ABD SEÇİMLERİ

Birinci dünya savaşı sonunda galip gelen ABD, Rusya, İngiltere, Fransa… gibi ihtilaf ülkeleri, ikinci dünya savaşı neticesinde yeni bir dünya düzenini kurmuşlardır.

        ABD Bu dünya düzeni içinde en önemli ülkesi olmuş günümüzde dünyayı yöneten ve yön veren ülke konumuna gelmiştir.

      ABD, dünya ülkelerinde, askeri, stratejik, politik, ekonomik ve istikrarında etkili ve belirleyici olmuştur.

       Dostumuz, stratejik ortağımız ve müttefikimiz olan ABD deki seçim tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz içinde önemlidir.

       ABD deki seçimlerle ilgili, stratejik, ekonomik, politik vb. konuları işin uzmanı tarafından değişik Tv. Kanalarında detaylı bir biçimde yapılmış/yapılmakta, ben de işin dini boyutunu ele almaya çalışacağım.

      Dünyadaki dost ve müttefik ülkeleri,  Kur’an penceresinde baktığımızda Maide suresi 51 ayet:

       “Ey inanlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.”(diyanet meal)

       Bu ayette beni düşündüren boyutu, “Yahudi ve Hristiyanların bir birinin dostu olmaları”  “Müslümanların onların dostu olmayacağı” konusudur.

    ABD Seçimleri neticesinde kim seçilirse seçilsin Hristiyanların çoğunlukta olduğu bu ülkede değişmeyen tek şeyin Yahudi bir din devleti olan İsrail’Le olan bağlılık ve sadakattir.

        Oysa normal şartlarda günümüz Hristiyan ve Yahudi inancı bir birleri ile çok zıt fikirler sahiptirler.

      Birçok Hristiyan mezhebi tarafında Tanrı’nın Oğlu, Hristiyanlığın kurucusu, temel kişisi ve beklenen Mesih olarak kabul edilen Hz. İsa, Yahudi inancına göre, ağır eleştiriler yapılır ve onu çarmıha cezalandırıp öldürülmeyi hak ettiği için (haşa) öldürüldüğüdür.

    İnanç bazında Yahudi ve Hristiyan düşmanlık seviyesinde iken günümüze baktığımız da dost, müttefik ve birbirlerinin çıkarlarını her şeyden üstü tuttuklarını görürüz.

      Oysa İslam dininde her iki dinin temel değerleri olan Hz. İsa, İncil, Tevrat, Hz. Musa’ya çok önem verilmektedir.

    Normalde Hristiyan ve Yahudilerin kendi aralarında sıkıntı yaşayıp, Müslümanlarla dost olmaları gerekirken,  iki din mensubunun Müslümanlara karşı ittifak kurmaları Kur’anın bir mucizesini ortaya koymaktadır.

    İşte ülkemiz ve müttefik olduğumuz ABD ve Avrupa ülkeleri arasındaki son yıllarda meydana gelen terör konusundaki anlaşmazlıklar Kur’anın bu görüşünün haklı olduğunu bize göstermektedir.

         ABD seçimleri ve sonucunda kazanan, Donald Trump vaat ettiği, yaptığı ve yapacağı, İslam düşmanlığı da düşündürücüdür.

      Onun için ben derim ki ABD deki seçim ve sonuçları bizim için çok önemli olsa da, kendi doğrularımızı ve dostlarımızı belirlerken Kur’anın hükmüne önem verip ona göre davranmalıyız.

      DUA VE SELAMLARLA.