ERDOĞAN TARİH YAZDI

TBMM’nin 94.cü kuruluş yıl dönümü gününde, Başbakanlık internet sitesinden Ermeni meselesiyle ilgili dokuz dilde barış mesajı yayınlandı; “Ermenilerin acılarını paylaşmak insanlık vazifesidir.”

Denildi ve böylece İlk defa bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bir 24 Nisan demeci yayınlamış oldu.

Özellikle tarihçiler için, gelecekte bu başlı başına inanılmaz ve muhteşem bir olay olarak değerlendirilecek ve anılacaktır.

“Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz.

Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar.

Tabiatıyla ne bir acılar hiyerarşisi kurulması ne de acıların birbiriyle mukayese edilmesi ve yarıştırılması acının öznesi için bir anlam ifade eder.

Atalarımızın dediği gibi 'ateş düştüğü yeri yakar'.

Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir.”

Böylece başbakanlıktan yapılan yazılı açıklamanın giriş kısmını buraya alarak tekrar hatırlatırken:

İçeriğinin oldukça güzel, kullanılan dilin ise oldukça sıcak ve samimi olduğunu görmekteyiz.

99 yıl önce o günün şartlarında yaşanmış tarihi gerçeklerin günümüz dünyasında sorgulanma arzusundan kaçan Türkiye, yıllarca her 24 Nisan gününe yaklaşılan zaman diliminde korkularıyla baş başa yaşamanın yalnızlığını yaşadı.

Her seferinde siyaset işi tarihçilere bırakırken, inandırıcılığında zayıf kaldı.

ABD’de her yıl bu tarihlerde Ermeni Diasporasının gündeme getirdiği, 1915 tehcir olayı Türkiye tarafından İsrail lobisinden medet umularak ve birçok ödünler karşılığında ABD Senatosundan geri döndürülmüştü.

Köksüz ve çözümsüz ödünler karşılığında teselli bulan Türkiye, yaşanan bu vetolarla bir yıl sonrasına kadar korku içinde nefes alıyordu.

Bu kez ABD’de yeni yeni oluşmaya başlayan Türk Lobisi’nin de adeta hükümeti zor durumda bırakırım diye konuya yaklaşımı ve oldukça pasif kalması adeta Ermeni Lobisi’ne alanı genişleten bir strateji olarak karşımızda idi.

17 Aralık operasyonuyla başlayan ve öteden beri Türkiye’nin haklı gerekçelerle bozulan İsrail’le ilişkisi bu kez ABD’deki Yahudi lobisinin Türkiye lehinde çalışmayacağının işaretiydi.

Bu nedenle kısa bir müddet önce ABD’de yapılan görüşmede, tehcir olayı onanmış ve bir üst yapısına havale edilerek onay beklediğini hatırlatalım.

Gerek içten gerekse dıştan yansıyan bu olumsuz durum karşısında, Türkiye son yıllarda dış politikasında gösterdiği performansı bir kez daha tarihin sayfalarında kayda geçirme ve tek başına da olsa korkusuz bir eda içinde geçmişin bıraktığı her türlü mirasla yüzleşebileceğini dünyaya deklare etmiş oldu.

Başbakanlık internet sitesinde 24 Nisan tarihiyle ilgili verilen mesajın özü budur.

Tarih sahnesinde korkuların değil, korkularını yenmiş ve gerektiğinde dünyaya ben buradayım diyebilen bir siyasetin bulunduğu Kulvardır Türkiye’nin tercihi.

Bu cesur, yürekli ve sıcak dilli mesajla ve bu mesajın sahibi Türkiye’nin büyüdüğüne dünya bugün bir kez daha tanık olmuştur vesselam.