'DİYAR'I SEVİYOR MUSUNUZ?'

Diyarbakırspor'da son günlerde başlayan ve devam eden bir polemik var. Önce Nurullah Edemen, kongrede eski yöneticilerden Ahmet Oran'ın kulübün gelirleri üzerindeki temliğininin önlerini tıkadığını, bu temliğin kulübün hesaplarını inceleyen müfettişler tarafından da geçersiz sayıldığını söyledi.

Daha sonra kulübe ait tek gayrimenkul olan arsanın satışa sunulması için yönetim yetki istedi ve bunu da aldı. Bu iki konu büyük bir yaygara koparttı. Bir anda ortalık belge savaşına döndü. Yönetimin arsanın üzerindeki tüm engelleri kaldırarak arsayı satışa hazır hale getirdiği yazıldı,yönetim kulübün sitesinde açıklama yayınlayarak bunu yalanladı. Tabi burada kafa karıştıran şeyler var.Madem kulübün iddia ettiği gibi arsanın üzerinde 13 icra varsa neden kongreden satış yetkisi istendi?.Önceden bu konuda çalışma yapılmamış mıydı?.Bize gelen bilgilere göre arsanın satışı önündeki tek engel vergi borçlarıdır.Yönetim bunu da taksitlere bağlamış.Bir hafta önce bu arsayı satabiliyordunuz,ne oldu da bir hafta sonra 'satamıyoruz' diyorsunuz ?.

Şunun altını da çizmek istiyorum. Bu arsanın değerlendirilerek kulübün yaşatılmasını öneren ilk kişilerden biriyim. Ama ne zaman?.Sezon başında.Yani FİFA'dan kesinleşen transfer yasağı gelmeden ve TFF'deki yasağı da kaldıracak imkan varken. O zaman 2.5 milyon TL'ye bu borcu kapatarak transferi açması mümkün olan yönetim,tam bir yöneticilik yetersizliği mi dersiniz ya da bilinçli mi dersiniz buna yanaşmadı. Şimdi FİFA'dan Ocak 2013'e kadar yasak gelmiş,bir başka ifadeyle Barcelona kadar bütçeniz de olsa transferi açma şansınız kalmamışken bunu yapıyorsunuz. Sezon başında bu arsayı değerlendirerek transferi açsaydınız bugünkü gibi topun ağzında değil de kahraman olurdunuz. İkide bir 'biz hiç mi iyi şey yapmadık?' diyorsunuz. Size 'hiçbir şey yapmadınız' diyen yok ki. Bu kulübe kömür,iaşe ve malzeme almanız,personel maaşlarını ödemeniz önemli ama siz el üstünde tutacak kadar büyük değil. Asıl büyük olay kulübün önünü bir-iki akıllı hamle ile açmanızdı,fakat bunu yapmadınız.Tarihe geçme şansını kaçırdınız. Kahraman olacağınız yerde şimdi hedef oldunuz. Konuşup, herkese cevap yetiştireceğiniz yerde,herkesle polemiğe gireceğinize, sanki siz doğru herkes yanlış gibi her eleştireni hain ilan edeceğinize kulübün önünü açmaya çalışsaydınız böyle mi olurdu?. Maddi olarak riske girseydiniz bugün herkesin alkışını alacaktınız ama siz  başarının gelmeyeceğini bile bile bu çocuklarla devam etme riskine girerek hem kendinize hem de Diyarbakırspor'a yazık ettiniz. 'Neden bizden öncekiler bu kadar eleştirilmedi?' diyorsunuz. Bir bakın eski gazete köşelerine ve internet sayfalarına. Acaba sizden önce kulübü batırtanlar hakkında neler yazılmış?. Onlara yapılan eleştirilerin,hatta hakaretlerin binde 1'i size yapılmamış. Aslında Diyarbakır halkına ve medyaya teşekkür etmeniz lazım. Kulüp tarihinin en rahat yönetimi sizsiniz. Deplasman masrafı yok,transfer parasını ödeme yok,maçlara seyirci gelmiyor bu nedenle tepki yok. Basında bir-iki kişi yazıyor,onları da zaten susturmaya,bir yerlere şikayet etmeye çalışıyorsunuz. Herkes Diyarbakırspor'u gözden çıkarmış. Valisi,belediye başkanı,siyasetçisi, medyası,taraftarı üzerine çizgi çekmiş. Eskisi gibi muhalefet  eden de yok. Kulübün gelirleri hacizli,gelen para olmadığı için rant sağlayacak bir durum da yok. Bakın işte polemiklere girmeye çalışıyorsunuz, karşınızda birkaç kişi hariç cevap veren de yok. Halen 'başarılı olmamızı istemiyorlar' diyorsanız pes doğrusu. Sahi kim 'bu başarınızı istemeyenler?.Neden biz göremiyoruz?.

İstesek de istemesek de Diyarbakırspor tarihin karanlık sayfalarına doğru yol alıyor.Kurtulması tek bir şartla mümkündür. Bu kulüpte yöneticilik yapıp alacağı olanlar (kongrede açıklandığına göre yönetici alacakları 11 milyon) kayıtsız-şartsız bağışlayacak. Bu yapıldıktan sonra arsanın üzerinde engel kalmaz. Çünkü icrası olanlar kulüpte haksız şekilde para kazanmaya çalışanlardır. Daha sonra arsa, oluşturulacak akil insanlardan kurulu komisyon tarafından değerlendirilecek. Bunlar yapılmazsa kimse gazel okumasın. Başta Edemen olmak üzere kimin alacağı varsa çizgi çekecek. Aksi takdirde bu kulübün kimseye borç ödeyecek gücü yok. Bunlar yapılmazsa Diyarbakırspor'u bugünkü anlayışla ayağa kaldırmak imkansız.Şu anki yöntemlerle sadece 1-2 sene ömür uzatılır ama sonunda ölümden kaçış olmaz diyorum. Diyarbakırspor'u seviyor musunuz?.O zaman hanginizin alacağı varsa bu memleketin size kazandırdığı kimlik namına hibe edin.

NOT :Bu yazım 22 Ocak 2012 tarihinde yayınlanmıştı. Diyarbakırspor’un geldiği bugünkü noktayı görünce bir kez daha yayınlama gereği duydum. Takdir siz değerli okurlarındır.