YEREL SATIŞLAR HIZLI BAŞLADI(I)

Ne yazık ki, mide bulandırıcı bir hal içeriyor.. Özellikle seçime ramak kala, Diyarbakır’ın özelinde, sahadan alınan bilgiler, konuşulanların bize yansıması, kulislerdeki iş tutma halleri dillere destan misali, e be yuh cinsinden gelişir vaziyette?!…

***

Birlikte yürüyen, kader arkadaşlığı yapan, hatta birlikte yiyenler şimdi birbirlerini satıyor, gammazlıyor, çelme atıyor, aleyhte faaliyet gösteriyor, menfi siyasi propaganda yapıyor?… Giderek ayak, ağızlardan dökülen sözcükler yok yahu dedirtir cinsten gelişiyor?

***

Tabi, siyasette saf değiştirmeler, partiden ayrılmalar, başka partiye geçmeler olağan bir durum.. Alıştık.. Ki seçim evresinde gördük nice fırıldak kubilerin üreme gösterdiğini?.. Kimlerin kimlerle iş tutup, saf değiştirdiğini..  Ve yine kimlerin kimlere neler söylediğini?.. Altı parti değiştiren bile olacak nerdeyse?.. “Koltuk rantı?”..

***

Ama aynı safta kalmak suretiyle, bu satışların, bu ayak oyunlarının sergilenmesi, yüze gülüp, arkadan hançer indirmeler der demez zihin bunalımı yaratıyor insanda?.. Ve derinden derine ilkeli siyasettin geldiği noktayı da sorguluyor?. Bu mu ilkeli siyaset..  Profil CHP’deki iç muhalefetin, ayak oyunlarından daha haşin organize ediliyor?… 

***

Vakıf olduğumuz hadiseler zinciri bu minvalde bir hayli çok geliştiğini Diyarbakır için söylemek mümkün?!.. Ama kimi vakıalar var ki, pür dikkat çekiyor… Parti kulislerine, konuşulanlara bakıyorum adam aynı partide aday ve hala görevde olan kendi partisindeki belediye yöneticileri için sahada öyle laflar ediyor ki, aman allahım dedirtiyor…

***

Son vakıalarda ahali de, bizler de küçük dilimizi yutar hale geliyoruz vay be diyerek konuşulan ve söylenenlere ilişkin baka kalınıyor?.. Bunlar neymiş be?.. Baksanıza kimler kimleri kimlerin nam-ı hesabına nasıl da ilk fırsatta, satıyor?!!. Üstelik parti belediyesinde aktif meclis üyesi olanların işin başını satışta çekmeleri de ayrı bir ucûbe durum!.. 

***

Ne diyor bunlardan zatın biri?.. Diyor ki; “Belediye meclis üyeleri hırsızdır.. Hepsi çalıyor, çırpıyor?..” Ama kendisi hariç(!!!)..  Doğrusu ilk etapta buna itiraz ne mümkün?.. Ki olmaz.. El hak der insan..  Ateş olmayan yerden de duman çıkmaz!.. Zaten toplumda genel kanı da bu minvalde gelişiyor..

***

Tabi topyekün tüm belediyeleri ve tüm belediye meclis üyelerini itham etmek doğru değil.. Ne vicdani  bir yönü olabilir ne de hukuki yönü?..  Benim takıldığım nokta bu satışı yapan zat’ların seceresi ahali nezdinde nasıl görülüyor!..  Denir ya, söyleyene bir bak.. Bir vecize söz var.. Der ki;  “Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye?” Der demez bu noktaya odaklanıyor insan bu kez!?.

***

Laf doğru ama adam doğru değil ne yazık ki?… O zaman da, ey zat siz bir aynaya baksanız demek zorunda kalıyor insan!.. Siz de o belediyede Belediye Meclis Üyesi değil miydiniz? Siz de o belediyede görev yapmadınız mı?. Siz de, beraber yürümediniz mi yağan yağmur altında, o arkadaşlarınızla..?

***

De hele, günün sonunda öküz öldü ortaklık bozuldu mu?..  Bugün konuşur olmanızın  hikmet-i harbiyesi, mucibesi nedir deyin hele bir? O gün değil de bugün niye, ahkam kesici oldunuz, hem de hala da aynı safta olmanıza rağmen?.. Yoksa evet yoksa, yeni ortakların şirin atmosferi mi söyletiyor bunları çevresel etki etmek adına!?..

***

Kendince nasıl olsa seçim geliyor?.. Yönetim el değiştirecek.. Bunlar ve yönetim olmayacak.? Yeni ortak çok şirin, çok paralı, çok yaşa dercesine yelken açıyor..  Tabi satışı da bu akılla sahada pazarlayıp yapıyor.. Ama düşünmüyor ki,  o zaman önüne gelene atılan lafın bir de geri dönüşünün olacağı…?

 ***

Nitekim, geri dönmesi var bu işin?.. İthamlarda bulunduğu belediyeden en çok nemalanan, en çok rant elde eden kişilerin başında kendisinin geldiği bu kez konuşulmaya başlayınca, yüz renki merak konusu?.. Sanıyor ki, kimsenin olup-bitenden haberi yok!  Bilmiyor ki, sağır sultan pinokyo misali uzayan burnundaki çubuktan haberdar olduğu!..?

***

Deve kuşu misali?..  Şahsi araçlarının kiralamasından, arsa hikayelerinden kimsenin, haberi yok sanıyor?!.. Ama herkesin haberi var..  Hatta vakti zamanda, tehditle, şantajla, arazilere çökmeyle, emniyet ve adliye koridorlarında gezdiği de biliniyor?..

***

Kimse olup biteni unutmuş değil.. “Tencere dibin kara, senin ki bilmem ” misali..  Derler ya; arşivler orda, isterseniz bi bakın, belki hafıza tazelenir.. Geçmişte neler yaptınız da, şimdi mi sütten çıkan ak kaşık olma pozisyonu alır oldunuz?.. 

***

Bir de çevresine kendisini kamuflaj etme adına herkesi örgüt üyesi diye itham etme hali? Bunun da, geri dönüşümü var.. En kolay, en ucuz suçlama hep bu minvalde olmuştur, yarım asırdır bu bölgede.. Ama yol yürüdükleri der demez, yeni yol arkadaşının şeceresini anında hatırlatıyor?..  Bi baksın şeceresine diyorlar?..

***

Birlikte görev yaptığı meclis üyelerini kavgada söylenmeyecek ithamlarla yaftalamakla, çatısı altında bulunduğun partiye ucunu dokundurmakla sahada milletten nasıl oy alacaksınız ve isteyeceksiniz diye de soruluyor zat’ı muhteremlere? Buna dair bir hikmetiniz var mı?..

***

Dün kralım sen çok yaşa dediğine bugün sen öldün, yaşasın belki gelecek olan kral demeye kim prim verir bilmem?.. Ama Diyarbakır ahalisi bugüne kadar böylelerine prim vermemiştir, sanmıyorum ki, bundan sonra da versin?.. Hele ki, yol arkadaşını menfaatine satana hiç itibar etmemiştir? 

***

İşte, Diyarbakır’ın siyasi arenası ve kimi aktörleri böyle bir havayı hal-i hazırda, ne yazık ki siyasal iktidarın güzergahında bir kez daha solduruyorlar ahaliye?..  Ne diyelim, onu da partinin kurmayları düşünsün; kimi nasıl da yol arkadaşı ettiğine?.. Söz gümüşse sükût altındır”  deyip noktalayalım mevzuyu, bu kadar yeter!!..

***

EEE, O MASA NE DİYE KURULMUŞTU…

CHP’nin esbaşkanı Özgür Özel!.. Tepki vermiş, serzenişte bulunmuş, hatta muhalefetteki partilere dair; ithamlarda bulunmuş..  Önce demiş ki.. “CHP tarihinin en zorlu yerel seçimine giriyor..” Sonra da, gerekçeleri sıralamış.. Sözü önce, altılı masaya getirmiş.. Mayıs’taki seçimlere dair işbirliğine!..

***

O gün için, İyi Parti vardı demiş.. Ama bugün İyi Parti yok.. O gün, Saadet ve Gelecek vardı.. Bugün yoklar.. Topyekün altılı masadaki, beş parti hiçbiri şimdi yok.. DEM Parti de yok.. Şimdi hepsi, İstanbul Belediyesi için, var güçleriyle sahaya çıkmışlar aday göstermişler!?. İşte bu  yüzden yerel seçimler CHP açısından tarihi zor bir seçim olacak?..

***

Bir de ekleme yapıyor.. “Artık Bahçeli ve Erdoğan’la DEM’leme yapacaklar.. Bakalım bu süreci nasıl savunacaklar” diyor.. Özel’in kendisine özel fikriyatıyla, “daha neler demek” lazım gelmez mi?.. Dün iyiydi, bugün tu kaka ha!?.

***

E be sayın Özel demezler mi, ne içtiniz de ayrı düştünüz!!.. CHP seçimi kaybetsin diye eleştirdiğin partiler, Mayıs seçimlerinde, sizinle aynı safta idiler.. Açık ve net bir şekilde hedefiniz, “Sırf Ak parti kaybetsin, sırf Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğundan gitsin” diye yapmadıklarınız kalmadı?

***

O meşhur altılı masa diye tabir ettiğimiz, yuvarlak masanız, siyasal iktidarın gitmesi için, kurulmadı mı?.. Abileriniz, ablalarınız, üst akıl komutundaki zatlar, bu minvalde, çaba sarf etmediler mi?.. Her yol mübah diyerek, enva-i tavizler verilmedi mi?. Milletvekili kontenjanları tanınmadı mı?

***

O DEM ki, masaya almamanıza rağmen, birlikte resim vermede bile imtina ettiğiniz halde, size masa altı destek vermedi mi?.. Kaldı ki, DEM Parti sizinle olan fecaat işbirliği, kendisine ağır bir fatura olarak geri döndü.. Yüzde 12’lerdeki oy oranı, yüzde 8’lere düştü.. Bunun da tek nedeni, CHP’ye payanda ve aparat olmasıydı..

***

Ümit Özdağ faciası DEM’e ne oluyoruz noktasında, tokat oldu.. Partilerin kuruluş amacı, kendini iktidar yapmak değil mi?.. Neyse bay Özel, siz malumun ilanını, ağzınızla ifşa etmiş oldunuz; “sizdeki işbirliği, hançerleme işbirliği?”… Yoksa, iktidar olmak değil?.. Kaldı ki, 2019’da İstanbul’u kazandıran HDP-DEM değil miydi?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Laf etti, baktım adam mı diye, sonra lafa baktım ne bu adam mı diye?..