TEBRİKLER…

Öncelikle…

Polisi "kutlamak" istiyorum…

Emniyet Müdürünü de…

Hiç kuşkusuz ki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu da tebrik ediyorum…

Nedenine gelince…

Reina "katliamının" failinin sağ olarak yakalanması…

***

O terörist…

Abdulkadir Masharipov...

Olağanüstü 16 günlük çabanın sonucu yakalandı..

Hayati bir operasyon…

Önem arz edici olan…

Sorgulamasında elde edilecek; "bilgiler.."

Bağlantılarının "açığa" çıkması..

Örgütün "teşkilat" yapılanması…

Ve tabi ki, "uluslararası" ilişkilerin, deşifresi açısından…

***

Mesela!

O Afrika uyruklu kadın…

Kiralanan ev…

Eşi ve çocuğu denilenler…

Yaşam şekilleri…

Evde bulunan "paraların" dökümü…

El yazısı…

Türkçe yazılı "küçük" notların, varlığı…

Hepsi; "ilişkiler" ağının halkaları…

Aydınlanacak…

***

Pek tabi ki…

Türkiye açısından olduğu kadar…

Ortadoğu'daki diğer ülkeler için de…

Hatta Avrupa ülkelerini de, ifade edebiliriz…

"Elde" edilecek, bilgiler…

Deşifreler…

Yeni eylemlerin…

Yeni terörist faaliyetlerin…

Hücre evlerinin çökertilmesi…

Olası birçok "terörist" faaliyetinin önünü kesecek…

 

***

Velhasıl…

Başarılı bir operasyon..

Başarılı bir netice…

Nadirdir, böylesi "katillerin, canavar ruhluların" sağ olarak ele geçirilmesi!

Çatışmadan…

Tek kurşun sıkılmadan, "derdest" olmaları...

Hassasiyet ister...

Risk ister…

Tabi her şey sonucuyla ölçüldüğü için…

Bu sonuç; "her yönüyle" başarılı…

İyi bir moral oldu.

Polisi kutluyorum…

 

***

YA KARŞITLAR?

Herkes gibi!

Kafamdaki soru şu…

Özellikle..

Reina "katliamından" sonra, şuursuzlaşanlar oldu..

"İyi oldu" diyenler…

"Oh oh" çekenler…

Tabi bunun karşı tarafında bulunanlar…

"İslami" kesimi hedef alanlar…

Yılbaşı "hutbesine" saydıranlar…

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e "hakaret" edenler..

Dava açmaya yeltenenler…

***

Bu arada...

Teröre..

Teröristlere…

Şakşakçılık yapanlara, "şarkı-türkü" yakanlara…

En önemlisi de "terör" üzerinden kin güdenlere…

Toplumsal kutuplaşmaya kadar, "fitne" üretenlere…

"Sosyal medya teröristleri"

Klavye "tetikçileri…"

Yani alenice nefret suçu işleyenlere…

Sahi!

Bunlara ne oldu?

Ne âlemdeler?

Bilen var mı?

***

MÜCADELE YEKÛN OLMALI!

Diyeceğim o ki…

Terör…

Ki her türlüsü…

Şekliyle, şemalıyla, tetikçisiyle..

Kullandığı argümanıyla, tek hedefi var..

O da; "korku" imparatorluğu kurmak…

Ülkeyi…

Toplumu…

Yaşamı "sindirmek", varlığını "kalıcı" hale getirmektir…

***

Bu korkuyu yenmek..

Varlıklarını bertaraf etmek…

Hayatı "güzelliklerle" donatabilmek..

Sürdürmek..

Huzuru..

Güveni..

İstikrarı..

Yaşanır bir ülke olabilmek için; "topyekûn" karşı durmamız gerekir…

Mücadele savaşı..

Salt polisiye..

Ya da güvenlik endeksli olmamalı..

Savaş hepimizindir..

Başarabilirsek, o zaman "mutluluğun" resmini çekeriz!

Yoksa…

 

***

VE YARIYIL…

Yarıyıl tatili; Cuma günü başlıyor…

Milyonlarca öğrenci…

Yüz binlerce öğretmen…

Ve bir o kadar da; "idareci"

Pek tabi ki, "öğrenci" velileri…

Gün… Ve dönem açısından; "heyecan" hâkim…

***

Öyle ya… Yarıyıl; "karnesi.?"

Öğrenciler alacak…

Kimi sevinecek,

Kimi de üzülecek "karnedeki" nota göre…

Elbette ki..

Başarılı karne, öğrenci için de, ailesi içinde..

"Çalışmanın, mücadelenin, işbirliğin" neticesi olarak…

"Sevinç" hakim olur..

***

Düşük notlu kırık karne için de…

Üzüntü hâkim olur…

Ama şu net bilinmelidir...

Aileler..

Yani ebeveynler…

Çocuğun karnesindeki "not" şekli…

Sonuç her ne olursa olsun..

Sakın ama sakın..

Suçlayıcı,

Yargılayıcı,

Cezalandırıcı bir tutum içinde olmamaları lazım..

***

Burada önem arz edici olan şu olmalıdır…

"Karne" her şeyin sonu değildir…

Başarısız notta…

Çünkü başarısızlığın mutlaka bir nedeni, bir beyanı var?

İşte bunun tespiti gerektiği gibi..

Giderilmesi şart..

Çünkü..

Eğitim kulvarı kadar..

Hayatın her evresinde "başarısızlığın" nedenlerinin başında, şu gelmektedir..

Uygulamada; "doğru" faktörler kullanılmıyor..

Çocuk..

Ebeveyn…

Hatta öğretmen, okul dâhil!

***

Birlikte…

Kolektif işbirliği gayretiyle…

"Olumsuzluklara" yönelirse…

Özeleştiri…

Kullanılan argümanların, "tercihsel" sebepleri, belirlenirse…

İşte o zaman; "çözüm" sağlanmış olur…

Çünkü "başarısızlık" yoktur…

Başarısızlığı getiren "etkenler" vardır…

***

Sonuç olarak…

Yarıyıl tatili zamanı iyi kullanacağınız bir program oluşturmalısınız…

Hem dinlenip hem eğlenebileceğiniz..

Hem de, "eksiklikleri" aksayan yönleri, sorgulayacaksınız…

Ebeveynler olarak ta…

Çocuklarımıza…

Hayatın ne kolay ne de zor oluğunu göstermeyelim..

Sadece yaşanılanı gösterin..

Ki oyuncağı önünden alınan çocuk ağlamak yerine oyuncağını geri almasını öğrenmelidir.

Bunu öğretecek olan da bizleriz.