KABİNENİN ŞİFRELERİ!..

..Ve hükümet kuruldu…

64. hükümet…

Kabine'deki isimler.

Ülke sathındaki "dağılım" profili.

Bir iki isim dışında…

Hepsinin "Bakanlıklarında" görev almış.

Tabiri caizse; "çekirdekten yetişme" isimler…

Hayırlı uğurlu olsun…

***

Başbakan Davutoğlu'nun dediği gibi..

Bu kabine…

Önümüzdeki 4 yılın; "kabinesi" olacak..

Ve 2023'e de, taşıyacak..

Gelirsek…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabine belirleme evresindeki sözünü…

"Senkronize"…

Yani uyumlu bir; kadro…

***

Doğrusu!

Kabine açıklandıktan sonra çok kişi şunu ifade etti..

Kabine, Beştepe'nin listesi!

Ancak, isimler ve yakınlık portalına bakıldığında…

Durumun "üstünlükten" çok, senkronize bir yapı olduğu görülüyor.

Mesela…

Binalı Yıldırım ulaştırma bakanı!

Saray'a yakın…

Ama halefi olan Lütfi Elvan onun üstünde…

***

Yine, Ali Babacan..

Ki en çok konuşulan, tartışılan isimdi, "Mali" durumun patronu olarak.

Ama kabinede yer verilmedi.

Yerine aynı ekolden, Mehmet Şimşek!

Ki Maliye Bakanlığına, "çekirdekten" gelme Naci Ağbal geldi..

Özellikle; Ekonomi'de "pek kadro" değişmedi..

Bunda da, Davutoğlu'nun "ağırlığı" hissediliyor..

***

Cevdet Yılmaz..

Nabi Avcı…

Numan Kurtulmuş…

Efkan Ala..

Mevlüt Çavuşoğlu ve Yalçın Akdoğan..

Kabine'de "yerlerini" koruyan isimler..

Ki beklenen isimlerdi..

Süreç içerisinde; "alternatif" isimler onlar için öne çıkmadı.

Sürpriz değiller.

***

Ama; şu sürpriz oldu..

Özellikle Cemil Çiçek ve Beşir Atalay klasmanındaki "isimler" açısından..

Zaman dilimi içerisinde..

"Ağır ağabeyler" diye ifade edilen bu isimlerin "düz vekil" kalmaları..

Şaşırtıcı değil de…

Çok anlamlar yüklenen, seyir yaşanacağını söyleyebilirim.

Tabi; konuşulan şu 4 bakanlığın daha olacağına dair..

***

Pek tabi ki…

Bunun için yasal düzenleme olması gerekir…

Bakalım, zaman "ağır ağabeyler" için, neyi ikmale getirir…

Başbakan Yardımcılığı sayısı 4'ten beşe çıktı…

Ki bu "çıkış'ta", geçici hükümet için sibop olan ve milliyetçi oyları taşıyan Tuğrul Türkeş için oldu…

***

DİYARBAKIR KABİNE DIŞI!

…Ve Diyarbakır…

AK Parti hükümetlerinde ilk kez; "kabine" dışı…

Bakanlık verilmedi…

Doğrusu, bana "sürpriz" gelmedi?

Diyarbakır'ın bu dönem; olmayışı…

Ancak, neden Diyarbakır 64. hükümette yer almadı sorusu, bir çok noktada manidarlık içeriyor..

Diyarbakır halkındaki yanıt ise şu; "10 yıllık bakanlık temsiliyetine" bakın!

***

Tabi, Eker'den çok Galip Ensarioğlu'nun adı zikrediliyordu..

O'na da yer verilmedi..

Birçok etken konuşabiliriz; "kabine" dışına itilmeyi…

Lakin ana hakikat şu..

Diyarbakır "siyasi ve politik" bazda hayli hovarda davrandı.

"Çantada keklik" misali…

Ki bu yıpranmanın keyfiyet arzı, şu an "cezasını" çekip, faturasını ödüyor olarak karşımıza çıkıyor..

Pek tabi ki, anlayan anlar!

***

Eee..

Seçim bölgeleri açısından..

Doğu ve Güneydoğu'yu üç isim; Kabine'de temsil ediyor..

Bingöl Cevdet Yılmaz; Kalkınma Bakanı..

Şanlıurfa Faruk Çelik; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı..

Bayburt Naci Ağbal; Maliye Bakanlığı…

Ki Bayburt coğrafik bakımında hep tartışma konusu olmuştur…

Doğu Karadeniz’e mi, Doğu Anadolu'ya mı düşüyor?

Aslında iki bölgenin kesiştiği noktadaki il!

***

Velhasıl!

Kabinenin "kodları" mevcudiyetle böyle!

Senkronize bir kabine!

Uyum ağırlığı var…

Bakalım zaman neyi gösterir?

"Saray ve Köşk" arasında kabineyle oluşan senkronize yapı nasıl işler..

Önümüzdeki 4 yıl uzun bir zaman…

Hayırlı uğurlu olsun!

***

KURŞUN MU, TAŞ MI?

Okur mail atmış.

Soruyor.

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "makam aracına" dair, bilinmeyen cisimle ilgili; fikriniz yok mu?

Bu konuya değinmediniz, neden?

Cevap mahiyetiyle!

Pazar ve Çarşamba günleri yazım yok.

Durum böyle olunca..

Mevzuu, mecburen bugüne sarktı..

Ki kapsamlı bir de; araştırmam oldu..

Ama!

Okur bu.

Haklı bir şekilde ama biraz erken "durumdan" sorgulama çıkarmış.

Neyse!

***

Öncelikle…

Demirtaş'a buradan geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum..

Tabi bir geçmiş olsun da geçirdiği rahatsızlığa binaen…

Gelirsek!

"Meçhul" cisim ve kendisine tahsis edilen zırhlı makam aracındaki "ize"..

Biliyoruz ki.

Demirtaş uzun süredir; "tehdit alıyor"

İstihbarat raporlarında da bu durum mevcut…

Ki Devlet bu noktada 14 koruma tahsis etmiş…

Aynı zamanda zırhlı makam aracı da kısa süre önce kendi kullanımına verilmiş!

***

Polis soruşturması sürüyor..

Vaka anı..

Mobese görüntüleri..

Koruma ekibinin mevzuuyla alakalı ifadeleri..

Yani; kapsamlı bir tahkikat başlatılmış..

Nitekim Demirtaş da avukatları aracılığıyla "suç duyurusunda" bulunmuş…

Yani; polis de savcılık da duruma vakıf!

Ancak!

Hal-i hazırdaki; bilgi ve bulgular…

İki noktada, kafa karışıklığı yaratıcı…

Bir taş mı, bir mermi mi?

Ve sadece bir el mi?

Pek tabi ki; "o ize" neden olan saldırı anında araçta insan var mıydı, yok muydu?

***

Diyelim ki araçta insan vardı..

Yani o esnada; Demirtaş bulunuyordu..

Ki denilene göre, arka cam.. Kafa hizasında..

Şimdi taş veya mermi olsun böylesi bir durumda korumalar  ne yapar?

"Durur mu?"

Araçtan birileri inip; kontrol etmez mi?

***

Ya da bilahare.. Olay yerinde uzaklaştıktan sonra…

Güvenli bölgede bunun tahkikatını yapmaz mı?

Eğer vaka böyle gelişmemişse! O zaman şu sorulmaz mı; "boş arabadan kim ne ister?"

Muamma bir durum!

Gözdağı mı, suikast mı, soruşturma neticesinde ortaya çıkar..

Lakin bir nokta daha var kafamı kurcalayan..

Acaba araç teslim alınırken "korumalar ve kurum" yeterince kontrolde bulunmamış olabilir mi?

O iz eski iz olmasın…

***

Velhasıl her ne ise..

Ortaya çıkan durum "tedirginlik" yaratıcı!

Hele ki, meselenin Diyarbakır'da yaşanır olması ayrı bir gariplik teşkil ediyor…

Kumpas!  Ama kime kumpas?

Birileri bölgeyi "fena bir şekilde" karıştırmak için; her türlü "ihaneti" yapabilir.

Uyanık olunmalı…