MECLİS ÜYELERİ!..

Hiç kuşkusuz ki, Meclis üyeleri o kentin yerel parlamentosunu oluşturmaktadır.. Ve bu parlamentoda, o şehir bir bütünlük içerisinde, ele alınır ve sorgulanır.. “Yol, su, park, kaldırım, imar, çarşı, pazar, vergi, bütçe”  ve daha nice meseleler, burada konuşulur, tartışılır ve karara bağlanılır..!

***

Meclis üyeleri, ki encümen de denir..Ya da Osmanlıcada, şehremaneti de denir.. Onlar da, belediye başkanlarıyla birlikte, seçime girerler.. Her il, ilçe ve belde için, partiler sıralama yapar!.. Oy oranı ve alınan yüzdelikler noktasında belirlenen isimler seçilirler.. Ve onlar, partileri adına grup olurlar!..

***

Görev süreleri içerisinde, yaşadıkları yerleşim biriminin sorunlarını yer ve zemin noktasında, dile getirirler!.. Tabi denge ve denetleme, değerlendirme ve kullanma kulvarında da, faaliyet gösterirler.. Yetkili kurullar oluşturulur.. Her parti üye sayısına göre, yetkilenilir, hakimiyet elde eder…

***

Demokrasinin nimeti diye söylenen çoğunluk kimde ise o parti, Meclisin hakimiyetini elinde bulundurur? Ekseriyeti de seçilen belediye başkanı hangi partiden olursa, Meclisteki çoğunluk da o partiden olur.. Tabi büyükşehirlerde bu nüans değişkendir.. Burda önem arz edici olan; meclisin vasfının yeterlilik düzeyi!..

***

Temsiliyette, hep ifade etmişimdir!.. Meclis üyelerinden oluşacak kişiler, ehil ve liyakat ölçüsü yüksek olmalı.. Kent için üretmiş, emek vermiş, kültürünü bilen, sosyal, siyasal, ekonomik yaşamına vakıf olmuş.? Aynı zamanda da,  insan potansiyeline de sahip olması lazım!… Fikrine, düşüncesine ve karakterine değer verilen olmalı!?.

***

Meclis karar mercii olduğu için burda “ortak akılla” hareket etmek ve ona göre, dizayn edicilik önem arz edici!?.  Siyasi, ideolojik, tekçi ve vesayet üretici olunmamalı.. Kaldı ki, yerel yöneticiler tek başına çözüm üretici olamazlar.. Bu işin bir bürokrat kesimi bir de meclisin aktifliği; bütünleşince, çözüm üretici olunur…

***

Diyarbakır’ın özelinde bu temennileri sıralarken, ülkenin 81 İl’inde de aynı düşüncenin, tüm partilerde vücut bulması gerekir!.. Çünkü, yerel parlamento bir ölçüde yerel siyaseti dizayn ettiği gibi; sorun çözmede de köprüsel görev üstlenir.. Özellikle, merkezi hükümetle!…

***

Umarım, 20 Şubat tarihinde Diyarbakır’ın bu minvalde, özellikle Ak Parti ve DEM Parti kadar, diğer partiler de, duyarlılık ve hassasiyet gösterirler.. Çünkü, aldığım bazı duyumlar.. Meclis üyeliklerinin parselasyona tabi tutulur olduğu.. Bu da hiç sağlıklı, güven tesis edici değil..

***

31 Mart sonrası için de, bir önerim var.. O da bu kentin tüm dinamiklerini kapsamına alan, bir öneri!.. Sivil toplum, kitle örgütleri, muhtarlıklar, kanaat önderlerinde oluşan bir Meclis İzleme Komisyonu oluşturulmalıdır.. Ki bu komisyonlar “sivil denetim” yapmalı..

***

Belediye meclisindeki tüm komisyonlar, encümen ve müdürlüklerinin tamamı, vatandaşa bilgi ve hesap verebilir konuma getirilmeli.. 6 ayda bir halk toplantısıyla kent adına neler yapıldı, neler yapılıyor, neler hedefleniyor; bilgi alışverişinde bulunulmalı..

***

Tüm partilerin belediye meclis çalışmaları istatistiksel olarak izlenmeli ve sonuçta bir meclis karnesi uygulamasına gidilmeli.? Burda, denge ve denetleme sağlanır.. Bir önemli nokta da, teknoloji çağında olmamız münasebetiyle, meclis çalışmaları il ve ilçeler düzeyinde, canlı yayınlanmalı ki ne oluyor, ne bitiyor bilinsin.. Özetle; belediye meclisi üretirse, kentler gelişir ve büyür!…

***

ÇOCUK YAPMA SÖZÜ!..

Evet çocuk yapma sözü seçim vaatleri kervanına katıldı… Görünen o ki, bu seçimin en popüler, seçim vaadi olacak “çocuk yapma vaadi?” Vaat eden, DEVA Parti Diyarbakır Büyükşehir Adayı Prof. Dr. Cenap Ekinci!..

***

Ekinci’ye göre!.. Kendisi seçilirse, Belediye’nin bünyesinde “Mavi Pembe Fon” kurulacak.. Bu fonla, çocuk sahibi olamayan çiftlere Tüp bebek yapma, imkanı sağlanacak..

***

Bu seçim vaadi, Hükümet Kadın filmineki Faruk karakterinin filmdeki repliği gerçek oldu.. Not aldım.. Diyarbakır dahil ülke genelindeki başkan adaylarının seçim vaatlerinde en popüler hangisi cevabımda, favorim!..

***

GÜNÜN SÖZÜ…

İşin denetiminde değilsen, dengeyi sağlaman mümkün değil?!