GAZA BASMA DÖNEMİ!…

Yazı işleri, güne erken uyarıyla girdi!.. “Abi yazını erken gönderebilir misin.. Malum, yoğunluk olacak.. İş sakata gelmesin..” İyi hoş da, henüz hiçbir şey belli değil.. Sonuçları biraz beklesek.. Soruma gelen yanıt… “Gece yarısını bulur, Adana bu beklemez..” Öyle ya, Gazetenin Baskısı Adana’da olduğu için; “erkenci olmak lazım..”

***

Neyse!.. Bilgisayarın başına geçtik, orucun etkisiyle biraz da sinirli, sinirli, tuşlara dokunmaya başladım!… Kendimize ve o anlık piskolojiye göre söylenerek, yazıyı döşedik!.. Büyükşehir.. İller.. İlçeler.. Beldeler de dahil.. Diyarbakır’ımız için de Büyükşehir ve 17 İlçe belediyesi için oy kullanıldı!.. Elbette ki, “kazananı ve kaybedeni var?”.. İşin doğası bu.. Partiler ve isimleri, alınan oy yüzdeliklerini yarın, konuşuruz..

***

Ama, gayri resmi gelen ilk bilgiler ışığına baktığımda seçim evresinde konuştuklarımızın, liderlerin ve adayların söylemlerinin getirisinin, istenilen sonucu verdiğini gördüm diyebilirim?!.. Ama veriler ülkenin ve bölgenin mevcut siyasetindeki oy dengelerinde çok yüksek dozajlı bir değişikliği ifade etmiyor.. Üç ya da beş yukarı, ya da altındaki sonuç, aynı seyirde!..

***

Büyükşehir ve iller düzeyinde dengeler sürpriz bir değişimi göstermezse de “seçmen uyarısı” tartışılmaz bir gerçek.  İstikrar..! Ne ülkenin, ne milletin ve ne de yaşadıkları iller ölçeğinde seçmen “istikrarın bozulmasını” istemedi.. Her ne kadar kimi bölgelerde “kerhen bir yönlendirme mobingi’ne maruz kalan seçmen” olduysa da, özünü değiştirmedi..

***

Ki burda, “Kürt seçmenler” daha bir, aritmetik tutum ortaya koydu.? Bunun zaman ölçeğinde, pozitif ve negatif yönlerini göreceğiz.. Tıpkı, 31 Mart 2019’deki seçimler ve akabinde gelişen “bizim sayemizde seçildiniz” yok ya, “biz size neleri vermedik mi”, arızasının İstanbul eksenli, çok konuşulacak?.. DEM’in oyu ile adayının aldığı oy arasındaki uçurum bunun beyanı!..

***

Malum!.? Gün açısından bugün 1 Nisan!.. Eee, kültürümüzdeki yeri “şaka elzemliği..” Her pozitif ve her negatif seçim sonucunu da; “seçmenin 1 Nisan şakası” olarak görüp, önümüze bakmamız gerekir esprisiyle!.. Gün artık, her yönüyle yerel ve ulusal düzeyde “güvene, istikrara ve milli, yerli meselelerin çözümüne ilişkin” gaza basılmalı..

***

Rota çözüm ve hizmet üretimi son sürat!.. Bugüne kadar her şey konuşuldu.. Konuşmayan, konuşulmayan kalmadı.. İçerde mi, dışarıda mı, dağda mı, bayırda mı? Fikri beyanda bulunmayan hiçbir siyasetçi ve onun hizmetkarı, sağı, solu, ötesi, berisi, aparatları kalmadı!..

***

Seçmen oyunu kullandı.. Sandık açıldı; seçilen seçildi, seçilmeyen seçilmedi.. Çıkan, demokrasi sınavındaki milletin kararı, her yönüyle saygıyı hak ettiği gibi, kamil olma adına da, baş eğmek gerekir.. Evet yol uzun, 5 yıl gibi önümüzde büyük bir zaman dilimi var..

***

Yığınla, birikmiş ülkenin ve milletin sorunları var.. Gün artık, kavganın, laf yarışının, tartışmanın, polemiklerin, hasılı kelam siyasi silik yarışına girmenin, ne zamanı ne de günüdür.. Söylenen, edilen her ne varsa; Mart ayının karına ve yağmuruna terk edilmelidir?.

***

Her şey Nisan’la birlikte baharın o coşkulu atmosferinin verdiği huzurla, yeni, yepyeni sayfalar açılmalı!.. Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel!.. Her şey için seçmenin sandıktan çıkan iradesinin mesajı, kararı ve haykırışı bu minvalde algılanarak birliğe ve dirliğe odaklanılmalı!?.

***

GÜN İÇERİSİNDEKİ BIKKINLIK!…

Çok ama çok sıkıldım!?. Her ağzını açanın “bu bir demokrasi şölenidir” teranesini “kurduğu cümlelere” nakarat, olarak alması!.. Sıkılmamak mümkün mü, hele ki mutlaka sandığa gidin, oyunuzu kullanın öğütleri ve gün içerisindeki cep telefonlarına yağmur gibi gelen mesajlar!..

***

Yüksek Seçim Kurulu’nun sözcülüğüne soyunanlar!.. Zarf böyle alınır, böyle tutulur, mühür böyle vurulur, zarf böyle kapatılır, sandığa böyle atılır!.. Gibi gibi çok bilmiş nutukların atılması!.. Tabi işin bir de oy kullanımından sonraki sosyal medya paylaşımları, çekilen selfiler..

***

Öz çekimlerin bir de altına döşenen o yaldızlı cümle..! “Hayırlısı neyse o olsun” demeler.. Oy kullanımı, sayımı ve sonrasındaki, yasaklara YSK’nın vereceği “yasaklar kalktı” izni.. Verdi mi vermedi mi, ne zaman verecek, heyecanı ve polemiği.. Öyle ya saat 21.00 derler, ama yedide salıverirler!..

***

Biz de dahil!? Günler öncesi hazırlığın moduyla; yasaklı saatlerde seçim sürecinde neler yaşandığına dair has yorumlar.. Akabinde yasağın kalkmasından sonra, okkalı okkalı “biz dedik, biz demiştik, biz uyarmıştık” bazlı, kendini haklı çıkarma gayretindeki kerametler!?. Tabi, bir de seçim nerden izlenir, hangi kanala odaklanılır yer arayışı?!..

***

Daha da önemlisi!.. Sandık kapandı, oy sayımı başladı.. Ki, YSK kesin sonuçları deklare etmeden önce, kerameti kendinden menkullerin erken seçim demeye başlamaları.. Bir de, siyasi liderlere.. En çok da, her dönemde ifade edilir; “Erdoğan bu kez kaçacak” diyenlerin utanmazlıklarının tekerrür etmesi!..

***

Çünkü, “kazanan hep Tayyip” oluyor.. Kaybeden ise onlar.. Bakalım, 1 Nisan sabahı kim ve kimler. Bu meyanda “yahu biz çok ayıp ediyoruz” deme, erdemliğini ortaya koyacak.. Ama zor.. Neyse; ülkeye ve millete sonuç her neyi ifade ediyorsa etsin hayırlı uğurlu olsun..

***

Şu notu da düşürüp, yazıyı gönderiyorum!.. İster ana muhalefet, ister yavru, isterse oy tırtıklama payandası olan parti ve liderleri “istedikleri kadar” erken seçim, baskın seçim, “sine-i millet” deyip dursunlar!.. Kimsenin bir seçim daha çekecek ve kabul edecek halet-i ruhiyesi yok!.. Bırakın, 5 sene kafamızı dinlendirelim!..

***

Ve hep bir ağızdan, yüksek sesle, gönül birliği ve dirliği içerisinde, yaşasın demokrasi diyelim.. Yaşasın seçim ve sandık.? Pek tabi ki, en büyük yaşasın, alkış da hür, bağımsız, özgür iradesini ortaya kayan, ülke insanına!.. Nokta!?..

***

Not.. Diyarbakır dahil, muhtarlık seçimleriyle alakalı yaşanan “ölümlü ve yaralamalı” olayların yarattığı üzüntü verici hadiseler bir kez daha bizim; “siyasi ve sosyal barbarlığımızı” ifşa etti?.. İlla ki, demokrasiyi, hür iradeyi ve bireysel bağımsızlığımızı “prangalamak mı gerekir?”..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Demek ki; çevrendeki görüntüye bakıp, seçim sonucu çıkarımı yapmayacaksın?