‘MEMLEKETİN SPORU NASIL KURTULUR?’

Diyarbakırspor-Ofspor maçını izlerken aklıma bu memleketin gerçeğini teşkil eden o kadar çok şey geldi ki. Bunları 6 madde halinde sıraladım.
1-Sporda o kadar çok gerilemişiz ki daha düne kadar PAF liginde bile oynatılmayan futbolculardan medet umulur hale gelmişiz. Sanki bunlar mecburiyetten dolayı oynatılmıyor da ideal oyuncularımız ve bekleneni veremiyorlar. O yüzden onlara kızıyoruz.
2- Artık genimizde mi var bilmem ama Diyarbakır’lı futbolcular daha bir şey olmadan ‘ne oldum’ delisi oluyor. Taşıdıkları formanın,oynadıkları ligin ve temsil ettikleri kentin farkına bir türlü varamıyorlar. Bazı istisna ve örnekler hariç geçmişte de öyleydi, şimdi de öyle. Kendilerinden önce bu formayı giyip kıymetini bilmedikleri için kısa zamanda sönen ve bugün ekmeğe muhtaç olan ağabeylerinin, büyüklerinin durumunu hiç mi araştırmıyorlar?.Evet, mecburiyetten dolayı oynamaya başladınız ama maalesef üzerinizdeki hazinenin farkında değilsiniz. Düne kadar o sahada top toplayıcı olmayı hayal edemezken bugün o formayı giyiyorsunuz. Yazık size ki bu hazinenin farkında değilsiniz.
3-Diyarbakır’ın profesyonel liglerde 4 takımı var. 3’ü küme düşmeye aday,1’i de şampiyonluk yarışının dışında. Diyarbakırspor ve Erganispor kitle takımları ama ekonomik sorunları var. Hele ki Diyarbakırspor’un mali olarak toparlanması mucize gibi. Öte yandan Büyükşehir Belediyespor ve Kayapınar Belediyespor’da para sorunu yok ama başarı da yok. Bu memlekette hakiki anlamda Diyarbakır sevgisi olsa Kayapınar ve Büyükşehir’e her yıl ortalama akıtılan 5 milyon TL ile çok iddialı bir takım kurulur,kalıcı kaynaklar yaratılır,tesis yapılır,kurumlaştırılır ve diğer takımlar da ona pilot yapılır. Bu güçle şehrin aynası,markası bölgenin ‘Barcelonası’ yaratılır. Bunun için irade,liderlik, bütünleştirme ve kucaklaşma şart. Maalesef bunu yapacak kent yöneticisi yok. Bu olmadığı için sporda her geçen gün dibe vuruyoruz. Böyle devam ederse şu anki tablo bile iyi günlerimiz olacak.
4-Kentteki siyasi bölünmüşlük spora yansıyor. Kentin tüm oylarını alan,yönetime hakim ve bu gücü elinde bulunduran iki parti ve buna paralel olarak merkezi anlamda,gerekse yerel bazda sanki iki ayrı kenti temsil ediyormuş gibi ikili yönetim anlayışı var. Bunlar arasındaki zıtlık,kötü rekabet, birbirini engelleme her alanda olduğu gibi sporu da bitirdi. Bu iki parti ve onların kontrolündeki kurumlar Diyarbakırspor’a sırt çevirdikleri gibi iş camiası da bağımlı olduğu için bu olaya dahil olamıyor.
5-1990’lardaki göç dalgası Diyarbakır’ın da Diyarbakırspor’un da altına dinamit koydu. Koca şehrin değer yargıları,kent kültürü,kent milliyetçiliği ve sahiplenme bilinci yok edildi. Diyarbakır insanların umrunda değil ki sporu için kaygı taşısın.
6-Biraz radikal olacak ama 44 yıllık Diyarbakırspor’un maalesef kurtulma şansı yok. Transfer yasağı,şehirdeki heyecanın bitmesi ve bu enkazı kaldıracak iradenin olmaması. Bunlara çok nedeni daha ekleyebiliriz. Özetle ;mazideki başarılar bir anı kalmak ve onları her zaman saygı ile anmak şartıyla yeni bir Diyarbakırspor oluşturmalıyız. Ha bu kulüpten alacağı olanlar ‘biz bağış yapıyoruz’,icrası olanlar ‘şartsız kaldırıyoruz’ ve söz sahibi olanlar da ‘transferin önünü açmak adına her şeyi yapıyoruz’ deme delikanlığı gösterecekse o zaman tamam. Peki bu gerçekten mümkün mü?.Ben şahsen inanmıyorum. O zaman renkleri,arması aynı olmak şartıyla artık önüne veya arkasına yeni getireceksek getirelim yeni bir Diyarbakırspor’un temeli atılmalıdır. Bunun için fazla şey gerekmez,bu memlekete yürekten seven bir avuç insanın bir araya gelmesi yeterlidir diyorum.