NİHAYET “31 MART HADİSESİ” GERÇEKLEŞTİ

Evet sevgili okurlar!

Bilindiği üzere Türkiye’nin bundan 110 sene önce yani 31 Mart 1909’da Sultan Abdulhamid’i devirmek için çok büyük oyunlar tezgahlandı.

Çok kirli ittifaklar yapıldı.

Ve nihayet Sultan Abdulhamid tahttan indirildi yerine devlet olarak yeni  bir parti kuruldu..

Bu partinin adı da “ittihat terakki partisi” oldu...

Bu parti ve kurmayları özellikle müslümanlıkla, muhafazakarlıkla ve hamiyetperverlikle yola çıkmış, halkı kandırmış, oylarını almış, iktidarı ele geçirmiş ve dört yıl sonra devleti birinci dünya savaşına sokarak Osmanlı’yı yenik düşürmüşlerdir.

Bu olayın macerası çok kapsamlı...

Derinliği büyüktür, ama özetle bunu aktardık..

Zira detayına girersek bugünkü yazımızın esas çizgisinden çıkmış oluruz.

Bugünkü yazımızın ana hedefi yerel seçimlerin “neticesiyle” alakalıdır...

Türkiye çapında mahalli yönetimleri seçmek üzere dün seçmen sandık başına giderek, oyunu kullandı..

Seçim sonuçlara bakıyorum...

Özellikle, Ak Parti yönünde...

Gerçekten gönül arzu ediyordu ki, AK Parti eski ve ilk kuruluşundan şimdiye kadar geçen 16 yıllık hedefini koruyabilmiş olsaydı.

Ama ne yazık ki görünen köy kılavuz istemez örneğiyle yola çıkarsak tam tersine gerilemeye başladı.

Özellikle bölgemizin bazı illerinde, özellikle Diyarbakır’da Ak Partinin bu mağlubiyeti şahsen kişisel olarak düşünürsek insanın gayretine dokunuyor.

Zira Cumhurbaşkanı’nın bunca samimiyetine, ihlaslı çabalarına rağmen hükümetin yıllardan beri Diyarbakır’a ve Güneydoğu Anadoluya yapmış olduğu yatırımlara rağmen aynı eski tas eski hamam diyebiliriz.

Her ne kadar bu yerel seçimde Diyarbakır'da yüzde 30'a kadar ilerleme kaydettiyse de bu da kimsenin çabasıyla değil.

Hele hele olayın kayyumla hiç alakası yoktur.

Çünkü kayyum sadece dik yürümeyi biliyor, insanlara kuşbakışıyla bakmayı beceriyor ve bir troyka hakimiyetinin güdümünde çalışıyor ve kendisi de itiraf ediyor.

Son olarak bilinen ve cumhurbaşkanına da çok yakın olarak kendini lanse eden bir iki şahsiyeti belediyede en yetkili makama getirip kayyumu kendi hegemonyası altına almış olmaları da hiç kimsenin gözünden kaçmıyor olması partinin burada gerilemesine neden olmuştur.

Bu da Diyarbakır’ın kaderini bundan sonra  da bu troykanın hegemonyası altına verildiği zaman AK Parti artık elini ve ümidini Diyarbakır’dan kesmesi lazım...

Zira oyun içinde çok oyun var

Ak partiye ve Cumhurbaşkanına gönül veren insanlar bu manzaralara karşı çok etkileniyor ve üzülüyor.

Üç dönem üst üste bakanlık yapan bir kişi tüm bu süreç içerisinde halkın dedikodusunda yolsuzluk ve usulsüzlük şaibelerinden bir türlü kendini arındıramamış olması düşündürücüdür.

Buna rağmen hala da Diyarbakır’ın kaderi bu adamın eline bırakılıyor.

Bu kişi ise ondan daha üstün, deyim yerindeyse adeta dayanak noktası ve ana kumandası durumunda olan şahsiyet, ki Diyarbakır halkı çok yakından bilmektedir..

İsmini burada zikretmek istemiyorum..

Bu şahsiyet yıllardan beri Diyarbakır’ın yakasından elin bir türlü çekmiyor..

Diyarbekir’imizi kendi düşünce ve ideolojisi kapsamında tutuyor, kişisel çıkarı uğruna hegemonyasını yürütmekte olduğu gibi, himayesindeki bir çok seçilmişi kumandası altında tuyor.

Bakınız sevgili dostlar!

Cumhur ittifakına rağmen ve katrilyonlarca Diyarbakır’a yatırım yapıldığı halde, özellikle Sur ilçesine yapılan yatırımlar yeni bir kentleşme manzarasını kazandırmıştır.

İnsan oraya gidip baktığı zaman hayranlığını gizleyemiyor..

Buna rağmen hala da bu Diyarbakır seçmenimiz HDP’ye fazla oy veriyorsa ve AK Parti iktidarda olduğu halde hep gerilemede kalıyor ise, bunu devlet büyüklerinin derinden derine mütalaa etmesi lazım…

Olup bitenleri tersine değil, dosdoğru okumaları gerekir.

İşte bu noktada 31 Mart seçimlerini 31 Mart Hadisesine benzettik.

Çünkü 110 sene önce meydana gelen 31 Mart hadisesi ne kadar tehlikeli idiyse bize göre Ak Parti’nin bu seçimlerde yenik düşmesi de o kadar tehlikelidir.

Ülke için badiredir.

Onun için AK Parti mutlaka ne yapıp yapıp kendine bir çekidüzen vermesi lazım…

Bu tür ne idüğü belirsiz rantiyeci, devşirme insanları partinin bünyesinden, uzaklaştırmaları gerekir, kent üzerinden ellerinin çektirilmesi lazım.

Tüm bunlara rağmen dünkü yapılan yerel seçimler, her ne sonuç olursa olsun, memleketimize hayırlı uğurlu olsun, Allah utandırmasın.

Rabbimden niyaz ederim ki bu memlekette daima barış, kardeşlik, sevgi, bereket ve uğur getirsin.

Hele hele ekonomiksel sıkıntıdan bir an evvel Allahu teala bu memleketi kurtarsın diyerek dua ediyoruz…

En derin saygılarımla…