‘BÜYÜKŞEHİR DOĞRU YOLDA’

Diyarbakır halkında Diyarbakırspor’un içine düştüğü çıkmaz ve yok oluştan dolayı uzun süredir spora karşı bir küskünlük oluşmuş durumda. Bunu gidermek öyle kısa zamanda tekrar eski haline getirmek mümkün değil. Diyarbakırspor’un bölge için ortak payda,kimlik ve değer olması kısa süreli saha sonuçlarıyla oluşmadı. 45 yıllık mazisi olan bir kulübün çökmesinden dolayı yaşanan kırılganlığı gidermek için zamana ve aynı zamanda doğru işleyen süreçlere ihtiyaç var.

Diyarbakırspor kimlikler, ideolojiler üstü bir değerdi. Onun yarattığı boşluğu doldurmak istiyorsak her şeyiyle siyasetten uzak,kente mal olan ve her kesimden insanın ‘işte benim kulübüm’ diyebileceği bir kulüp ortaya çıkarmalıyız. Bu neden Büyükşehir Belediyespor olmasın?. Siyasi kimliği olmasına rağmen yönetimin izlediği yolu doğru buluyorum. Israrla siyasetten uzak tutmaya çalışıyorlar.Buraya gelen takımlara siyasi yaklaşım içinde olmaktan kaçındıkları için deplasmanlarda da sorun yaşamıyorlar. Diyarbakır kozmopolitik bir şehirdir. Evet, büyük çoğunluk BDP’ye oy verdi ama diğer kesimler de var. Sporu siyasete alet ettiğiniz anda geçmişte devletin Diyarbakırspor üzerinde yarattığı ve yıkıma neden olan kutuplaşmayı burada yaratırsınız. Bu nedenle şu anki tutumu doğru buluyorum. Diyarbakır’ın elbette kendisine has bazı tarafları var ve isteseniz de istemeseniz de bunlar tribünlere yansıyacak ama önemli olan işi politize etmemektir. Bu yol doğru olmakla beraber yapılması gereken çok önemli şeyler var. Bunların başında tüzük,isim ve renk değişikliği geliyor. Diyarbakırspor’u yok eden tüzükten ders çıkarılarak tıpkı Diyarbakırspor’da yapıldığı gibi kulüpleri kendi rantlarına alet etmek için yönetici olmak isteyenlerin önü kesilmelidir. Yasal olarak Diyarbakırspor mümkün değil ama başka ortak isimler olabilir. Diyarbakır’ın ana rengi Yeşil-Kırmızı olup, bu renkler aynı zamanda bu bölge ve coğrafya için de özel anlam ifade etmektedir.Bunların hemen yapılması söz konusu olamayabilir ama doğru bir yöntemle zamana yayılarak yapılmalıdır diye düşünüyorum.

Dikkatimi çeken iki nokta var. Takım başarılı sonuçlar aldıkça maçlara olan ilgi artıyor. Diyarbakırspor’un durumundan dolayı ilgi patlaması var. Fakat tribünler önemli bir sorun. Yönetim, tesislerin devri için yaptıkları girişimlerin sonuçsuz kalmasından dolayı valiliğe sitem ediyor. Bu sorun mutlaka çözülmelidir. Ya bu devir işi yapılarak tribün kapasitesi artırılsın ya da maçlar Atatürk Stadı’na alınsın. Eğer çözüm üretilmezse bundan sonra sorun büyüyecek ve bu da taraftar ile kulüp arasında soğukluğa neden olacak.Dün bunun emarelerini gördük. İnsanlar tribüne giremeyince farklı olaylar oluyor.

Bir de üst üste gelen galibiyetler takım üzerindeki beklentileri artırırken, özellikle taraftar dikkat etmediği takdirde takım üzerinde gerilime ve baskıya da neden olabilir.Her maçı iyi oynayarak, çok gol bularak kazanmak mümkün değil. Bu futbolcular da sonuçta insan. Dile kolay 2 ayda 11 maç yapmışlar ve kazanmışlar. Bundan sonra da kötü futbol, kilitlenen maçlar olabilir,önemli olan sabırla destek vermektir. Bugün işler iyi gidiyor diye destek vermek önemli değil, önemli olan olası kötü sonuçlarda da aynı sabrı ve desteği verebilmektir.

Özetle ;Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor doğru yolda. Yönetiminden teknik heyete,futbolcudan çalılanlarına kadar herkes kendi işini yapıyor. Kurum mantığı ile hareket edince demek ki kulüp olunabiliyor ve başarı gelebiliyor. Tebriklerimizi sunarak daha kat edilmesi gereken onca yol için de başarı dileklerimizi sunarak bu yolda desteğimizin tam olacağını ifade edelim.