YAZIKLAR OLSUN!

Bir değil..

Bin değil..

Yüz bin değil..

Milyonlarca..

Hatta milyarlarca kez; "yazıklar olsun!"…

Yuh olsun…

Sözde Milletvekilleri..

Sözde seçilmişler..

Sözde millet iradesine sahipler…

Rozetliler…

Lacivert takımlılar..

Beyefendiler...

Ama nerdeee?

Şehir magandalarının da ötesinde; "bir ruh" hâkimiyeti var…

***

Baksanıza!

Tekmeler…

Yumruklar…

Isırmalar…

Cep telefonları...

Şişeler…

Saksılar bile; havada uçuşuyor..

Küfür derseniz..

Bini bir para misali; "ağzına" gelen söyleniyor..

Erkek mi?

Bayan mı, "gözetilmeksizin…"

Birbirlerine; "boğazlayıp" tartaklıyorlar..

"Şehir eşkiyası" gibi..

***

İşte önceki gece Meclis'ten yansıyan tablo!

Tek kelimeyle ifade edilirse...

Utanç verici..

Yüz kızartan..

Yakışıyor mu, ayıp değil mi "dedirten" görüntüler?

Vahşi ve ilkel bir durum..

Meclis..

Ülke..

Ve Millet olarak; "yaşananları" hak etmiyoruz…

Rezilliği..

Salt biz izlemiyoruz..

Ya da biz vakıf olmuyoruz?.

Dünya âlem; "kepazeliği" görüyor, izliyor…

***

Onur..

İtibar..

Saygı..

Uygarlık…

"Hak getire"…

Yerle bir edilmiş…

Çağdışı…

Kan davalarını da geride bıraktılar..

Fikirle..

Görüşle..

Konuşmayla değil; "kaba kuvvetle" varlık gösteriliyor…

***

Kim ne der bilmem?

Ama hakikat şudur…

Gelinen noktanın temel nedeni ve sorumlusu bellidir…

O da; CHP'dir…

Ve onun yüzyıllık; "zihniyeti?" sergilediği dirençtir…

Vesayetçi tabudur..

Şunun farkında artık; "altı oklu rejimin" vesayeti bitiyor..

60 yıldır "iktidarda" olmazsa da..

Yüzyıldır "iktidarda olan zihniyetinin" gidici olduğunu..

***

Çünkü Yönetimdeki "sistem" değişikliği..

Getirilen, "Anayasa" yeniliği..

"Zihniyetin" bitişine delalettir..

Bunu bildiği içindir ki "en vahşi ve son kozlarıyla" saldırısını icra etmektedir…

***

Ergenekon'la ikmale getiremedi..

Gezi'de beceremedi..

17-25 Aralık'tan sonuç alamadı…

22 Temmuz'da "istenilen" olmadı..

Hendek-Barikat..

6-7 Ekim..

Ve son olarak; 15 Temmuz ihanetinde "başarılı" olamadı…

Şimdi; "parlamentodaki" kavgalarla "geriyor..

Yani CHP üzerinden "operasyon" faaliyeti çekilmek isteniliyor.

Sinsi bir kurgu…

***

Dikkat edin…

Meclis'teki "kürsü" işgalinden tutun da..

Oy kullanılan "kabine" kadar…

Oy gizliliği dâhil…

Isırılan..

Yumrukla yaralanan milletvekillerine kadar..

Ayrıştıran,

Kutuplaştıran,

Gerilim atmosferini körükleyen bir strateji; "söz konusudur…"

***

En basit bir gözlemle...

Ülkenin yararına..

Milletin menfaatine…

Yarınların güveni adına; "ortaya koyduğu" bir politika yok..

Türkiye "ameliyat" masasına mı yatırılmış?

Küresel güçlerin saldırısı altında mıyız?

İç savaş mı çıkıyor?

Umurunda değil..

Bilakis, "aynı safta" olabilecek gafleti sergiliyor..

Tek hasımlık var..

O da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya koyduğu politika…

İnancı..

Ve üstlendiği misyon…

***

Öyle...

Anlaşabilme..

Uzlaşabilme..

Asgari müşterek bir "noktada" buluşmak…

Ya da; "öneri, alternatif" olabilme gayesi yok…

Varsa yoksa!

Olmazuk…

İstemezuk…

Ülke virane olmuş, önemli değil…

***

Meclis iradesi mi?

Millet iradesi mi?

Parlamenter çoğunluğu mu?

Yok…

Ne tanıyor?

Ne temsiliyet alıyor?

Ne de uyguluyor?

Aksine, "vesayetçi anlayışının" hükümranlığıyla saldırıyor.…

Yasaları da,

Kanunları da,

İlkeleri de,

Nizamları da; "çiğnediği" gibi; "toplumsal bölünmeyi" körüklüyor…

***

Anlayacağınız!

CHP'deki "agresiflik, kavgacı hali.."

Ne başkanlıktır.

Ne krallıktır.

Ne padişahlıktır…

Ne İmparatorluktur…

Ne de Partili Cumhurbaşkanlığına karşı çıkıştır?…

Ve ne de;

Anayasa'nın 18 maddesindeki "değişikliktir"

***

Şimdi...

Bir yandan fikir özgürlüğü diyeceksiniz…

İfade özgürlüğü diyeceksiniz…

Öte yandan milletin kürsüsünü işgal edeceksiniz…

Sizin gibi düşünmeyen milletvekilinin burnunu kıracaksınız.

Sizin gibi düşünmeyen milletvekilinin ayağını ısıracaksınız.

Sonra da; "ben buyum" diyeceksin.

Geç bunları…

***

Eğer ki millete saygınız varsa…

Eğer ki milletin iradesine inanıyorsanız…

Hele hele…

Eğer Gazi Mustafa Kemal'in 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesine inanıyorsanız…

Ve biz "Onun" partisiyiz, o bizim liderimiz diyorsanız…

Demokrasiye…

Sandığa…

Milli iradenin tecellisine "hürmetkârsanız"

Biz "halk partisiyiz" diyorsanız.

O zaman bir sakin olun…

Bir an önce bırakın müzakereler bitsin…

Paket, milletin önüne gitsin…

Millet ne karar veriyorsa bu karara hep birlikte biz de, sizde, iktidar da "eyvallah" desin…

Ama yok…

Varsa yoksa; "vesayettiniz elden gitmesin…"

***

Velhasıl…

Tek gaye…

Tek odaklandığınız hedef vardır…

O da;

Recep Tayyip Erdoğan'dır…

Ve onun hayata geçirmek istediği "zihniyettir"

Özü itibariyle bütün meseleniz budur…

Başka da bir şey yok…

***

Amma velâkin…

Stratejisiniz bilesiniz ki "nafileden" öteye gitmez.

Çünkü bu millet inanmıştır..

Bu millet davasının arkasındadır..

Artık vesayeti, zulmü, darbeleri, post modern aşağılık anlayışı istemiyor.

Değişim istiyor..

Büyümek, yeni bir Türkiye istiyor…

***

Hep ifade ediyorum…

Bir kez daha ifade edeyim…

CHP…

"Siyasi" yönde, AK Parti için büyük bir şans…

Bulunmaz bir nimet…

Nitekim hal-i vaziyet ortada…

15 yıllık iktidarı boşuna değil…

Amma velâkin…

Ülke ve millet için; "büyük bir bela, fitne ve hasım" körüğü…

Neyse…

Gazi vekillere "geçmiş" olsun…

Acil şifalar...

Hayırlı Cumalar…