“YAZIK OLDU”

Futbol çok enteresan bir oyun. Bir haftası diğer haftasına uymuyor. Bir hafta önce kendi sahasında Kartalspor’a yenilirken sahada hayalet gibi gezen Diyarbakırspor, bir hafta sonra ilk 2’inin en güçlü adayları arasında gösterilen Boluspor’u hem de deplasmanda elinden kaçırdı. Maç öncesinde taraftarların ve camianın Diyarbakırspor’dan puan umudu yoktu. Hatta Boluspor’un farklı galip geleceğini iddia eden kahinler bile vardı. “Ben demiştim” demeyi sevmem ama ben de tam tersine bu maçta Diyarbakırspor’un yenilmeyeceği düşüncesindeydim. Maç öncesindeki bazı faktörler beni bu şekilde düşünmeye sevk etti.Teknik heyetin kadroda revizyona gideceğini bildiğim için Diyarbakırspor’un önceki haftalara daha diri ve istekli olacağını düşündüm. Futbolda tecrübe önemli fakat o tecrübeliler mazileriyle yaşıyorlarsa sahaya genç ve hırslı oyuncularla çıkmak daha mantıklı olur. Nitekim Suat Kaya çok doğru hamlelerle geçen haftalarda bekleneni veremeyen sözüm ona tecrübelileri kesip,bunların yerine başarıya aç,istekli ve dirençli isimlere şans verdi. Boluspor’un en önemli silahı hücümda etkili oyunculara sahip olması,çok pas yapması ve rakip sahada pres uygulamasıydı. Dersini iyi çalıştığı her halinden belli olan Diyarbakırspor,orta saha ve savunmayı kalabalık tuttu. Maç boyunca sadece sağ kanattan zaman zaman açıklar verdi. Bunun nedeni de o bölgenin oyuncusu olmayan Suat Usta’nın zorunlu olarak sağbek oynamasıydı. Orta sahada Zafer-Vedat ve Engin’le iyi bir üçgen oluşturan Diyarbakırspor,hücümda da rakibin zaaflarından yararlandı. Tek forvet Onur ile bu oyuncuya yardımcı olan Lika ve Volkan’la rakip savunmanın arasına sızan Diyarbakırspor,özellikle ikinci yarıda çok net pozisyonlar yakaladı. Onur bitirici noktalarda egoist,Lika da becerikli olsa son dakikada yenilen beraberlik golüyle giden 2 puana hayıflanmaya gerek kalmadan çok rahat bir galibiyet elde edilirdi. O ana kadar rakip forvetlere geçit vermeyen savunma bloğu yılların tecrübesi Burak Akdiş’i unutunca verilen emeğe yazık oldu.
Bolu deplasmanından alınan 1 puan elbette iyi sonuç ama galibiyete ramak kalmışken yapılan bariz hata ile kaybedilen 2 puan ‘ah be Diyar’ım’ dedirtiyor.
Hakemlerle ilgili bir noktaya de temas etmek istiyorum. Diyarbakırspor’un şu ana kadar oynadığı maçlarda hakem hataları var ama kimse art niyet aramıyor. Çünkü iyi niyetli yönetimler var,durum böyle olunca kimsenin kafasında soru işaretleri kalmıyor ve herkes olan hataları futbolun doğası gereği olarak değerlendiriyor. Mürvet Sezer de adalet dağıtmanın peşindeydi. Ne gördüyse onu çalmaya çalıştı. Boluspor’lu Ramazan’a gösterilmeyen kırmızı kart var. Bu pozisyonda da hata Sezer’in değil yardımcı hakem Serkan Çimen ve 4.hakem Volkan Çetinkaya’nındır. Çünkü Vedat sakatlanıp yerde kalırken,oyun oynanıyordu ve Sezer’in Ramazan’ın saldırısını görmesine imkan yoktu. Hakem Sezer,Ufuk ve Ferhat’a verdiği kırmızı kartlarda da bana göre tansiyonu düşürmeyi amaçladı –ki bu da doğru bir tavırdı.
Futbol sahalarını çirkinleştiren bazı futbolcular var. Bunları artık kulüpler de barındırmamalı. Bunlardan biri de Boluspor’lu Ramazan. Acılar içinde kıvranan genç bir futbolcu yerde yatarken gelip boğazına sarılıyorsun. Senden nerde bakarsan 7-8 yaş küçük olan bir meslektaşının yardımına koşacağına şiddete başvuruyorsun. Ve bu görüntüyü insanlar tv başında izliyor. Futbola gönül veren gencecik insanlar bunun gibilerinin neyini örnek alacaklar?. Tamam futbol mücadele ve hırs demek ama bunun adı başka bir şeydir.Eğer sen özür dileme erdemliğini de göstermeyip buna futbol diyorsan yaptığın batsın böyle futbol derim !.