BOMBACI KİMİN NESİ?

Klişeleşmiş bir ifade olacak.

Ama!       

Hakikat bu.

O nedenle; ifade etmede tereddüt etmiyorum!

Mevzuu büyük ve derin!

İlk gün.

5 Haziran hadisesi için şu cümleyi kullanmıştım;

"Miting alanına bomba yerleştirmek,

Ardından peş peşe; patlatmak,

Çok vahim; bir güvenlik zafiyetine delalettir"

***

Nitekim!

Yürütülen soruşturmanın seyri.

Ardından; "elde edilen" bilgi ve bulgular.

Pek tabi ki; istihbaratı dökümünün ortaya çıkardıkları…

Hepsi yekûnuyla; ne yazık ki dedirtti!

Evet, "Zafiyet" iddiamızı doğruladığı gibi…

Hadise de; "millet ve ülke, iktidar" adına bir kumpasın da; "yer aldığı" düşüncemiz de; kesinlik kazandı.

***

Şimdi gelelim!

Zaman gazetesinin; "bomba iddiasına"

Deniliyor ki;

4 kişinin ölümüne,

400'ün üzerinde insanın yaralanmasına.

Onlarca kişinin Uzuvlarını, kaybetmesine neden olan Türkiye'yi iç kaosa sürükleme hedefi bulunan; "Bombacı" teknik takipten, "son dakikada" çıkarılmış.

***

DAEŞ'in elemanı olan.

Suriye'de faaliyet gösteren.

Silahlı eğitimin yansıra; "bomba" eğitimi alan.

Sonra Türkiye'ye dönen Adıyaman nüfusuna kayıtlı, Orhan G.

Gazetenin iddiasına göre;

5 Haziran akşamına kadar; "Emniyetin" teknik takibinde, imiş!

Aylarca takip edilmiş.

Birebir yakın markaj noktasında imiş!

***

Öyle ki.

Sınır'dan geçişi, Gaziantep'te bulunuşu…

Burada; "bir grupla" görüşmesi…

Hatta görüştüğü grubun dahi; "polis" takibinde olan bir grup muş?

Diyarbakır'a gelişi…

İki gün süreyle Otel'de ikamet edişi…

Görüşmeler yapması.

İki telefon hattı, satın alması…

Tüm bu evreler; Orhan G.'nin "teknik takip" süresi içerisinde olmuş ve kayıt altına alınmış.

Raporlar tanzim edilmiş...

***

Ama ne hikmetse!

Takip.

Polisin yakın markajı; 5 Haziran günü sonlandırılmış?

Neden, niçin, nasıl ve hangi gerekçeyle?

Doğrusu bu sorular, henüz yanıt bulmuş değil.

Tıpkı; "bombanın" alana bırakılması sorusu, gibi…

Malum her miting gibi, HDP'nin mitingi öncesi "mutat" güvenlik araması yapıldığı söyleniyor.

Ki, mitingin güvenliği ve bomba araması nedeniyle; "ödül" başvurusu yapılmış.

Her ne ise…

Bu kadar güvenlik söz konusu iken; "bombalar nasıl" alan girdi, hedef yere konuldu?

Sorular çok!

***

Gazetenin bir önemli iddiası da şu…

Diyarbakır'daki bomba!

Mersin ve Adana'dakilerle örtüşüyor?

Yani, HDP İl Örgütlerine yönelik girişilen "bombalı" saldırılarda kullanılan "patlayıcılarla" aynı…

Üç ildeki bomba tek elden hazırlanmış…

Özellikle "metal parçalarla" güçlendirilmiş TNT türü patlayıcı; aynı menşei!

***

Tüm bu iddialar…

Şunu gösteriyor;

Orhan G.'yi.

HDP'ye yönelik saldırıları.

Bölgeyi; "geren" kaotik ortam yaratmaya yönelik "bombalı saldırılar" tek merkez; kumandalı…

Diyeceksiniz ki; "kim ve hangi siyasal düşünce bunun mihbardarı?"

İşte burada; "soruşturmanın" gizliliği, öne çıkıyor.

Sıcak bir gelişme.

Soruşturmaya verilen "gizlilik" kararının kaldırılmasına ilişkin; "itiraz da" reddedilmiş.

***

Evet, iddiaların içeriği.

Kamuoyuna yansımasıyla; oluşan algı…

Vahim derecede zihin bunalımı yarattığını söylemek gerekir.

O'nun için yine ilk gün seslendirdiğim gibi; "kamuoyu" tatmin edici bir "beyanata" ihtiyacı var.

Gerek, kafalarda oluşan soruların cevap bulması için.

Gerekse; oluşan bilgi kirliğinin, sonlandırılması için.

Nitekim!

En çok konuşulan ve cevap istenen sorulardan biri de…

Bu kadar iddia…

Bu kadar vahim ifadeler havada uçuşurken; etkili ve yetkili kurumlar neden "tek bir beyanat" vermiyor.

***

Bu suskunluk nedendir?

Neden, bu ketum davranış ısrarla sürdürülüyor...

Derler ya;

"Sukut ikrardan gelir."

Şimdilik demeyeceğim.

Zaman erken…

Ki hala şu soruya da yanıt bulmuş değilim.

5 Haziran'daki patlama!

9 Haziran'daki "suikast ve ardındaki ölümler."

***

Yani peş peşe; yaşanan olaylarla alakalı!

Yapılan basın açıklamalarında;

Neden İçişleri Bakanlığından,

Neden Emniyet Genel Müdürlüğünden,

Neden İl Emniyet Müdürlüğünden tek bir yetkili kameraların karşısına geçmedi.

Diyarbakır'a gelmedi; bulunmadı?

Başsağlığı dahi dilenmedi; "bomba ve suikastlarda' ölenler için.

***

Hadiseyle alakalı açıklamaları neden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker yaptı.

Hep bu soru soruldu?

6–7 Ekim olaylarında da; aynı mevzu söz konusu idi.

Eker.

Bu kentin milletvekili ve Bakanı. Kabine üyesi.

Elbette ki, O'nun da olaylarla alakalı söyleyecekleri var.

Ve olabilir?

Ama mevzuu; "alanı" olmadığı gibi, hele ki seçim takvimi içerisinde olunuş…

Farklı yorumlara neden olduğu gibi…

Açıklamalar da kamuoyunda pek; "tatminkâr" bulunmadı…

En halisi de basın toplantısında; "hiç bir soruya" yanıt verdi.

Bilakis "soru kabul etmiyoruz" sözü, tepkilere neden oldu?

Hayli kafaları karıştı.

***

Velhasıl!

Mevzuunun resmine hangi cepheden bakarsak bakalım.

Zincirleme.

Zafiyetler, tutarsızlıklar "arz" ediyor...

Her türlü; "olasılığı" kafa karışıklığı ve olabilirliği, ortaya koyan bir tablo söz konusu…

Mesela!

Bombacı Orhan G.

Tüm bu işleri; "yalnız" başına yapmış olamaz.

Ki istihbaratı bilgiler de; "bunu" doğruluyor.

Peki, derdest olan bir tek o.

Başka gözaltına alınan var mı?

Yardım yataklık edenler kim, yakalandı mı?

Bilinmiyor.

En net soru da; Orhan G. "DAEŞ" üyesi mi, elemanı mı?

Yoksa başka bir fraksiyona üye mi?

Ya da; "bir istihbarat" piyonu veya oyunu mu?

***

Tüm bu sorular cevap bulmadığı için kamuoyunda "kafa" karışıklığı yorumlarına neden olmaktadır.

Farklı algıların da oluşmasına müsebbip!

O'nun için; tez elden birileri "suskunluğunu" bozmalı.

Örnek vermek gerekirse.

Adıyaman Valiliği iddialar gündeme gelir gelmez açıklama yaptı.

İki satırlık olsa da meramını ve tavrını ifade etti.

"İlimizle ilgili haberde geçen konular gerçekleri kesinlikle yansıtmamaktadır." 

***

Ama gel gelelim; Diyarbakır'a.

Ki olayın yaşandığı metropol bir kent olmamız hesabıyla...

Ölü vermiş.

Yaralıları olmuş.

Şehir büyük bir kumpasın eşiğinden dönmüş.

Ama kimse çıkıp "Bombacıya kim ya da kimlerin yardım ettiği, bağlantıları kim?

Zafiyet var mı yok mu?" demedi; konuşmadı?

Dememeye ve konuşmama ya da devam ediliyor.

Ne diyelim?

Kafalar karışık. Denildiği gibi; "Birşeyler gizli tutuluyor?"

Bakalım nereye kadar?

Bu gizlilik ve ketumluk devam edecek.