasfı!.. Ama onu da tükettik!..

***

Yeni yıla yaklaşılırken, çarşı pazarın hali durumuna vakıfsınız!.. Bir tarafta hayat pahalılığı.. Zamlar, bel çökmeler, yoksulluk.. Fakr-u zaruret içerisinde olan milyonlarca insan.. İşçinin, emeklinin, memurun gözü, kulağı, ruhu gelebilecek maaş zammına odaklı.. Ama ileri kapitalistin kölesi, modern yaşamın biad edici toplumu ise, yılbaşı kutlamalarının hesabında, şimdiden partiler düzenleniyor!?..

***

İşte AVM’ler.. İşte Şehrin modern semtleri diye ifade ettiğimiz beyazların yaşadığı alanlardaki süslemeler.. Kıyımdan geçirilen çam ağaçları.. Ve o biçim tüketime odaklı kampanyalar.. Bir tarafta sahiller diğer tarafta karlı dağlardaki bol yıldızlı turistik otellerdeki organizasyonlar!.. Bir gecelik eğlencenin en basit ücretinin, 150 bin lira olarak belirlenir olması!..

***

Bir kaç saatlik sahne ücreti olarak, 15 ila 20 milyon lira talep eden sanatçıların varlığı!.. İşte popüler kültür, işte kapitalist mahkumiyet!.. “Ye iç, eğlen, sarhoş ol..” Sınıfsal, kutuplaşan, insani duyguları körelten bir yaşam bu; modern medeniyetsizlik!.. Peki hayat bu mu?.. Hiç değil.. Ki ne inancımızın, ne kültürümüzün, ne de medeniyetimizin özünde, dini değerlerimizde bu yok!.. Olmadığı gibi, israf da haramdır!..

***

İşte, Ortadoğu’daki vahşi ortam!.. Gazze’deki soykırım.. Savaşlar, çatışmalar, katliamlar.. Oluk oluk akan kan.. Ki, daha yeni biz 12 Askerimizi şehit verdik.. Yaralılarımız var.. Sıcak çatışmalar devam ediyor.. Eline bir şekilde silah verilip dağa çıkarılan bu ülkenin evlatlarının kendi devletine askerine, milletine silah doğrulttuğu için öldürülenler var..

***

Tüm bu gerçekler vaki iken!.. Acılara, kaderin talihsizliğine, kapitalist düzenin yıkıcı ve yakıcı, kutuplaştırıcı yoksulluğuna karşı boğazı düğümlenmiş insanlar değil miyiz?.. O şehit askerin baba ocağının, kerpiç evden, yıkık dökük haliyle, yoksulluğun tüm ruhi derinlikleri alabora edeci hali karşısında, eğlence ve kutlamanın bu kadar bağnazca icra edilmesine, şaşmaz mı, tepki koymaz mı?!..

***

Sen eğlenirken, ben ağlarım!.. Peki nerde, eğlencenin neşesi!.. Şair der ki; “yaşamda ve eğlencede kaybettiğin neşe nerde?”.. Evet, şimdi 4 gün sonra kutlanması için “acımasız ve korkunç bir kapitalist tüketimle, esiri olunan popüler kültürün hışmı içerisinde” delice yapılan organizasyonlar, kampanlar karşısında; neşeyi nerde bulacağız?!

***

Maalesef, nesillerimizi de bu kutlama organizasyonları arenası içerisinde, tüketiyoruz!.. Yalnızlaşan bir birey.. Kendinden başkasını düşünmeyen.. Hissiyat sahibi olmayan, Kendi acısından başka hiçbir acıyı, umursamayan.. Kendi ailesinden, babasından, annesinden, bacısından, dahi ıraklaşan kuşakların giderek, artması da; işte bu popüler globalleşen kültürün sarhoşluğu ve uyuşukluğudur…

***

Velhasıl.. Yapmamız gereken, özümüzle, sözümüzün tarihsel değerlerini yeniden, dirilişe geçirmemiz gerekir.. Neşenin ve neşelenmenin birlikteliğini elde etme adına, uğraş vermemiz lazım.? Ne modern yaşama, ne kapitalist tüketime ne de popüler kültüre esir olucu eğlencelerden ıraklaşarak, neşeyi yakalamamız lazım.. Çünkü; en zor günde bize lazım olan neşeye sahip duygumuzdur?.. Nasırlaşan duygular değil…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Duyguları nasırlaştıran eğlence sarhoşluğunda, toplumsal dirlik beklenemez!..