‘AKLIN YOLU BİR: TRANSFER AÇILMALI’

Uzun yıllar Atatürk Stadı’nda dolu tribünler önünde alışık olduğumuz Diyarbakırspor’u Seyrantepe Spor Kompleksi’nde üstelik 2 bin kişilik tribünlerin yarıdan fazlası boş olduğu halde takip etmek insanı derinden üzüyor. Hafta içinde yazmıştım,Diyarbakırspor sevgimiz yalanmış diye. Dün bir kez daha anladım ki bu şehirde herkes başarıda taraftar,iyi gün dostu. Gerçek sevenler bir elin parmakları kadar azmış. Diyarbakırspor’u el birliğiyle bu hale getirenler ve sahip çıkmayan 2 milyonluk şehir kısa bir süre sonra neleri kaybettiğinin farkına varacak varmasına ama acaba bunu telafi etme şansı olabilecek mi?. Türkiye’de bir takımın en alt ligden en üst lige çıkması insanın ömrünü alabiliyor.
Erganispor’u saymıyorum (onların imkanları belli),Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor ve Kayapınar Belediyespor’un her sene harcadığı paralarla Diyarbakırspor,en azından Bank Asya’da her sene zirveye oynar. Ama bunu düşünecek,organize edecek,şehri tek takım etrafında birleştirecek irade var mı?. Siyasetinin bu kadar kopuk olduğu, yönetenlerinin bir araya gelmekten imtina ettiği, STK’larının güncel siyasetin dışında hiçbir şeyle ilgilenmediği, kanaat önderlerinin belli kesimlerin himayesine girdiği, yetkili ve etkili insanlarının kendi iradeleriyle karar alamadığı bir şehirde bunları yapmanın imkansız olduğunu bildiğim halde umutla yazıyorum işte. Biz bu şekilde devam edersek bugün ‘Neden 2.Lig’deyiz?’ diye hayıflanırken yarın kendimizi daha kötü yerlerde bulabileceğimiz kaçınılmazdır.
Biraz da sahadaki mücadeleye gelelim. Takımın gücü belli, kadro kısıtlı ve bir çok oyuncunun mecburiyetten farklı mevkilerde oynadıklarını biliyoruz. Teknik heyet,”Elimizde alternatifli kadro var da biz mi oynatamıyoruz?’ diyebilirler. Bu noktada söylenecek bir şey yok. Ama sahadaki dağınıklığa hiçbir mazeret üretemezler. Takımın oyun anlayışı ve disiplini yok. Belli bir sistemin olur, bunu yapmaya çalışırsın ama yine başaramaz yenilirsin. Bunu sahada gören var mı?. Teknik heyet bu konuda kendini sorgulamalı. Anladığım kadarıyla Diyarbakırspor’da tek teknik patron Recep hoca değil. Dışarıdan ve içeriden çok elin kadro seçimi ve oyuna müdahale dahil işin içine girdiğini düşünüyorum. Eğer böyle ise Diyarbakırspor’un işi daha da zor. Hocanın kafasında bir oyun şablonu olur,kendi tercihlerini yapar ama yanlış yaptığı yerde uyarılır. Buna söylenecek bir şey yok fakat dünkü tablo çok farklıydı.
Futbolcuların farkında olmadığı bir gerçek var :giydikleri forma ve taşıdıkları arma,üzerine oturdukları 44 yıllık mazi. Bunun farkına varmış olsaydılar şu anda takımın puanı en az 4-5 daha fazla olurdu. Sahada Diyarbakırlıya yakışır bir görüntü yok. Kendilerine çeki düzen vermeseler Diyarbakırspor’la beraber onlar da kaybolur gider.
Özetle ;tablo çok vahim. Kazanın dibi kaynıyor ve koptu kopacak. Bu takımla ligde kalırız hayalinden kurtulmak şart. Devre arasında transfer tahtası açılmazsa kimse kusura bakmasın, şerefli yenilgilerle (!) sezonu tamamlar,Spor Toto 3.Lig’e ‘merhaba’ deriz. Ötesini düşünen varsa amerikanın meşhur ‘hayaller alemi’ filmini izlemesini tavsiye ediyoruz !. Unutmayalım ki o filmin sonu iyi bitmiyor,perişanlık ve yıkımla noktalanıyor.