AK PARTİ LİSTESİ!..

Diyarbakır'a özgü...

Listeye dair tepki var deniliyor..

Doğru..

Tepki var..

Ama ne hikmetse; "aleni" bir duruş yok..

Yani; herkes "karnından" konuşuyor..

Kimse..

"Dümdüz yüzüne konuşmuyor?"

Niye?

***

Ha bir de; bize dair "serzeniş" var..

Niye yazmıyorsunuz diye..

İyi de; aylardır yazıyoruz…

Dilimizde "tüy" bitti..

Peki sizler..

STK temsilcileri..

Kanaat önderleri..

Aday adayları..

Kendince fikir ve düşünce beyan ettiğini ifade edenler..

Siz..

Niye kamuoyunun önüne çıkıp..

Ey ahali deyip..

"Bizim itirazımız var" demiyorsunuz!

***

Konuşun, biz de yazalım..

Ama yok..

Herkes bu minvalde ketum..

Bilinmelidir ki..

Sizinki; "karnından" ağlamaktır..

Ki sokak jargonuyla; "ağlamayana da meme yok?!"

Ya da; tepkisiz iş görme hali..

Sükût hal…

Vaziyetin "kabulü" olarak görülür..

Yoksa..

İş her yönüyle "havanda su dövmeden" öteye gitmez!

Aha da nokta...

***

YÜZDE 10'LUKLAR…

Yüzde 10…

Seçime dair; "iki" kulvarda, mevzu!

Biri; "baraj…"

Diğeri, “kararsızlar.”

Malumunuz üzere…

Milletvekilliği için Partiler düzeyinde; yüzde 10 barajı gibi bir koşul var…

Barajı aşan; oy oranına göre; "vekil" kazanabilir...

Ama aşamayan, aşanlara "oyları" kendiliğinden dağılır, kime ne kadar düşerse o oranda "sandalye" sayısı paylaşılır…

Şu an için yüzde 10 HDP için çok konuşuluyor…

Öyle ya…

Diğer partiler, "Cumhur" ve "Millet" ittifakıyla, "baraj" sorununu aşmış gibiler..

Onun için, HDP dışarıda..

Baraj engeli şimdilik "kendisini" bağlıyor…

Peki, aşar mı, aşmaz mı?

***

Nitekim!

Özellikle, AK Parti cephesinde; "ince" ilmek atılıyor..

Hesaplarına Güneydoğu illeri açısından; "HDP barajı" aşmaz nimetini katıyorlar..

Ki listelerin "şekli-şemalı da" buna dair dizayn edilmiş..

İsimler, belirlendi…

Baraj aşılmaz; istediklerimiz "listede" olsun düşüncesi hâkim oldu!

Yani seçmenin beklentisi değil, üst akıl'ın isteğiyle hareket edildi.

İşte bu "nimet" keyfiyetinden olsa gerek seçmen düzeyinde; bir infial var…

Listelere dair; hoşnutsuzluk!

Kim bunlar…

Nasıl aday gösterilebiliniyor?

Bunlar "partiye oy kaybettirir…"

Özellikle, Ak Parti…

Belirlenen listelerle "hassasiyeti önemli" seçimde; "ayağına" kurşun sıkıyor…

Bile bile; lades diyor!

Gibi, bu minvalde eleştirisel oklar atılıyor.

***

Doğrusu!

HDP barajı aşmaz ise yani, yüzde 10'a takılırsa..

Diyelim ki, yüzde 8 ila 9 bandında takılıp durduysa..

Ki bu oran, 60-70 milletvekili sandalyesine tekabül eder..

Hele de, büyükşehirler ölçeğinde..

Partiler düzeyinde, dağılımı yapılınca AK Parti hanesine en düşük rakamla; 50-55 vekil düşer…

Anketlerin ortaya koyduğu veriler ne diyor?

Bu rakam..

AK Parti için "Meclisteki salt çoğunluğu" sağlamaya yeter de artar..

Şayet aşarsa..

İşte o zaman da tüm hesaplar alt üst olur..

Özellikle, AK Parti açısından, "hüsranlar" kaçınılmaz bir hale gelir…

***

Önceki yazılarımda şunu ifade etmiştim..

Altı çizili şekilde..

Bir kez daha aktarayım..

24 Haziran seçimlerinin "kilit partisi" HDP'dir….

Barajı aşarsa..

İktidarı "uçurumun" eşiğine getirir…

Yok, aşmaz ise; İktidara tavan yaptırır…

Ki demiştim…

Kim ittifak anlaşması içerisine girip, sağlar ise…

Kim kendi arka bahçesinde, bulundurursa…

Kim, "tabanın" nabzıyla ilgilenirse…

Tabiri caizse "kendi sandığına" kazanç sağlar..

***

Hal-i vaziyet; "seçim barajı" HDP için böyle…

Ki, tek "telaşlı" parti o…

Ama bir yüzde 10'luk durum daha var…

O da; "kararsız" seçmen...

Ki araştırma şirketlerinin beyanı…

Salt bir şirket demiyor…

Nitekim hepsi bilaistisna ifade ediyor; "seçimin kaderini" kararsızlar belirleyecek diye…

Orana bakıldığında ülke sathında; yüzde 10'un üzerinde bir seçmen kitlesi "kararsız!" gözüküyor…

Denilen o ki…

Kim bu kararsızları; "kararlı" kılar hale getirirse!

Özellikle, "reislik koltuğu" onun olur…

İlk tur için bu söylem, Erdoğan için büyük önem arz edici…

***

Şöyle ki!

Şu an Erdoğan'ın 1. turda seçilmesine dair veriler…

Yüzde 42-45 bandını gösteriyor.

Cumhur ittifakının, oy yüzdesi bu!

Millet ittifakına gelince…

Her partinin kendi adayı olması münasebetiyle; "oylar dağınık!"

Yüksek oyla görülen, İnce…

Ki onun aranı da, yüzde 17-20 bandında gidip geliyor…

Anlayacağınız…

24 Haziran her yönüyle; sancılı…

Ve çok çeşitli bir gebelik söz konusudur…

Doğum ne olur?

Bebek doğar mı?

Anne ölür mü?

Yoksa ikisi birden; "musallada kalır mı?"

Ya da; her şey "vukuatsız" bir netice mi alır?

***

Hiç kuşkusuz ki…

Cumhurbaşkanı Erdoğan...

Seçime dair, "ana hedefi" nettir…

"Başkanlık" işini ilk turda bitirmeyi hedefliyor…

Şansını ikinci tura bırakmak istemiyor…

Çünkü 2. tur her türlü riski içerisinde barındırdığı gibi, handikabı da yüksektir…

Onun için de birinci tura odaklı bir strateji ortaya koyacağı ifade ediliyor…

Nitekim…

Seçim beyannamesi üzerindeki ağırlıkta duruşu da bunu gösteriyor..

***

Gelen bilgilere göre…

Seçim beyannamesinde…

Ekonomiden daha çok!

Maneviyatı öne çıkaran bir; "sosyal" sözleşme taahhüdünde bulunacak!

Demokrasi adına…

İnsan Hakları adına

Eğitim ve İnanç adına…

Kimlik tanımı adına…

Dil ve kültür adına…

Özellikle özgürlükler adına…

Kısaca; "milat" adımlar atmayı planlıyor…

***

Peki, "Millet" ittifakı durumu nasıl okuyor?

Ya da muhalefette "âlem-i durum" nedir?

Doğrusu!

Pek de güven verici bir seyir işlemiyor…

Çünkü "kendi içinde" barışık değil…

Eee…

Üstad boşuna demiyor; "yamalı bohçadan" ne çıkar ki?

Baksanıza..

CHP "kendi içinde" volkanik..

Yakıyor, yıkıyor, istifa ettiriyor..

Ve kirli libaslar; "ha bire" ifşa ediliyor..

Eren Erdem!

Hal-i vaziyeti, CHP'yi "yerin dibine" her şekliyle sokup-çıkarıyor..

Tabi seçim sonrası; "hukuk nasıl" işler onu göreceğiz..

***

Saadet Partisi!

Ne Milli görüş?

Ne muhafazakâr kimlik?

Ne de İslami bir "meziyet" hali?

Ve ne de "siyasi" dürüstlük gibi bir kavram?

Ne yazık ki…

Hepsi "hak getire" noktasında, artık "mahallenin" yasağı!

Varsa yoksa!

Proje odaklı; "üst akıl" moduyla, hareket etmek!

İyi parti…

Derler ya; "hiç de iyi" değil…

Çünkü güven vermiyor…

Yoksa…

Yukarıda ifade ettim; yüzde 10 gibi kararsız bir "seçmen kitlesi" olur muydu?

***

Diyeceğim odur ki!

HDP'nin yüzde 10 baraj "açmazı!"

Parlamento için; "anahtar" olur?

Ya salt çoğunluk.. Ya da, fifti fifti…

Diğer noktada..

Ki şu yüzde 10 civarındaki "kararsız" seçmen konumu ise.

Cumhurbaşkanlığı için…

"Külliye'ye" giriş kapısının anahtarı!

Kim kendine çekerse!

İşte onun için de; "kararsızları" bu hale getiren "etkenlerin" belirlenip, çözümünü ortaya koymaktır?

Neden; kararsızlık?

***

TEK SANDIK!

Bir yanlış algı var…

Düzeltelim…

Ki, gördüğüm-konuştuğum herkes ifade ediyor…

Ama doğru değil…

Cumhurbaşkanı için de…

Milletvekili için de…

Kurulacak olan sandık; "tek" olacak…

Ki zarf da; tek olacak…

Ama iki pusula olacak…

Yani…

Pusula iki…

Zarf bir…

Sandık tek…

Netice itibariyle; "iki sandık" lafı hakikati içermiyor…

 

***

YORUM SİZİN….

Aha da burası, Diyarbakır..

Köprülü kavşak..

Siverek yolu..

Kadın Doğum hastanesi; "köprülü kavşağı!.."

Önceki gece bu resim çekildi..

Yağan yağmur..

Oluşan gölet..

Sular altında kalan araçlar..

Geçit vermez bir yol..

Ki, şehirler arası bir güzergah..

Ve hal-i vaziyetin; "resimlenen" tablosu..

Yorum sizin!..

Biz çok şöy söyleyip, konuştuk..

Biz de siz deyin bakalım..

Mevzuya "fikri" beyanınız nedir…

Tabi, yetkili ve etkili zevat ne der?

O da merak edilmiyor değil..

Bekliyorum; ne diyeceğinizi?