‘YA BU KENT KALACAK YA BU KENT DÜŞECEK’

Diyarbakırspor, ligde kalmak için eline geçen altın fırsatı kullanamadı ve son haftaya kağıt üzerinde küme düşmenin en büyük adayı olarak girdi.

Kazansaydı son hafta haftaya büyük bir avantajla girecekti. Alacağı 1 puan, hatta yenilgi halinde bile kümede kalabilirdi. Ama şimdi işler değişti. Çok ince hesaplar yapılacak. İkili averaj eşit, genel gol averajında 4 farkla öndeyiz. Diyarbakırspor, Play-Off hedefi olan Pendikspor’la oynarken,Tokatspor rahat olan Ofspor’la karşılaşacak. Ofspor, Diyarbakırspor’a karşı gösterdiği direnişi Tokatspor’a karşı gösterir orası da soru işareti. Senelerdir ‘Şike,şaibe ve haksızlıklarla şampiyonluğumuz bizden alınıp Fener’e veriliyor’ diye feryat eden Trabzon’un alın teri,ahlak ve onurdan ne anladığını göreceğiz. Orası ayrı bir konu. Şu bir gerçek ki Diyarbakırspor elindeki ipi rakibine kaptırdı.

Diyarbakırspor dün ligde kalmak için hayati maça çıkan takım gibi oynamadı. 90 dakikanın geneline baktığımız zaman ligde hiçbir iddiası kalmayan rakibinden farklı değildi. Buna rağmen maç boyunca çok net fırsatlar yakaladı. Hele ilk yarıda Murat ve Ahmet’in atamadığı pozisyonlar var. Bunları atamazsan kötü oynadığı maçı nasıl kazanacaksın?.İkinci yarıda hiç hesapta yokken rakibin golü geldi. Golde faül var mı,Diyarbakırspor’un feryat ettiği 3 penaltı tartışması olan pozisyonlarda penaltı var mı?. Bana göre gol faül ve Pendikspor ceza sahasında en az 2 penaltılık pozisyon var.. Haftalardır Diyarbakırspor’un gasp edilen penaltıları, yedirilen goller var. Bunlar sahipsizliğin göstergesidir. Sahada güçlü değilsin,saha dışında da lobin yok. Böyle bir takımı hakemlerin ezmek istemesi sizce doğal değil mi?. Neyseki hakem sonunda insafa geldi ve bir penaltı bir de rakibe kırmızı kartı gösterdi. Son 20 dakikada 10 kişi oynayan rakibini yenemeyen Diyarbakırspor için ne yazabiliriz ki?.

Bugüne kadar giydikleri formanın hakkını vermedikleri gerekçesiyle bu futbolcuları çok eleştirdim. Fakat artık bakış açım değişti. Her şeye rağmen bu takımla alınan 25 puan var. Peki kent olarak biz ne yapıyoruz?. Bu kentin mülki amirleri, belediye başkanları,atanmış ve seçilmişleri, para kazananları, Diyarbakırspor sayesinde para ve şöhret kazanan efsane yöneticiler ne yapıyor?. Yönetimi hiç sormayın gitsin. Amr Azmi’yi İstanbul’a getirip 1 hafta bekletiyorsun,’anlaştık’ diyorsun. Ancak maça 2 gün kala ‘parayı ödeyemedik. 6 puan silinebilir’ diyorsun. Böyle bir yönetim anlayışını ben hayatımda görmedim. Artıları hiç mi olmadı?.Elbette oldu ama yaptıkları hatalar doğrularını da silip süpürüyor. Bunları tek tek yazarsam burada yer kalmaz.

Diyarbakırspor’un ligdeki kaderi haftaya Ankara ve Trabzon’da oynanacak maçlarla belli olacak. Ama bence sınavı Diyarbakırspor değil Diyarbakır verecek. Diyarbakır’ın TBMM’de ,belediye başkanlığı ve mülki amir koltuğunda temsil edenler,kentin içinde ve dışında, siyasette, sporda,sanatta,iş dünyasında söz sahibi olanların sınavı olacak. 189 bin nüfüslü Tokat mı yoksa resmi rakamlara göre 1.5 milyonun üzerinde nüfüsü olan Diyarbakır mı güçlü?.İş lafa gelince ‘Diyarbakır ve Diyarbakırspor sevdalısıyız’ diye caka atanlar ne derece Diyarbakırlı onu göreceğiz.

Diyarbakırspor küme düşerse bence küme düşen bu kentin para kazananları, kimliğini taşıyanları, valisi, belediye başkanları, bakanı,milletvekilleri,basını, STK’ları olacak. Kısacası sözde etkili ve yetkili olanların gücünü göreceğiz. Bir hatırlatma da yapalım. Kimse loto ve piyangoculara bel bağlamasın (!). Bu iş ciddi iştir.

 Haydi bakalım.