MUTLU'YU KİM VURDU?

Mutlu Kaya.
Yoğun bakımda.
Bir süre daha kalacak gibi görünüyor.
Hastane yönetimi diyor.
Yani; "yaşam" mücadelesi veriyor.
Umutlar kesilmiş değil.
Hayata "sımsıkı" sarılmış, direniyor.
Dualar, Mutlu için.
***
Peki.
Kim.
Niye ve hangi gerekçeyle vurdu;"Kaya'yı".
Doğrusunu isterseniz; henüz netleşmiş bir durum yok.
Her ne kadar.
Eski sevgili; Veysi Ercan.
Tutuklandı idiyse de.
Olay'ın faili ve "öldürmeye teşebbüsten.".
***
Ama!
Savunmasında; "Programa çıkmasına karşıydım. Ama ben vurmadım" diyor.
Yani vurduğunu inkâr ediyor…
Ki susma hakkını da kullanıyor.
Polis beyanı da var.
Vurulmadan önce; Veysel ve Mutlu olay günü akşamı birlikteymişler.
***
Şimdi;
Ben vurmadım.
Olay gecesi birlikte görünmeleri.
4 ay önce.
Kız'ın "polise şikayette bulunup, tehdit edildiğini" ifade etmesi.
Vakayı "sırlar" âlemine sokmuyor değil…
Sokuyor.
***
Velhasıl.
Girift bir durum söz konusu.
Çelişkiler yumağı var.
Nitekim; Mutlunun babasının ifadesi.
Veysi'in savunması.
Görgü tanıklarının anlattığı.
Polisin, kendi araştırması; "hal-i hazırda" Mutlunun vurulmasındaki sırrı çözmüş değil.
***
Lakin 
Zafiyetler zinciri de söz konusu.
Özellikle; "genç kızın şikâyette bulunmasına" rağmen.
Tedbir alınmamış.
İkametgâhı kontrol altına alınmamış.
Yani saldırı göz göre göre geliyorum demiş?
Tıpkı, "infaz" edilen diğer kadınlar gibi.
***
Mevzu her ne ise?
İki el Mutlu'nun kafasına ateş eden kim ise?
Yani; "vakanın" sırrını çözecek olan; "Mutlu Kaya'nın" kendi ifadesi olacak?
O da; "yoğun bakımdan" çıkıp, hayata sarılırsa, öğreneceğiz.
O'nun için de.
Şuan Mutlu için "dua etmekten başka bir şey yapamayız."
***
KAYIP ADAY BULUNDU…
Pardon.
Kayıp Milletvekili Adayı bulunmamış.
Kendisi ortaya çıkmış.
Evet.
Önceki gün itibariyle.
AK Partililerin dediği gibi;
5'inci sıra Milletvekili adayı Fazıl Hüsnü Erdem arz-ı endam etmiş.
***
Bilemiyorum.
Yazımız üzerine mi oldu.
Yoksa birileri mi, "hoca böyle olmaz" dedi.
Her ne ise.
Hoca artık; siyasi çalışmalara katılacakmış?
***
DSİ'deki; toplantıya katılmış.
Hatta Diyarbakır'da "devam eden" 226 yatırımın tanıtım toplantısına da katılmış.
Tabi partililer bu duruma şaşırmamış değiller.
Şaşırmış.
Birileri muziplik olsun diye de sormuş "hocam nerdesiniz?" diye.
Kendi üslubuyla cevap vermiş.
"Entelektüel seçmeni partiye oy vermeleri için ikna etmeye çalışıyorum."
***
Eee.
Akademisyen siyasetçi dediğin de böyle olur.
Ne işi olur.
Köy. İlçe. Esnaf. Çarşı-pazar gezmesi.
O'nun işi.
Olsa olsa; "entelektüel" kesimle olur.
Başkasıyla olur mu?
***
Neyse.
Hoca ortaya çıktı ya.
Sıralamasına olan; "küskünlüğü" kısm-i olarak yumuşama gösterdi ya.
Seçime.
7 Haziran için AK Partiye "oy devşirme" gayretine girişti de.
Önemli olan da bu.
Haydi, kolay gelsin…
***
PEKİ, YA YOL.
Evet.
Havaalanı inşaatı bitmek üzere.
Apronlar.
Körükler.
Terminal binası, "saha" herşey istenilen düzeyde seyrediyor.
Diyarbakır'a yakışan; "bir havaalanı" olacak.
Sevindirici.
***
Ama!
Bir üst düzey yetkilinin uyarısı var.
Peki ya yol.
Sahi, herşey güzel bir seyir içerisinde gidiyor.
Bugün-yarın biter.
Açılışı da, muhtemelen görkemli bir törenle, icra edilecek…
***
İyi de.
Havaalanına; "nasıl" gidilecek?
Hal-i hazırda.
O bölgede ne çevre yolu yapılmış.
Ne de; bağlantı yolu.
Aslında; resmi evrak üzerinde yapıldığından bahsediliyor.
***
İhalesi yapılmış.
Hatta 70–80 milyon lira da ödeme yapılmış.
İşi yüklenen firmaya.
Ama nedense; "para hesaba aktarıldıktan" sonra, yol işi durmuş.
Müteahhit çekip gitmiş.
Kayıplarda.
 
***
Denilene göre.
Mevzuu; "müfettişlerce" soruşturma kapsamına alınmış.
Ama!
Hangi mecrada işte o meçhul.
Eee.
Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü bu alanda; "sicili pek" temiz değil.
***
Niye mi bu itham.
Şöyle;
Ülke sathındaki "çevre yollarına, duble yollarına" bir bakın.
Sonra da; Diyarbakır bölgesine bir bakın.
Hangi yol; "üç ay içerisinde" çökmüş.
Köstebek yuvasına dönmüş; devasa çukurlar oluşmuş.
***
Aslında!
Bir yetkilinin bu noktadaki şu ifadesi.
Herşeye anlatıyor…
Karayollarındaki "olup-biten" çarktaki ahlakı yoksunluğunu.
Diyor ki.
Yüz milyonluk ihaleleri alan birinci firmalara bir bakın.
Sonra, bu firmaların "işi kime" ihale edip, yaptığına bir bakın.
O zaman anlarsınız.
"Hileli" organizasyonun nasıl icra edildiğini.
***
Doğru.
Bölge Müdürü Şamil Gülen görevden alınmıştı.
Sonra beklenildi.
Çarkın "içerisindeki" diğer gruplar ve oluşumlara da neşter vurulacağı.
Ama ne hikmetse.
Kimseye dokunulmadığı gibi; çark bildiği gibi "dönmeye" devam ediyor.