ENSARİOĞLU’NUN İSTİFASI…

İyi Parti’de “kazan bir kez daha taştı!..” Seri istifalar kervanına, İstanbul Milletvekili M. Salim Ensarioğlu da katıldı.. Dün itibariyle, partisinden istifa etti.. İstifasını da, sosyal medyadan duyurdu.. Bu istifa benim açımdan beklenen bir istifaydı.. Ki, “istifa sinyalini”, günler öncesi, buradan aktarmıştım… Kaldı ki, “Disiplin sürecinin” işletildiği bir zaman dilimine geldi; istifa!..

***

18 Kasım 2023 tarihli köşe yazımda, İyi Parti “arınmıyor, dağılıyor” başlığı altında, Ensarioğlu’nun Parti içerisindeki gelişmelerden nasıl rahatsız olduğunu dile demiştim.. Diyarbakırlı hemşehrimiz Ensarioğlu için şu ifadeleri kullanmıştım.. O günkü yazıyı hatırlatarak..

Denir ya “ipin ucu kaçarsa, fena yanarsın..?” Görünen o ki; İyi Parti’de de ipin ucu fena kaçmış gibi.. Enva-i dedikodu, havada uçuşuyor.. Akçeli mi, janjanlı mı, ne derseniz var?. Ve hepsi de, Parti Lideri Meral Akşener’in etrafında vücut buluyor..

***

“Ben artık yokum” deyip, istifa edenler.. İstifa dilekçesini verip içini zehir zemberek şekilde dökenler?.. Dehşetli bir kazan kaynama var hal-i hazırda parti içinde!.. Öyle ki, siyaset konuşulduğunda, illa ki, İyi Parti illa ki, bir vekil ya da yönetimindeki zattan söz etmişlik vardır…

***

Tabi, Akşener’in “defolup gitsinler” diyerek, yaptığı çıkış.. Ve bu cümlenin önüne, arkasına, sağına ve soluna dair kurduğu cümlelerin muhtevası var ki; çok şey söylüyor, ama kime söylüyor o belli değil.. Nitekim karnından konuşmanın yarattığı handikaba tepki veren var..

***

“Ben artık bu partide yokum” diyen son kişi, malum önceki gün istifa eden Adnan Beker idi.. Ki, Beker’in Ankara 2. Bölge’deki tek seçilen Milletvekili.. Partinin de, “kilit isimlerinden” diyebiliriz.. Derinliği de olan biri!.. Gelişmeleri dile getirirken, demiştik ki yeni istifalar eli kulağında!…

***

Ki o eli kulağında isimlerden biri de, Diyarbakırlı hemşehrimiz İstanbul Milletvekili ve Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Salim Ensarioğlu..  Söz Gazetesinde dün kendisinin sosyal medyada yaptığı açıklamaya ilişkin, haber vardı.. Ensarioğlu’ndan istifa sinyali…

***

Ne demişti, beyanatında Ensarioğlu!.. “Bugün saygın bir gazetecinin bana; İyi Partinin gidişatından rahatsız duyanlardan biri de sizsiniz, siz de istifa edecek misiniz? Sorusu üzerine; evet partimin şu anda bulunduğu durumdan rahatsızım ve rahatsızlığımı da dile getiriyorum.

***

Benim İyi Parti’de bulunma amacım partimizin Merkez Sağ’a yönelik politikalar oluşturması içindi. Ama bu süreçte bunun dışına çıkıldığını düşünüyorum dedim. Konuşmamız bu minvalde gerçekleştirmiştir. Kamuoyunun bilgisine sunarım.”

***

Ensarioğlu bu çıkışını istifayla mı sonlandırır, yoksa partinin iç dünyasına yönelik bir özeleştiri olarak mı kalacak?.  Onu zaman gösterecek.. Ama, bu çıkışın illa ki bir somuta ermişliği olacak?.. Çünkü, Ensarioğlu siyaset kulvarının mihenk taşlarından biri.. Bugünün siyasetçisi değil, duayeni!.. Akşener’den önce vardı, siyasette!..

***

Netice itibariyle; İyi Parti’deki bu fırtınalı sürecin vuracağı nokta önemli!.. Ki Parti kasasındaki 120 milyon lira civarındaki paranın hiç edilme durumu da ayrı bir mevzu?.. Parti kendisine özgü bir arınmanın içerisine mi girdi?. Yoksa, arınma değil de dağılma mıdır, tüm bu yaşananlar?… Doğrusu, arınmadan daha çok, dağılmanın vücut bulduğunu görüyor ve söyleyebiliyoruz?..

***

Peki, Ensarioğlu bu istifanın ardından ne yapacak?.. Yine kesin olmamakla birlikte, AK Parti’ye geçişi olmayacak.. Saadet veya Gelecek, ya da DEVA.. Doğrusu bu partiler hanesinde de yer alacağını sanmıyorum.. Ki bağımsız kalacağı da zor bir ihtimal.. Geriye kalan, CHP oluyor?… Ensarioğlu CHP ile “yol yürüme kararı alırsa” kimse şaşırmasın..

***

Niye mi?.. İyi Parti’nin İstanbul Belediye seçimlerinde ittifak sağlaması yönünde “lehte el kaldıran” 14 isim arasında, Ensarioğlu da bulunuyor.. Ki CHP’ye geçişi de İmamoğlu nam-ı hesabına olacak… Yani, İmamoğlu nerdeyse, Ensarioğlu da orada olacak?!.. Bekleyip göreceğiz, süreç nasıl netice verecek?..

***

 

DEM AÇIKLADI?..

Bir kaç gündür Diyarbakır’ın gündeminde!.. Bir cep telefonuyla aranıp, DEM partisi adına “anket yaptıklarını” söyleyenler var.. Bazı isimler zikredilerek, “kimi istiyorsunuz” diyorlar.. DEM Teşkilatı açıklama yaptı.. Böyle bir anket çalışması yok.. Tamamen manipülasyon.. “Aday belirleme” sürecine gölge düşürmeye yönelik bir çaba; “halkımız itibar etmesin?”..

***

Demek oluyor ki, “anket şirketlerini ve faaliyetlerine de” ciddi manada bir “sınır ölçüsü” koymak gerekir. Ciddiyet ve hassasiyet ölçeğinde.. Ki her önüne gelen ben anket yapıyorum demesin, şirket kurmasın, telefon açma hakkına sahip olmasın.. Ve tabi ki, anket talebinde bulunan partiler, kişiler de; yüz yüze anketi tercih etsinler…

***

Seçmen de!.. Aynı hassasiyetle, “telefonla, ya da online sistemiyle” gelen anketlere, mesafeli dursun… Yeri geldiğinde de “arkadaş gel bir yüz yüze görüşelim, meramımızı o zaman size aktaralım” olsun.. İşte bunlar yapılmadığı içindir ki; anketlere güven kalmadığı gibi, icraatları da “zıvanadan çıkmış”..

***

KATİLSİN KATİL!…

Hrant Dink’in katili Ogün Samast, mahkemeye başvurmuş.. “İsim değişikliği” için.. İsmini Ali Eren Karadeniz koyacak imiş!.. Mahkemeye sunduğu gerekçeler ise şöyle.. "Çocuk yaşta vahim bir olaya karıştım. Bundan dolayı toplum içinde zorluklar yaşıyorum. Rahat edemiyorum, unutulmak istiyorum."

***

Çocuk’tan “ölüm makinası, katil yaratan” süreç ve onun müsebbipleri hiç ama hiç unutulur mu?.. Sırtlarını sıvazlayıp, “kahramanım, koçum, aslanım” diyerek, sokağa salan, eline silah veren, “öldür” diyen günler ve onların maşalarının “bugün kendilerinden ve adlarından utanır hale gelmeleri”.. önemli..

***

Abdi İpekçi’nin katili, Mehmet Ali Ağca da soyadını değiştirmiş.. Sırtını sıvazlayıp “haydi Aslanım” diyenlerin himmetliğiyle “Aslan” soyadını almış… Velhasıl isim de, soyadı da, her ne değişirse değişsin “onlar birer katiller..”

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Özünde “söz” olmayan cümlenin kıymeti harbiyesi de yoktur..