ORTAK AKLI İNŞA EDEBİLMEK!

Hep ne diyoruz; "Sivil" düşün...

Özünü.. Örfünü.. Değerlerini…

İnancını...

Ve varlık kudretine odaklı; "kendinle birlikte" milletini anlayarak; düşün!

Siyasi değil..

Ülkeni..

Devletini..

Ümmet olabilme noktasında; "iman kardeşliğini" düşün..

Resmi ideolojiye odaklanma!?

Siyasi.. İdeolojik.. Politik.. Bir yerlerin bağımlısı olma…

Fikriyatlara "biat" edicilikten kaçın..

İnsiyatif al.. Kendin ol..

Farklılıkları, kendinden olmayanı "zenginlik" say kucakla…

***

Çünkü.. Yeni bir çağın "doğum" sancıları var…

Sıkışmış.. Tıkanmış.. Dağılmaya yüz tutmuş bir zaman dilimi işliyor…

Tünel karanlık… Kim kiminle..

Hangi fikrin, inancın, dinin "mensubudur" belli değil?

Direnci.. Hikmeti.. Kendince varlık nedeni; bilinmezlik!

Yekûnuyla; her şey "meçhuliyet" içerisinde…

Savaşlar var.. Çatışma.. Terör..

Şiddet sarmalına dair; küresel güçlerin operasyonları!

Yeni bir dünya düzeni!

Yeni bir Ortadoğu planı...

Ve buna ilişkin; Türkiye'nin kendisine has rol modeli!

Bilek güreşi.. Bölgesel savaş!

Çok kutuplu, çok grift ve çok "kumpas" içerikli, bir zaman!

***

İkmal olan!

Doğrusal çizgiden çok, spiral!

İnişli çıkışlı.. Gelişli-gidişli..

Yüklü bir "bekleyişi" bindiren bir seyhat seyri gibi!

Derinden derine yolculuk!

Tüm bu anlatım.. Sıraladığım kelimeler..

Altı çizili cümlelerimin muhtevası; "yaşadığım ana" dairdir!

Tabi; "sivil düşünebilen!"

Hiç kuşkusuz ki…

Böylesi serüvenlerde olması gereken, denge tutumu!

Esnek.. Değişken.. Dağılan..

Ama yeniden "birleşip", farklılaşmayı da, kabul edebilecek!

Rotayı bu istikamette tutabilmek!?

Ki kaosu yönetebilmenin koşulu; "Ortak Aklı" harekete geçirebilmektir...

Dayanıklı olabilmek için!

O da sivil; bir inyisatif alabilmeden geçer...

***

Ortak Akıl!

Bir şuradır… Bir istişare kuruludur.

Bir paydaş mantığıdır..

Ki; hayatın her alanında hep birlikte "karar verebilmek!

Olumlu ya da olumsuz!

Var olan soruna.. Var olan çözümsel akla; köprü olabilmek!

Ombudsman olmak…

Tabi.. Zaman ölçeği.. Alışkanlıklar.. Tabulaşmış, yapılar..

Klişeleşmiş, düşünce akımları karşısında..

Siyasi ve ideolojik, saplantıda…

Kör bir taassuba bağlılık atmosferi içerisinde!

Hiyerarşik yapıların söz sahipliğinde!

"Davranış" değişikliğine girmek; zordur!

Hele ki, Ortak Aklı inşa etmek!

"İğne ile kuyu kazar" misali..

Meşakkati yüksek…

Ama ilk adım, her seferinde ikinci adımı "bir basamak" yukarı çıkarır…

***

Ki bu sürecin "harmanı" yeni "kazanımlar" sağlar...

Çünkü; Ortak Akıl…

Sosyal.. Siyasal.. Ekonomik.. Kültürel..

Ve hayatın A'dan Z'ye kadar olan kulvardaki "zorlukları" aşar!

Mekanizması; "farklılık" üretmesidir…

Farklı görüşleri..

Farklı sosyokültürelde olanları..

Farklı sosyoekonomik grupları çatısına taşıyabilmek!

***

İşte bu felsefe ve ilkeler doğrultusunda…

"Yeni bir sivil inyisatif" oluştu..

Güneydoğu Anadolu Ortak Akıl Platformu…

Dediklerine göre… "İğneyle kuyu kazar" misali çalışıldı…

Uzun uğraş.. Aylar süren "istişareler" doğrultusunda, oluşturulan bir insiyatif;

Ortak Akıl Platformu.. Diyarbakır merkezli, Güneydoğu'yu kapsayıcı!

Tabi hedef; geniş..

Önce Diyarbakır, sonra Güneydoğu, bilahare Türkiye..

Daha sonra, Ortadoğu.. Ve sonrası, Dünya!

***

Hafta sonu, platformun tanıtımı vardı…

Öğretmen Evinde..

Gerek fahri üye, gerekse de "işin merakı" açısında; katılım gösterdik!

Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Altındağ'la birlikte…

Salon dolu!.. Katılım yüksek…

İktidardan.. Devlet-i Âliye'den.. Yerel yönetimlerden..

Yani en tepe bir temsiliyetle; "Ortak Akıl Platformunun" sahiplenilmesi..

Dikkate alınması..

Ve tabi ki; "dinlenilmesi" açısından; büyük önem taşıdığını söyleyebilirim..

Katılım gösteren Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun deyimiyle!

Birçok "sivil insiyatif" ortaya çıkıyor..

Dernek kuruyor.. Temsillik alıyor.. Sonra; "herşeyi devletten" bekliyor..

Şu proje.. Bu çalışma deyip; "kendinden" bir şey katmıyor..

***

İnşallah!

Ki inanıyorum; Ortak Akıl böylesi bir kimliğe bürünmez...

Bürünmeyeceği için de; buradayım..

Aksu.. Konuşmasında, Diyarbakır'ın dününü ve bugününü ele alırken; duygulandı..

Sağlık durumu da; "duygusallığına" etki etti diyebilirim..

Çünkü, ses tonu!

Aksu, "hedefimiz gençler" olmalı..

Sahiplenmeliyiz.. Eğitmeliyiz.. Yalnız bırakmayarak, hayata katmalıyız!

***

Cevdet Yılmaz… Dikkat çeken konuşmasında; şu satır önemliydi..

Maddiyat restorasyonu yapıldı, yapılıyor...

Ama maneviyat!

İşte bu noktada; "maneviyet restorasyonu" başlatmalıyız..

Yılmaz..

"Örfümüzün, geleneğimizin tahrip edilmesi, edebin ortadan kalkması, küçüğün büyüğün ortadan kalkması, ortak acıların ve sevinçlerin yaşanamaması, her şeyin ideolojik hale getirilmesi gibi birçok tahribat, bu insanımıza verilen maddi zarardan da daha önemli."

***

Kürsüde İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu..

Diyarbakır ki insanlığın varlığından bu yana var olan medeniyet, kültür, irfan havzası olan ve 639 yılında da Halife Hazreti Ömer’in fethi ile İslam’la da buluşan ve o günden bugüne İslam, Kuran ve ezan şehri olan bir şehirdir.

Bu şehrin taşında, toprağında, insanında, kültüründe, âdetinde, geleneğinde ve sofrasında bir bilgelik vardır.

Ve bu şehir bugün hamdolsun görüyoruz ki bu özüne, değerlerine ve zenginliğine dönük çok büyük bir iradenin de sahibidir. "

***

 

AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu..

Kısa ve öz konuştu.. HDP'ye.. PKK'ya.. İsim vermeden; "çukur ve barikat terörüne" vurgu yaptı..

Yani siyasi takıldı.. Ve dedi ki;

"Şiddeti, terörü, yakıp yıkmayı, 30 yıldır yaptılar..

Ve her seferinde; karşınıza çıkıp "Kürtlerin savunucuyuz, sizlerin temsilcisiyiz" dediler..

Ama artık, halk gördü.. Kimin ne olduğunu, ne yaptığının farkında..

İşte Sur, onlar yakıp yıktı; biz şimdi ihya ediyoruz!"

***

Ev sahibi.. Ve platformun koordinatörü Abdulvasi Yaz ise!

Hedeflerini aktarırken şu başlıkları öne çıkardı…

* Ufku açık, nitelikli bir nesil yetiştirmek…

* Dinamik, üretken bir ekonomi sağlamak.

*Temiz bürokrasi ve ilkeli siyasetin sağlanması…

*Kadın haklarının korunması ve aile içi sorunların çözülmesi.

* Bölgenin huzur ortamının sağlanması.

* Ümmet kardeşliğinin pekiştirilmesi.

* Ülkenin birlik ve beraberliğinin korunması…

***

Yaz, hedefleri aktarırken..

Ortak Aklın vizyonunu dair de pek çok şeyden söz etti.

Şu sözü önemliydi..

"Etnik kimlik vurgusu değil, dini değerleri önceleyeceğiz!"

Misyonumuz.. Bölgedeki kanaat önderleri.

Akil adamlar.. Akademisyenler.. Aşiret liderleri.

Din adamları.. Tasavvufi hareket öncüleri..

STK'lar.. İslami Cemaatler.. Gazeteci ve İşadamlarıyla; "entegre" oluşturup bölge sorunlarına çözüm üretmek!"

***

"Kardeşlik" temasıyla yapılan tolantıda..

Özellikle basına kapalı bölümdeki istişareler "hayli yüksek perdeyeydi!"

Hazuruna dair..

Hükümete.. Hükümetin üyelerine dair; fikri beyanların serbestçe ifade edilmesi..

Ki izledim, tümünü!

Hiçbir siyasi partinin,

Hiçbir siyasi örgütün,

Hiçbir siyasi görüşün "damgasını" taşımayan; beyanları olması gururlandırdı...

Taban insiyatifi vardı..

***

Sanırım!

Türkiye değişiyor derken..

İktidarlar değil, toplum değişimin "lokomotifi" gerçeğini görmemiz gerekir..

Geçmişin alışkanlıkları yok..

Herkes el birliği, gönül birliğiyle "elini taşın altına" koyması gerekir yaklaşımı; artık yüksek!

Özgür bir ortam!

Eşit..  Şeffaf ve ehil, liyakat nokta-i nazarında, hareket edilmeli...

Kimsenin, kimseye "gizli ajantası" olmamalıdır..

***

Sonuç itibariyle!

Güneydoğu Anadolu Ortak Akıl Platformu!

Yeni sürecin.. Yeni yüzü olarak, kendisine has "yol haritası" çizecek..

Göreceğiz..

Hayırlı olsun!

Umarım anlatılanlar, söylenenler, hedeflenenler "hayat" bulur..

Geçici bir hevesin; cenderesinde boğulmaz..

Yolunuz açık olsun..

***

Bu arada şu noktayı da aktarmak istiyorum..

Şu hakikati kulağımıza küpe etmeliyiz..

Her kesim için geçerli..

Çağın anlayışını, organizasyonunu "çözecek" tek güç var..

O da; toplumsal "Ortak Akılın" işlevliği...

Kimliklerin.. Milletlerin.. Bölgelerin..

Yer küresinin sorunlarına dair çağın reçetesi "Ortak Aklın" inşasıdır..

Yeni şeyler söylemek değil..

Yeni bir ortak hayat kurmak gerekiyor..