ÖĞRETMENLERİMİZ MUTLU MU?…

Sanmıyorum!.. Değiller.. Ki veriler de, toplumun bizatihi kendi hal-i yaşamı da, bunu ifşa ediyor.. “Mutlu değiliz.. Öğretmenler hiç mutlu değil.?” İşte geldik bir 24 Kasım gününe daha.. Bugün; Öğretmenler Günü!..

***

Öğretmen, dünyanın ve toplumun geleceğini inşa edendir.. “Eğiten ve öğretendir?”.. Bir neslin, salih ameller içermesi elbette ki zihniyle, fikriyle, sosyal yaşam biçimiyle, özgür, bağımsız ve mutlu olmasıyla mümkündür..

***

İşte bunun için de, devlet-i aliye başta olmak üzere, toplumun tüm katmanları öğretmenlerimizin her türlü sorunu çözmek, bu minvalde uğraş vermek, sahiplenmek, hepimizin asli görevi olmalıdır.. Esirgeyen olmamamız lazım.. Cömert olmak gerekir…

***

Biliyorum!.. Bugün eline mikrofonu alıp, ya da öğretmenlerin huzuruna çıkacak olan bir çok zat-ı devletli, nutuk atacak.. Okkalı ve yaldızlı cümleler kuracak.. Dünü ve bugünü kıyaslayıp, şunu yaptık, bunu ettik, diyecek!.. Pek tabi ki yapılan, edilen var.. İnkar edilemez..

***

Ama velakin!? Toplumun bir parçası olarak, öğretmenler mutsuz ise.. İşlerinden, çalışma ortamından, memnun değilse.. Akılları sürekli; sorunlar yumağıyla meşgul ise.. Ki, toplum aynasıdır öğretmenin.. Demek ki, yapılanlar eksik, yetersiz, esirgediğimiz haller var..

***

Birileri diyebilir ki, peki ne olursa öğretmenler mutlu olur?.. Ya da ne yapılırsa, yüzlerine tebessüm gelir.. Zihinleri, fikirleri ve akılları, “sorunlarla” değil, eğitim ve öğretimin özgürlüğüyle, meşgul olur. Kendimize özgü aldığım notlara baktığımda, çok büyük bir beklenti yok..

***

Öyle herkesi kıskandıracak, dengeleri alt üst edecek.. Ülkenin ve milletin sırtına ağır yükler bindirecek, bir beklenti ve talep, istek yok!.. Doğal, makul ve eğitimdeki kaliteyi yükseltecek, domino taşı misali birbirini etkileyen talepler!..

***

Benim aldığım notlar şöyle.. Ki eksik var ise, şurası böyle olmalı diyecek bir şeyiniz varsa, onu da zikredilen ortamda, tamamlarsınız!.. Abbas Güçlü’den de, destek alarak.. İşsiz öğretmenler ordusu hepimizin malumu.. Binler değil, onbinler, hatta 50 binlere kadar vardığını biliyoruz!..

***

İşte bu kulvarda, tez elden işsiz öğretmenleri kapsayıcı bir atamayla; sınıflarında iş başı yapılırsa; mutlu olurlar.. Tabi ki, bu minimize edişte adil, şeffaf ve kapsayıcı, bir dağılımla gerçekleştirilmesi gerekir.. Özellikle, mülakatın kaldırılması gerekir?.

***

Bu geniş yelpazeli adım, tek tip öğretmenliği ikmale getirir.. Ücretli ya da sözleşmeli öğretmen sınıflandırmaları ortadan kalkar.. Bu kulvardaki öğretmenlerin aileleriyle yaşadıkları sıkıntılar, parçalanmışlıklar giderilir; mutlu aile yuvasına kavuşulur..

***

Neden her sene 24 Kasım gelince tüm öğretmenlere gününüz kutlu olsun denirken, bir maaş ikramiye verilmiyor?.. Çam sakızı, çoban armağanı misali.. Maaş ve ek ders ücretleri de, günümüz hayat pahalılığı, enflasyon dikkate alınarak, yenilenmesi lazım.. Her meslek gibi!..

***

Tabi bir de, genç öğretmenlere alan açmak adına, emeklilik teşviki geliştirmeli.. Meslek güçlülüğü zammı getirilebilir.. Her eğitim ve öğretim döneminde, bir yazlık ve bir kışlık olmak üzere, elbise çeki hakkı verilmelidir..

***

3600 ek gösterge hayata geçirilebilir, becayiş kolaylığı sağlanabilir, memur öğretmenler formülü geliştirilebilir.. Öğretmen atama ve seçme noktasındaki KPSS şartı yerine adil bir atanma modeli geliştirilerek, hayata geçirilebilir..

***

Yatılı yüksek öğretmen okulları ve öğretmen liseleri yeniden faaliyete sokulabilir.. Öğretmenlik mesleği noktasında; mesleki ve teknik öğretim, sosyal bilimler, sanat ve spor dersleri ve öğretmenlere de gerekli önemin, hak ettikleri ilgiyi görebilmeleri sağlanmalı…

***

Tüm bunlar, dayatıcı, sorgulayıcı, yorucu olmamalı.. Bilakis teşvik edici olmalı.. Hiçbir şey, minnet içermemelidir.. Denir ya, “demokrasilerde çare tükenmez.?” Demem o ki; kangrene dönüşmüş uygulamalarda ısrar edilmeyerek çözüme odaklanılması lazım!..

***

Netice itibariyle, en güzel armağan, kutsal meslek olan öğretmenliğe, yeni bir bakış açısı geliştirilmesini sağlamaktır.. Buna ihtiyacımız var.. Ki bunlar sağlandığı taktirde, öğretmenler mutlu olacak, doğal olarak da gelecek nesillerimiz de!…

***

Bir de kırsalda görev yapan öğretmenlerimiz var!.. Bir çok imkansızlığa, sıkıntıya ve zahmete rağmen.. Onlara dair de, mutlu edici bir yaşam sağlanabilir.? Ek maaş mı, isteyene lojman, isteyene hayalini kurduğu bir köy evi, bahçeli.. Çiftlik misali..

***

Hatta daimi olması noktasında, emeklik süresine kadar kalabilecek bir hak.. Paralı da, kredi mahiyetiyle, verilebilir.. Atama ve yer değişikliği.. Onun köydeki okulda kalabileceğine mutlu olabileceğine dair avantajlar geliştirilebilir…

***

Bir önemli notta; sıklıkla öğretmenlerin yaşadığı yer değişikliği.. Eskiden pek değişmezdi.. Öğrenci mezun olana kadar, veli çocuğu okulu bitirene kadar, öğretmenini tanıyor, biliyor.? Ki öğretmen de öğrencisini, velisini ve kaldığı okuldaki herkesi, tanır bilirdi?.. Ama bugün; dönem dönem değişikliği yaşanıyor..

***

Velhasıl.. Bugün, devlet-i aliyeden öğretmenler için “size bir müjdemiz var, sizlere müjdelerimiz var” diyerek, mutluluk verici, vaat ve adımların somut şekilde atılacağının sözü verilmesi gerekir. Güven oluşturulmalı..

***

Bilinmeli ki, sınıfa mutsuz giren öğretmen, her ne kadar çok istede de eğitim ve öğretimde başarı sağlayamaz, hele ki öğrencileriyle de hemhal olamaz.. Onlar da mutsuz olur.. Ama yüzü gülen, sevgi ve muhabbetle, özgür ve hür fikriyle sınıfa giren öğretmen, karşısındakine de neşe katar…

Eğitimin ve öğretimin ana ruhu; mutluluk ve neşedir?!.. Öğretmenlerimize nice mutlu ve sağlıklı ömür ile eğitimler yılı diliyorum..

***

GÜNÜN SÖZÜ?..

Öğretmen mum gibidir, kendisi tükenirken etrafını aydınlatır…