ZENGİNLEŞMEDİLER, ZENGİNLEŞTİRİLDİLER?…

Lügatımızda yer edinmiş, vecize bir söz var!.. Çok anlamlı ve çok da değer, ölçüsüne sahip.. Denir ki; “Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar imiş..! Meram net ise de, mesleki yönde biz biraz, tartışılır diyoruz!.. Nedenine gelince; “son günlerde gündemleşen, gazete manşetlerine konu olan zenginlerimize ait hikayeler..”

***

Bu noktadan hareketle, diyorum ki kişilere ve hikayelerine odaklanmak lazım.. Mal, mülk, para, araba, lüks yaşam üzerinde konuşup, duruyoruz!.. Envai kelimeler dizeleniyor.. Ama kimse, o kişinin şeceresine, geçmişine, dünüyle bugününe, odaklanmıyor!.. İşte benim züğürtlük yönündeki çenemi yoran, bunların birkaç yıl içerisinde, zenginler hanesine sıçramalarıdır!…

***

Hikayelerine baktığınızda, şöyle bir seyir var.. İlk hedefleri, orta sınıf hanesi içerisinde azıcık çullanmak.. Sonrası!?… Hileyi, haramı, kirliliği, ahlaksızlığı, devşirmeyi kendine karakter olarak, seçince hızlı yükseliş başlar.. Ki, mevcut ülkenin hal-i pür melalindeki popüler kültür de, yürü be kim tutar seni, dediği için, hız limiti yükseliyor..

***

Ancak işin başındakiler işi caka satmaya, şatafata, oburluğa, görgüsüzlüğe ve ahlaki erozyona doğru direksiyonu kırınca yol seyrindeki şeritten çıkıyorlar.. İster sıradan sivil olsun, isterseniz devletin en tepesindeki bürokrat olsun, isterseniz en büyük fenomen ve seçilmiş siyasetçi dahil, en küçük bir taşa ya da kasise çarpınca,  ya bariyerlere bindiriyorlar, ya da şarampole yuvarlanıyorlar!..

***

Ve nihayetinde her şey ifşa olmaya başlıyor.. Yani lağım patlıyor.. İçerisinde her türlü pislik, kirlilik, haksızlık, hukuksuzluk, çirkinliklerin envai şekli çıkıyor… Bavul dolusu paralar mı, lüks araçlar mı, evler mi, villalar mı?. Eş, dost, abi, kardeş, abla, enişteye kazandırılan servetler mi?.. İhalelerden alınan yüzdeliklerle, ev araba satın almalar mı?..

***

Neticede cevap aranan soru ikmale geliyor.. “Yahu bu değirmenin suyu nereden geliyor?… Etin ne, budun ne, nerden buldun bu paraları, malı ve mülkü?!.. Sonrası, herkesin malumu!.. Hikayenin fasılları başlıyor.. Evreler, yıllar sirayetiyle.. Ama kimse, her şey iyi güzel de “ortalıkta dolaşan milyon dolarlar, kimin parası?”… Bir kaç yıl içerisinde; çullanıp, palazlanan, ailesiyle semizlenenlerin kasalarındaki o dolar ve eurolar kimin parasıydı?..

***

Kaldı ki, ilgili ve yetkili zevatın, bizden hiçbir şey kaçmaz dediği bir zamanda!.. Yani her şeyin kayıt altına alındığı, olduğu bir dönem böylesi kayıtsız, kuytusuz, bakkal defteri misali, işlerin ve icraatların, vaki olması mümkün mü?!.. Ne mümkün arkadaş, ne mümkün?.. O zaman demek oluyor ki, “bunlar yalnız başına, değiller.. O servet, şatafat kendileriyle sınırlı değil.?”

***

Onlar!.. Evet onlar tek başlarına, yalnız zenginleşmediler.. Onları çullu kılan, zenginleştirenler var, besleyen var, göz yuman var?..  Onlar, zenginleşmediler, zenginleştirildiler.. Hikayenin özü ve özeti budur!.. Sistem, sistemi elinde tutan zevat, çarkın dişlilerine hükmeden olunca; zenginlik ne ki elin kiri misaline döner!..

***

Neyse!.. Sıkı durun.. Yeni hikayeler geliyor.. Çok daha, şiddetli ve çetinler.. Ne zaman mı?.. 31 Mart’a tekli rakamlar kalınca!… Benden şimdiden not!.. Yazın bir kenara..

***

HEDEP DEM OLDU?..

HDP/HEDEP isim krizinde; kısaltmayı, “DEM” olarak değişti..  Yani, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin yeni kısaltılmış ismi; DEM Parti” oldu… Demokrasi sözcülüğü kısaltılarak, hükmü verilmiş?..

***

İsim, bana pek cazip gelmedi.. Her ne kadar Demokrasi sözcülüğünün kısaltılmışı denilse de.. Kürtçe’de denir ya dem’ini alsın.. Başka bir sözcüğün kısaltılmasına başvurulsaydı daha iyiydi.. Mesela, Halklar partisi olmaz mıydı?

***

ERDOĞMUŞ’A RAKİP?…

Diyarbakır eski Müftüsü.. Bir kaç dönemde Diyarbakır ve Şanlıurfa Milletvekilliği yaptı.. Şimdi vekil değil.. Nimetullah Erdoğmuş.. Yerel seçimler için “ben de varım” dedi.. O da, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı için…

***

İl Başkanlığına aday adaylığı başvurusunu yaptı.. HEDEP yeni ismiyle DEM’den olur alır mı?..  Alabilmesi için, ilk kez bu seçimlerde hayata geçirilen; kent uzlaşı temayülünde, yüzde 50 artı 1’i alması gerekir.. Alır mı?. Rakiplere bakıldığında; muhafazakar kesimin de oylarıyla alabilir?!..

***

Peki, bölgedeki DEM’in tek rakibi AK Parti ne yapacak?!.. Henüz kesin isimler zikredilmiş değil.. Tek bir resmi başvuru var.. Ama kulislerde, konuşulan isimler çok.. Şayet Erdoğmuş olursa, AK Parti’nin ona karşı rakip olarak, Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nu göstereceği konuşuluyor… Satranç hamlesi..

***

Ama değilse!.. Daha siyasi, daha politik biri gösterilirse.. İşte o zaman sahneye, kulis iddialarına göre.. Hal-i hazırda Milletvekili olan Mehmet Galip Ensarioğlu’nun adı öne çıkar.. Sonrasında, Mehmet Mehdi Eker.. Daha geride, Halis Bilden.. Bir ayrıntı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi’nin ismi de dillerde…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Katliamcıdan kadı olursa, adalet hükmü, “insanlığın katledilmesi” olur..